İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi'nden Avukat Volkan Bahadır, ev baskınlarında avukatların haklarının ne olduğunu ve aramalarda ne gibi hukuksuzluklar yaşandığını bianet'e anlattı.
Volkan Bahadır, düzgün işleyen bir süreçte, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 130. ile Avukatlık Kanunu'nun 58. maddelerine uyulması gerektiğini söyledi.
Polis, Halkın Hukuk Bürosu'nun kapısını sabaha karşı 04:00'te kırarak içeri girdi. Avukatlık bürosunun ve evinin aranmasında mutlaka bulunması gereken savcı da polisin yanında değildi. Bir saat gecikmeyle gelen savcı "yolu karıştırdığını" söyledi.
Aramalar sırasında avukatların müvekkilleriyle ilgili dosyalarına, yazışmalarına el konuldu. Onlara hukuki yardımda bulunmak üzere İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen Avukat Efkan Bolaç da evden çıkar çıkmaz gözaltına alındığından, baro temsilcisinin de aramalara nezaret etmesi gecikti.
Gözaltına alınan diğer avukatların da evleri ve büroları sabah baskınıyla arandı.
Bu sürecin sonunda, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay, ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü Sevimli, ÇHD Üyesi Naciye Demir, ÇHD üyesi ve Halkın Hukuk Bürosu avukatları Barkın Timtik, Ebru Timtik, Şükriye Erden, Günay Dağ ile ÇHD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu'ndan Betül Vangölü Kozağaçlı, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) üyesi oldukları öne sürülerek 21 Ocak'ta tutuklandı.
"Süreç baştan yanlış"
Bahadır, Avukat Hakları Merkezi olarak avukatların tutuklanmasıyla sonuçlanan süreci takip ettiklerini, sürecin baştan yanlış işlediğini söyledi.
"18 Ocak'taki operasyonda, savcı beklenmeden polis sabah 04:00'te içeri girerek arama yapmaya başladı, avukatların bürolarının kapısı kırıldı."
"Baro temsilcisi ve savcı olmadan avukatın evinde ve bürosunda arama yapılamaz. Bu aramalar CMK'nın 130. maddesine ve Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesine aykırı."
Baronun görevinin aramaların kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek olduğunu söyleyen Bahadır, soruşturmada gizlilik kararı olduğu için içerikle ilgili bilgilerinin olmadığını zaten buna gerek de olmadığını belirtti.
Emniyet hakkında suç duyurusu
Emniyet'in olay günü basın açıklaması yapmasının da hukuka aykırı olduğunu söyleyen Bahadır, soruşturmanın yürütücüsünün savcı olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti:
"Emniyet açıklamasıyla medyayı yönlendirdi ve meslektaşlarımız bu açıklamayla yargılama olmaksızın suçlu ilan edildi."
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları ve Grup Yorum üyelerinin de aralarında bulunduğu 68 kişiye yönelik gözaltı operasyonuna ilişkin açıklamasında şüphelileri "Kozmik bilgileri kodlayarak başka ülkeler lehine ajanlık yapmakla" suçlamıştı.
Selçuk Kozağaçlı da Emniyet'in açıklamasına "Seviyeyi düşürmeyin" başlıklı bir yanıt vermişti.
Avukat Bahadır, "iddiaların doğru olup olmadığını şu aşamada hiç kimsenin bilme şansı yok, Emniyet'in de yok. İddiaların doğru olup olmadığı yargılama aşamasında ortaya çıkacak. Basına yapılan açıklamada, ciddi isnatlarda bulunuldu, toplumsal bir algı yaratılmaya çalışıldı. Avukatların savunma hakları zedelendi, masumiyet karinesi zedelendi. İstanbul Barosu yasal yollara başvuracak ve açıklamayla ilgili suç duyurusunda bulunacak" dedi.
Bahadır, aramaların şeklinin onur kırıcı ve korkutucu olduğunu da ekledi. (AS)
* CMK 130. madde: (1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.
(2) Arama sonucu el konulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim el konulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, el konulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, 24 saat içinde verilir.
* Avukatlık Kanunu madde 58: Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir.