Arap halkında oluşan Anti Amerikancı dalganın Arap yönetimlerinde de ABD'ye karşı daha cesur tavır takınmalarına yardımcı olacağını söyleyen Bulut ile, ABD saldırılarına karşı halkta oluşan dayanışmayı ve bu dayanışmanın olası sonuçlarını konuştuk:
Şiiler Kürtlerden daha temkinli
Birkaç gündür ABD'nin planlarıyla ters gelişmeler yaşanıyor. ABD'nin başlattığı saldırıda umduğunu bulamadığı yorumları yapılıyor. Siz, ABD'nin bu acizliğini neye bağlıyorsunuz?
Bütün bunların merkezinde insan unsuru var. Bence ABD insan unsurunu göz ardı etti. Ne savaşta ne de cephe gerisinde insan unsurunu göz önüne almadı. Şiilere de pragmatik açıdan işini kolaylaştıracak bir takım araçlar, oyuncaklar diye baktı. Zaten kendileri de itiraf ediyorlar, bütün savaş oyunlarını bilgisayar üzerinden yapıyorlardı, oysa Irak insana oynadı, insana oynayınca da bütün planlar cephede tersyüz oldu. Dolayısıyla dönüp dolaşıp planlarını gözden geçiriyorlar.
Ama Şiiler'in yaptığına benzer bir durum en azından şimdiye kadar Kuzey'de Kürtler arasında gerçekleşmedi. Şiiler ile Kürtler arasındaki ayrımın temel nedeni olarak neyi görüyorsunuz?
Kürtler de aslında esas olarak Irak'tan bıkmışlardı. Ama Şiiler'in daha farklı bir durumu var. Kürtlerin o kadar çekincesi olduğu halde ABD'ye yeterince güvenmiyorlar. ABD iki üç defa (1971'de ve 1991'de) Kürtleri kandırdı.
Kürtler de ABD'ye güvenemiyorlar. ABD de bir çok kozu birlikte oynuyor. Yani Türk kozunu Kürtlere, Kürt kozunu da Türklere karşı kullanıyor. İki tarafa da vaatlerde bulunuyorlar. Dolayısıyla bu vaatler arasında bir uzlaşma olmadığı gibi, bu vaatlerin gerçekleşme ihtimalini de çok zayıf görüyorum.
Şiiler de sonuçta İngilizler tarafından kandırılmış bir kesim. Ayrıca Şiiler'in Irak iktidarının dışında kalmasında da İngilizlerin parmağı vardı. 91'deki ayaklanmada da Şiiler kandırıldı. Bu nedenle Şiiler daha temkinli. Ama Şiiler'in akıl hocaları daha çeşitli.
Lübnan'daki Şiiler, İran'daki Şiiler de etkili ve koalisyona desteği engellediler. Bütün bunların da dışında Şiilerde köklü bir vatanseverlik duygusu var. Dolayısıyla olay Saddam'ı aştı, artık Irak toprağının bir bütün olarak işgal edilmesine engel olma çabası var. 91'den sonra Saddam da Şiileri kendine çekmeye çalıştı. Mesela oğul Uday'ın Şii olduğu söylentileri oldu çok uzun süre.
Kendiliğinden dayanışma
Irak'tan dışarıya bir göç olması beklenirken Irak'a doğru bir göç yaşanıyor. Arap halkından birçok kişi Irak'a gidiyor...
Irak'ta bir göç olmayacağını çok önceden de söylemiştim. Göç olacağı bir palavraydı, bir yönden de propagandaydı. Kuzey Irak'ta da göç olmayacağı açıktı. Kuzey Irak'ta 91'de Kürt güçleri göçü teşvik ettiler ama şimdi bunu istiyorlar. Olsa olsa Türkiye'nin güvenlik şeridi dediği bölgeye yirmi-otuz bin kişi giderdi. Çünkü bu sefer mesele Saddam Hüseyin'in devrilmesi olduğu için beklentiler yerine gelmedi.
Araplar için de geçerli mi bu durum?
Araplar da daha çok içe doğru göç ediyorlar. Çünkü hala merkezle olan bağlarını kesmek istemiyorlar. Arap alemi savaş başlamadan önce çok umutsuz görünüyordu ama belli ki Saddam Hüseyin yönetimi uzun zamandan beri böyle bir hazırlık içinde ve böyle bir hazırlık olup olmaması da çok önemli değil, insanlar kendiliğinden Irak'ın ya da Arap milliyetçiliğinin çiğnenmesine razı olmuyorlar. Dolayısıyla bu meseleye bir Arap milliyetinin şerefi olarak bakıyorlar. İlk günkü askeri başarısızlıktan sonra ister istemez kendilerine bir moral geldi. Ve Irak'a akın ediyorlar. Daha faza gideceklerini düşünüyorum.
Bir öngörü olarak Saddam Hüseyin yönetiminin düşmesi halinde de bu dayanışmanın süreceğini düşünüyor musunuz?
Olay Saddam'ı aşmış durumda. O nedenle olaya Saddam çerçevesinde bakmamak lazım. ABD Bağdat'ı alsa bile ortaya içinde İslamcı, milliyetçi, solcusu olan bir akım ortaya çıkıyor. Saddam Hüseyin düşse bile direnişi bunların götüreceğini düşünüyorum. Henüz kristalize olmuş değil, o nedenle bir isim koymak da mümkün değil. Arap-İslam-Solcu veya İlerici sentezi de diyebilirsiniz.
İntihar eylemleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Buna da başladılar ve bu çok daha da sürecek. Bir çok Arap ülkesinde bu tür teşebbüsler oluyor ama pek yansıtılmıyor...
Araplardaki bu dayanışma, hareketliliğin Filistin sorununa yansıması ne şekilde olabilir?
Bu da direnişin nasıl bir şekil alacağına bağlı. Araplar Irak'ı Filistinleştirmeyi düşünüyor.
Saddam artık bir sembol
Halkta ABD'ye olan bu tepkinin ABD yanlısı Arap yönetimlerine bir etkisinin olmasını bekliyor musunuz? Yani bu hareketlilik ABD'nin Ortadoğu'daki hegemonyasını zayıflatıcı bir dinamiğe dönüşebilir mi?
Bu hareketin Arap yönetimlerini çok fazla etkileyebileceğini zannetmiyorum. Çünkü geçmişte de görüldü. Olsa olsa Arap yönetimleri biraz daha diplomatik taleplerini daha cesaretle ortaya atabilir. Irak'ın parçalanmasını engellemek gibi talepleri daha gür bir sesle dillendirebilir. Ama bu hareketliliğin Arap yönetimlerine cesaret verdiği de kesin. Tabii bu BM'ye, bir takım barış kuruluşlarına da yansıyabilir...
Peki Arap halkında Saddam Hüseyin'in şahsına yönelik ilginin arttığından da bahsedilebilir mi?
Usame Bin Ladin'i bir çok kişi sevmez ama Bin Ladin'in posterini taşır. Saddam Hüseyin de öyle. Yani bir çok kişi kendisinden nefret eder ama bunlar bazı direniş noktalarında sembolleşiyor ve insanlar da bunu kullanabiliyor. Ama bu, Saddam'a destek anlamına gelmiyor.
Bu ilgi, Baas yönetimine nasıl yansır?
Saddam'ı etkileyen Baas yönetimini de etkiler. Bazı değişiklikler de olabilir. Baas'ın o sıkı rejiminden bir takım gevşemeler olabilir. Saddam Hüseyin'in kazandığını varsayarsak Irak'a belli oranda bir demokrasi de gelebilir...Ondan ötede bir şey de olmaz.
Şii ve Sünnilerin ilk kez birlikte namaz kıldığı haberi geldi. Bu neye yorulabilir?
İki tarafın vermek istediği mesaj şu: ABD, mezhep savaşı çıkarmak istiyor, bizi bölmek istiyor ama buz buna direneceğiz. Yani "mezhepler ikinci planda, önemli olan Irak" demek istiyorlar.(NK/BB)