Milliyet Sanat ve Radikal Ekler Genel Yayın Yönetmeni Tuğrul Eryılmaz, sinema sanatçısı Halil Ergün, Ankara Sanat Tiyatrosu (AST)oyuncusu Cengiz Sezgin ile sinema yazarları Alin Taşçıyan ve Sevin Okyay, bütün dünyanın göreceği bir filmin Türkiyedeki izleyiciden gizlenmesinin imkansızlığını vurguladılar.
Eryılmaz: Kararı değil, nedenlerini tartışalım
Belge Filmin sahibi Sabahattin Çetinin filmi geri çekme kararını üzücü bir gelişme olarak değerlendiren Eryılmaz, İnsanlar bu kararı tartışmak yerine, Çetinin neden filmi geri çekmek zorunda kaldığını düşünmeli dedi.
Eryılmaz, Bütün dünyanın göreceği, üstelik de bizim hakkımızdaki bir filmi yasaklamanın hiçbir akılcı yanını göremiyorum. Filmi herkes görecek, bilecek, konuşacak, bize göstermeyince nasıl bir kazanç elde edilecek? diye sordu.
Ergün: Çetin filmi oynatmayı göze almalıydı
Ergün ise, Sabahattin Çetinin tartışmalı bir filmi satın almayı göze aldığı gibi, oynatmayı da göze alabilmesi gerektiğini savundu.
Ülkücü çevrelerin tehditleri karşısında kolluk kuvvetlerinin harekete geçmemesini manidar bulan Ergün, Türkiyede tabu olan konular film yapılmayacak mı? Bu çok hazin bir durum dedi.
Ergün, Bir film çıkar, karşılığını seyircisinden alır. Filmin gerçekliği yoksa, karşılığı da olmazdı. Gerçekliği varsa üstüne tartışırdık. Fena mı olurdu? diye konuştu.
Taşçıyan: Keşke filmi Türkiyeye hiç getirmeselerdi
Sinema bir propaganda aracı değil, kitle iletişim aracıdır; bu özelliğiyle de medyanın bir parçasıdır. Aynı zamanda da, bir sanat dalıdır. Bu yaklaşımları hak etmiyor diyen Taşçıyan, Ararat filminin Türkiyeye getirilmesini başından beri doğru bulmadığını söyledi:
Nasıl ki bir filmin savaş çığırtkanlığı yapmasını, belli ideolojileri doğrulamak için kullanılmasına karşı çıkıyorsam; Ararat filmine de aynı nedenle karşı çıkıyorum.
Olayın kendisi baştan yanlış. Bu çıkışlarla film yapmak, bu filmi satın almak, dağıtımını yapmak, filme karşı çıkmak ve sonra oturup gelişmeleri değerlendirmek çıkışsız bir süreçtir. Anlamsızdır. Bir yanlışı neresinden tutup doğrulamak mümkün olabilir ki?
Okyay: Memleketin sahiplerinin yaptıkları yanlarına kalsaydı
Bir filmin siyasi platformda değerlendirilmesini saçma bulan Okyay da, Egoyan bir Ermeni ama, bu bir devletin parasını ödeyip yaptırdığı bir propaganda filmi değil. Bir yönetmenin kendi geçmişini tarihini, ailesini işin içine katarak hazırladığı bir film dedi.
Okyay, karşılaştıkları tehditler karşısında Belge Filmin kararını doğal bulduğunu söyledi; Tehditlerin hayata geçmesi halinde, bu memleketin sahipleri sıfatıyla gerçekleştirecekleri eylemlerin yanlarına kalması ihtimali de çok yüksekti diye konuştu.
Sezgin: Tehditlere ortam yaratılması, ürkütücü
AST oyuncusu Sezgin, Sinema bir sanat dalı, bir emek ürünü. Ortaya çıkan filmi beğenip beğenmemek, kişisel bir tercih. Ancak tehditlerle bir filmin gösterimini engellemek anlamsız, tehditlere ortam yaratmak da ürkütücü dedi.
Sezgin, sanatın evrenselliği ve özgürlüğü ilkelerini hatırlatarak, kendisini milliyetçi ilan eden çevrelerin bir filmi yasaklatma imkanı bulabilmiş olmalarını kınıyoruz diye konuştu. (BB)