Yaşamda karşımıza çıkan olaylara genelde aynı tepkileri versek de, referandum bizi de böldü... Aramıza "hayır", "evet", "Yetmez ama evet" ve "boykot" girdi. Arkadaşlarım oylarının rengini neyin belirlediklerini anlattı.
Ayça (Dai) "Hayır" diyeceklerden. Niyesini şu sözlerle açıklıyor: "Derinlemesine bilgim olduğundan değil, ama bu referandum benim için bir güvenoyu anlamı taşıyor. O yüzden 'Hayır'ın 'AKP'ye Hayır' anlamına geldiğini düşünüyorum. Bir de tabii yargı meselesine, maddeleri tek paket halinde sundukları için de 'Hayır' diyeceğim. Boykot etmeyeceğim. Çünkü boykotun yansıması 'Evet' olur. Bu durumda insanlar boykot etmemeli, fikrimizi söylemek durumundayız."
Esra (İnci) ise "1980'den beri atılan en önemli adım" diyerek referandumda niye "Yetmez ama evet" diyeceğini anlatıyor: "Bu kadar fazla değişikliği kapsayan ilk önemli adım olarak gördüğüm için 'Evet' diyeceğim. 'Evet' demek benim için askerin getirdiği düzenin kırılması demek. Aslında bu paket yeterli değil ama ilerisi gelecektir diye düşünüyorum. Zaten her şeyiyle mükemmel olmadığı için 'Yetmez ama evet' diyorum. En kötü değişiklik bile bu mevcut düzenden daha iyidir. 'Evet' çıkarsa bu mevcut düzenin biteceğine inanıyorum."
Tuğba (Sayın) da "hayır"cılardan. Paketteki bazı maddelerin iyi olsa da "evet" demesi için yeterli olmadığını düşünenlerden: "Örneğin parti kapatılmasının zorlaştırılması benim için olumlu bir şey ama diğer yandan işçilerin grev hakkı ellerinden alınıyor; iyi birşey yapılıyor gibi gösterilip ters köşeden vuruyorlar. HSYK ile ilgili maddeler için de 'Hayır' diyeceğim. 12 Eylül yargılamalarıyla ilgili 'Evet' demek gerektiğini düşünenler var. Ama böyle bir yargılama yapılacağına da inanmıyorum. Boykotta da 'Tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok' durumu var. Bu ülkede insanlar seçim sandığına gitmediği için hiçbir şey değişmiyor."
Mine (Özdemir) ise boykotçulardan. Bu referandumda "hayır"cıların ve "evet"çilerin "zıvanadan çıktığını" düşünüyor: "İnsanların bu iki seçenek arasında bırakılmasından bıktım. Boykot edeceğimi açıkladığımda beni ikna etmek için dil döküyor her iki taraf da. Ama boykot benim için haysiyet meselesi aslında. En azından 1982 Anayasasına 'Hayır' diyen yüzde 8'lik kesimin boykot etmesi gerektiğine inanıyorum."
Pelin (Kal) de 'Hayır' cılardan. O da baştan beri düşüncesinin net olduğunu söylüyor: "Açıkçası AKP'nin bir an önce siyasetten çekilmesi için bir etkisi olur diye düşündüğümden 'Hayır' diyeceğim. Referandumla ilgili yazılanlara bakıyorum, ama bunlar benim fikrimi değiştirmiyor. Kararımı zaten baştan vermiştim." (BT)