12. AWİD Uluslararası Kadın Hakları ve Kalkınma Forumu'nun Kanadalı aktivist Ghadeer Malek moderatörlüğünde gerçekleşen "Toplumsal Cinsiyet Sokağa İndirmek: Arap İsyanlarında Genç Kadınlar" panelinde Mısırlı aktivist Engy Ghozlan, Yemenli aktivist Ghaidaa Al Absi, Fransalı aktivist Khouloud Madhaoui ve Lübnanlı aktivist Sara Abu Ghazal " konuştu.
Yemen sokaklarında cinsel taciz üzerine çalıştığını belirten Absi, devrimden sonra tacizin artığına dikkat çekerek, yapılan bir araştırmada cinsel tacize uğrayan kadınların yüzde 98 olduğunu söyledi.
"Devrim sırasında bir çok kadın ve erkek sokaklarda yan yana mücadele etti. Kadınlar haklarını istedi. Bundan rahatsız olan cumhurbaşkanı uzman tacizciler görevlendirdi. Devrimi durdurmak için sokakları tacizcilerle doldurdu."
Çalışmalarında tacizin normal görenlerin bakış açılarını yıkmaya çalıştıklarını, tacizin anormal olduğunu göstermeye yönelik bir proje oluşturduklarını söyledi.
Cinsel taciz suç sayılsın
Kadınları cesaretlendirmeyi, medya ve parlamento üzerinde baskı yaptırmayı amaçladıklarını söyleyen Absi, "Cinsel tacizi suç haline getirecek bir yasaya ihtiyacımız var" dedi
Bu kapsamda cinsel taciz haritaları oluşturduklarını, broşürler dağıttıklarını, cinsel tacizi teşhir etmek için belgeseller çektiklerini, resim sergileri düzenlediklerini anlattı.
Taciz kadını eve hapseden bir araç
Ghozlan, Mısır'da cinsel tacizle çok sık karşılaştıklarını söylerken, cinsel tacizin kadını kamu dışına itmek için devletin kullandığı bir araç olarak görüyor.
Ghozlan, hukuki ve psikolojik olarak organizyanlardan destek gördüklerini belirterek "Başlattığımız SMS projesi ile şiddet gören kadınlar birbirlerinden haberdar oldular" dedi.
Sokakta kadın tacizine yönelik başlattıkları 'Güvenli sokak' projesinin erkekler tarafından da desteklendiğini belirten Ghozlan, tacizle ilgili duyarlılığı artırmak için çıkartmalar hazırladıklarını ve bunlara insanların kapılarına yapıştırdıklarını söyledi.
Devrimden sonra kadın hedef tahtası oldu
Fransız aktivist Mahdaoui, kadınların devrim sırasında seslerini duyurması nedeniyle devletin kadınları hedef tahtası olarak kullandığını ifade etti.
"Devrimle birlikte özgür olacaklarını düşünen kadınların şimdi daha çok özgürlüğü arıyor. Bu nedenle baskıya çözüm için dayanışma grubu kurduk. Bütün ülkelerin aktivistleri biraraya geliyoruz. Toplantılarımız için güvenli gördüğümüz Turkiye'yi seçiyoruz."
Mahdaoui amaçlarının gelenekten gelen zincirleri kırmak ve esnek ve organik bir anayasa yaratmak olduğunu belirtti.
"Barışı bozmakla suçlanıyoruz"
Ghazal, konuşmacıların ülkelerinde gerçekleşen devrimlere yönelik "Keşke ben de ülkemde bir devrim oldu diyebilseydim" diyerek söze başladı.
Mısır devriminin ülkesindeki insanları umutlandırdığını söyleyen Ghazal, ülkesindeki kadınların görünürlüğüne yönelik çalışmalarından söz etti.
Ghazal ülkesindeki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini duyurmak için verdikleri mücadele nedeniyle barışı bozmakla suçlandıklarını anlattı. (RDY/ÇT)