Aras Yayıncılık, 4-12 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 36. İstanbul Kitap Fuarı’na roman, deneme, anı, inceleme ve çocuk gibi farklı türlerde sekiz yeni kitapla katılıyor.
Yesayan’ın tefrikası ilk kez kitap formatında
Aras Son iki fuar döneminde iki yeni Zabel Yesayan kitabı yayımlamıştı. 2015 yılında ‘Meliha Nuri Hanım’ ve 2016 yılında ‘Sürgün Ruhum’ adlı novellaları Mehmet Fatih Uslu’nun Türkçe çevirisiyle yayımlanmıştı. Bu yıl yazarın unutulmuş romanı ‘Isbasman srahin meç’i (Bekleme Odasında) yayınladı.
Eser 1903 yılında, İstanbul’da çıkan haftalık edebiyat ve sanat gazetesi Dzağig’de tefrika edilmişti ve ilk kez kitap formatında yayınlandı.
Paris’teki bir doğumhaneyi ve bu doğumhanenin sancılı kadınlarını anlatan ‘Isbasman srahin meç’ Aras Yayıncılık’ın derlediği ve Yesayan’ın bugüne kadar hiç yayımlanmamış üç romanını yan yana getiren serinin de ilk kitabı. Yayınevi, fuardan sonra da, Yesayan’ın ‘Verçin Pajagı’ (Son Kadeh) başlıklı novellasını Türkçe çevirisiyle yayımlayacak.
Kricorian’dan ‘Ekmek ve Ateş Düşleri’
Fuar programında yer alan roman türündeki bir diğer eser ise Amerikalı yazar Nancy Kricorian’dan ‘Ekmek ve Ateş Düşleri’.
Üst sınıf bir Amerikalı olmaya çalışırken rastlantılar sonucu hayatı değişen yarı Ermeni yarı Yahudi genç kız Ani Silver’ın aşk acısı, kimlik bunalımı, aile ilişkileri ve depresyon gibi sorunlarına çoğu zaman mizah dolu bir bakışla yaklaşan ‘Ekmek ve Ateş Düşleri’, 1915’ten sonra ABD’ye göçen Anadolulu Ermenilerin ve onların torunlarının geçmişle nasıl farklı şekillerde mücadele ettiğini de gösteren gerçekçi ve güçlü bir roman.
Günümüzde diasporadaki en önemli yazarlar arasında yer alan yazarın son romanı ‘All The Light There Was’ ise yayınevinin 2018 programında yer alıyor.
Çorak Dağ'ın Sürgünü
Bu yılın diğer romanı Türkçe yazılmış olan ‘Armine - Çorak Dağ’ın Sürgünü’. Sivas’ta, Ermenilerle Türklerin bir arada yaşadığı bir köyde, Birinci Dünya Savaşı’yla beraber esmeye başlayan ölümcül fırtınaya tutulan köylülerin hikâyesini Armine adlı bir genç kızın gözünden anlatan roman, kurgu ile gerçeğin iç içe geçtiği sürükleyici bir eser. Yörenin geleneklerini ve iki halk arasındaki komşuluk ilişkilerini olduğu gibi betimleyen Murat Ataş, bu ilk romanında, gitgide biriken gerginliklerin 1915’te nasıl bir karanlık yarattığını incelikli bir şekilde aktarırken, yerel bir trajedi üzerinden evrensel ölçekte insanlık hallerini yansıtıyor.
Mıntzuri ‘İstanbul Anıları’yla geri döndü
Usta öykücü Hagop Mıntzuri, 1897-1940 yıllarının İstanbul’unu anlattığı ‘İstanbul Anıları’nda, bu şehrin çoktan mazi olmuş dönemine tanıklık ediyor. Köyü Armıdan’dan ailesiyle birlikte İstanbul’a fırıncılık yapmaya gelen çocuk yaştaki Mıntzuri, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki günlük yaşamı, Beşiktaş ve Hisar’daki fırınlarının etrafındaki Türk, Ermeni, Makedon, Rum, Arnavut esnafı, Cuma Selamlığı’nda gördüğü padişahları, ekmek vermeye gittiği harem selamlıklı köşkleri, Galata’yı, Pera’yı, Boğaz’ı ve o hattaki semtleri anlatıyor. İstanbul macerasını kendi isteğiyle sonlandırarak köyü Armıdan’a dönen ve burada kışları öğretmenlikle, yazlarıysa tarlasıyla uğraşan Mıntzuri, bir dizi tesadüf ve Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi sonucunda kendini yeniden İstanbul’da buluyor ve bu döneme dair tanıklıkları da kitabın Cumhuriyet sonrası İstanbul’unu anlatan ikinci kısmını oluşturuyor.
Yazarın 1970’lerde Marmara gazetesinde çıkmış yazılarından derlenerek 1984 yılında ‘Değer ur yes yeğer em’ adıyla basılan kitabındaki bazı bölümlerin Silva Kuyumcuyan imzalı çevirilerinden oluşan İstanbul Anıları ilk olarak 1993 yılında Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Uzun yıllardır baskısı bulunmayan ve Aras Yayıncılık tarafından revize edilerek yeniden okuyucuyla buluşan esere bu kez Yetem Çubukçuoğlu’nun arşivinden İstanbul kartpostalları eşlik ediyor.
Şeyhmus Diken’den Diyarbakır
Aras’ın yeni kitapları arasında sadece İstanbul’un değil, Diyarbakır’ın da anıları var. 20. yazarlık yılını 20. kitabı ‘Ahım Var Diyarbakır’la kutlayan Şeyhmus Diken, son gelişmeler ışığında Diyarbakır için ah edenlere ayna tutuyor. 2011 yılında yine Aras tarafından yayımlanan ‘Gittiler İşte’ kitabında memleketleri Diyarbakır’dan ayrılmak zorunda kalan Ermenilerin tecrübelerini anlatan Diken, o hikâyelerin bir devamı olarak kaleme aldığı ‘Ahım Var Diyarbakır’da, bu kez Diyarbakır’a dönen, dönme hevesiyle yaşayan veya hevesleri kursağında kalan Ermenileri anlatıyor.
Ermeni tarihinin 'Altın Ova'sı Harput
Ünlü tarihçi Richard G. Hovannisian tarafından derlenen 14 ciltlik ‘Tarihi Kentler ve Ermeniler’ dizisinin ‘Bitlis ve Muş’ ile ‘Van’dan sonra gelen üçüncü kitabı ‘Harput’, Aras’ın inceleme türündeki yeni kitaplarından biri. Ermeni tarihinin 'Altın Ova’sının, birçok yazarın imgelemine kazınmış kadim kentin yanı sıra Malatya, Arapkir, Eğin ve Dersim yöresini de ele alan ‘Harput’, tarihe farklı bir bakış açısıyla bakan ve uzun soluklu araştırmaların ürünü olan makalelerle Anadolu'nun çok katmanlı tarihine nüfuz etme imkânı sunuyor. Kitapta, Ermenilerin kökenine ilişkin tartışmalara değinilirken, Ermenice edebiyatın ana damarlarından biri olan taşra edebiyatının gelişimi ve Felaket'in ardından bunun nasıl bir dönüşüme uğradığı da yorumlanıyor.
‘Taşnaklar ve İttihatçılar’
Yayınevinin fuar öncesi bastığı bir diğer inceleme kitabıysa Dikran Mesrob Kaligian’ın ‘Taşnaklar ve İttihatçılar’ adlı çalışması. Bugüne dek ele alınmamış belgeler ve kaynaklar ışığında, Taşnaktsutyun’un, namıdiğer Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (EDF) Meşrutiyet dönemindeki stratejilerini ve faaliyetlerini ve de partinin Abdülhamid istibdadını devirme mücadelesindeki esas müttefiki İttihat ve Terakki Cemiyeti’yle (İTC) olan ilişkilerini inceleyen Kaligian, kitabında, kader birliği içindeki bu iki partinin ilişkilerinin birkaç yıl içinde nasıl bozulduğu ve 1915’e giden yolun taşlarının nasıl döşendiği sorularının cevabını arıyor.
Çocuklara çıkartmalı Ermenice sudoku
Aras Yayıncılık çocuk kitaplarıyla sadece Türkiye Ermenilerinin değil, Ermeni diasporasının da faydalandığı eğitici ve eğlendirici kaynaklar sunmayı amaçlıyor. Bu kaynakların yeni halkası ise ‘Kuynzkuyn Sudoku’ (Rengârenk Sudoku). 4-7 yaş arası çocuklar için hazırlanmış kitap, harfleri, sayıları ve çeşitli geometrik şekilleri tanıtıyor, çocukların doğru karar verme yetilerini artırıyor ve belirli bir konuya odaklanmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca kitabın içinde yer alan çıkartmalar alıştırmaların çok daha eğlenceli bir şekilde çözülmesini sağlıyor. Kuynzkuyn Sudoku üç kitaplık bir set olarak tasarlandı ve dizinin diğer iki kitabı Kasım ve Aralık aylarında çocuklarla buluşacak.
Aras yazarlarının imza günleri
Şeyhmus Diken: 4 Kasım Cumartesi günü 13:00-15:00 arası ve 5 Kasım Pazar günü 13:00’dan itibaren.
Hüseyin Irmak: 4 Kasım Cumartesi günü 15:00-17:00 arası.
Mıgırdiç Margosyan: 5 Kasım Pazar günü 15:00-17:00 arası, 8 Kasım Çarşamba günü 15:00-17:00 arası, 11 Kasım Cumartesi günü 15:00-17:00 arası ve 12 Kasım Pazar günü 15:00-17:00 arası.
Mahir Özkan: 9 Kasım Perşembe günü 17:00-19:00 arası.
Zakarya Mildanoğlu: 10 Kasım Cuma günü 15:00-17:00 arası. (HK)