Cumartesi anneleri/insanları Galatasaray Meydanı'ndaki 351. buluşmasında 17 yıl önce gözaltına kaybedilen Mehmet Şirin Maltu'nın akıbetini sordu.
Bu haftaki oturmaya, Arjantin'nin en ünlü işkence merkezi "Olimpo Garajı"nın müzeye dönüştürülmesi için mücadele veren Maria Euquenia ve Fas'ta toplu mezarların, gerçek bir mezarlığa dönüşmesi için mücadele eden, kendisi de kaçırılıp, gözaltında kaybedilmek istenmiş Fatma Bouih de katıldı.
Bouih, cumartesi insanlarını gördüğünde, Fas'taki ailelerin yaşadıklarını hatırladığı için çok duygulandığını söyleyerek "zaman geçiyor evet ama acı hiç dinmiyor" dedi.
Fas'ta annelerinin, "gözaltında kayıp" demenin bile yasak olduğu dönemde çok cesur bir mücadele yürüttüğünü söyleyen Bouih, cumartesi annelerinin de aynı cesareti gösterdiğini söyledi.
Euquenia da cumartesi insanlarını gördüğünde Bouih gibi gözyaşlarını tutamadı.
Ülkesinde katledilen insanların sadece daha adil bir dünya istediğini söyleyen Euquenia, "burada resimlerde gördüğüm yüzler, bizim yüzlerimiz, bizimkiler de sizin, hepsi daha adil bir dünya istedikleri için ezildiler" dedi.
"Sığınakları göster dediler, gözaltında keybettiler"
İnsan Hakları Derneği (İHD) adına okunan basın açıklamasında 17 yıl önce kaybedilen Mehmet Şirin Maltu'nun hikayesi anlatıldı.
26 yaşındaki Maltu, Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı Zediye köyünde yaşıyordu. 29 Kasım 1994'te asker, korucu ve özel harekat timlerinin düzenlediği baskında evinden gözaltına alındı; askeri araca bindirilerek götürüldü.
Bir gün sonra gördüğü yoğun işkence sonucu bitkin bir halde köye geri getirildi. Kendisinden PKK'nin sığınaklarını göstermesi istendi.
"PKK ile ilgilim yok sığınakların yerini bilmiyorum" dediyse de askeri araca bindirilerek geri götürüldü; onu götüren askerlerin başında Bekirhan adlı karakol komutanı ve Kozluk Jandarma karakol komutanı vardı.
Tüm bunlar köylülerin gözleri önünde yaşandı. Onun jandarma karakolunda gözaltında tutulduğu biliniyorken, ailenin başvurusuna savcı "gözaltına alınmamış" cevabı verdi. Maltu'dan bir daha haber alınamadı.
İHD açıklamasında, itiraflar olmasına rağmen, ölüm listelerinin yargı önüne çıkarılmadığını yargı önüne çıkarılan tetikçilerin "somut delil" bulunmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldığını belirtti.
"Geçen hafta eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün savcıya verdiği ifadesinde 'devletin en üst düzeyinde bulunanlar ölüm ve cinayet listeleri yaptılar' dedi.
"90'lı yılların bakanlarından Salim Ensarioğlu, 27 Ağustos 19992'de Dyarbakır'da olağanüstü toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) 1200 kişilik ölüm listelerinin tartışıldığını söyledi. Süleyman Demirel için 'listeyi en iyi o bilir' dedi.
"O dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, ölüm listelerini gördüğünü 'liste, istihbarat birimlerinden bize gelmişti. Bu listeyi MGK'ya sunmuş olabilirim. Örneği MGK'da olabilir' dedi."
Cumartesi insanları, haftaya 352. kez buluşmak üzere dağıldı.
Ardından İHD, F tipi cezaevlerine dikkat çekmek için bir performans sergiledi. Performansta, cezaevi koşullarında, kırmızı kalem kullanmaktan , bitki yetirştirmeye kadar en ufak insani ihtiyaçların bile yasak olduğunu anlatıldı. (NV)