Arınç, hükümetin Meclis'e yeni bir tezkere gönderebileceğini, ancak, tezkerenin aynen gönderilmesinin siyaseten ve hukuken doğru olmayacağını söyledi.
"Savaş tezkeresinin" Meclis'te görüşülmesi sırasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetimine muhalefet ettiği öne sürülen Arınç, "Ne muhalefet ne de iktidar gibi davranabilirim. Dürüst ve objektifim. İçtüzüğün emrettiğini yaptım" dedi.
"Herkes TBMM kararına uymak zorunda"
Tezkerenin reddedilmesinden sonraki gelişmelerle ilgili görüşlerini "Haber Ekpsres"e açıklayan Arınç, TBMM'yi tarafsızlıkla yönetmekle sorumlu olduğunu vurguladı.
Arınç, içtüzük gereği kapalı oturuma geçmeden önce usul tartışması açtığını, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve AKP'den ikişer üyeye söz verdiğini belirtti; herkesin TBMM'den çıkan karara uymakla yükümlü olduğunu söyledi:
"Milletvekillerinin konuşmalarının içeriğini ben tayin edemem. Bu tartışmaların kimin işine yarayacağı, kimin işine yaramayacağını düşünmek görevim değil. TBMM'den çıkan karara herkes saygı göstermek mecburiyetindedir. Milletvekilleri de, başbakan da, bakanlar da TBMM kararına uymakla mükelleftir."
"TBMM milletin iradesini temsil ediyor"
"Dışarıda ne konuşulursa konuşulsun, oluşan karar TBMM kararıdır ve her şeyin üstündedir" diyen Arınç, bazı gazetelere de yansıyan "Arınç muhalefet gibi davrandı" yorumlarına tepki gösterdi:
Arınç, "Ben muhalefet gibi hareket etmem ama, iktidar partisi gibi de davranmam" dedi:
"Çünkü ben Meclis başkanıyım ve aynı zamanda da AKP milletvekiliyim. TBMM'nin bu kararı hükümetin de elini güçlendirmiştir, önünü açmıştır. Tüm Türkiye benden böyle bir yönetim ve objektif bir tavır bekliyordu. Türkiye'yi utandırmadım."
"Aynı tezkere olmaz"
Oylama sonucunun "kabul" ya da "ret" sayılabilmesi için "salt çoğunluğa" ulaşılması gerektiğini hatırlatan Arınç, "Dört onay oyu daha verilseydi tezkere kabul edilmiş sayılacaktı. Reddedilmesi için 18 oy daha gerekirdi. Her ikisi de olmadı. Meclis, tezkere konusunda bir karar vermemiştir" diye konuştu.
Arınç, hükümetin TBMM'ye yeni bir tezkere gönderebileceğini de belirtti:
"Ancak tezkerenin aynen gönderilmesi siyaseten ve hukuken doğru değildir. Reddedilmiş bir hükümet tezkeresinin, hiç değiştirmeden ikinci kez Meclis'e gönderilmesi bugüne kadar vaki değildir. Tezkere üzerinde şu veya bu şekilde değişiklik yapılırsa, tezkere yeniden Meclis onayına sunulabilir." (BB)
