Müzisyen Aram Tigran, Türkiye makamlarının izin vermemesi üzerine, Diyarbakır'da gömülme vasiyetine karşın Belçika'nın başkenti Brüksel'de toprağa verildi.
Tigran'ın cenazesi, dün (17 Ağustos) Ermeni Kilisesi'nde düzenlenen törenin ardından mezarlığa götürüldü. Tigran'ın Diyarbakır'da gömülmesi için çaba gösteren Demokratik Toplum Partisi (DTP) İl Başkanı Fırat Anlı, Diyarbakır'dan getirdiği toprağı tabutun üzerine döktü.
"En kısa zamanda topraklarına kavuşacaksın"
Anlı, burada yaptığı konuşmada, "Mezopotamya bülbülü senin için Amed'den (Diyarbakır) selam ve sevgi getirdim. Senin vasiyetini yerine getiremediğimiz için özür diliyoruz. Bizi bağışla elimizde olmayan nedenlerden dolayı seni Amed'e getiremedik. Ama seni halkımızın gönlüne yerleştirdik. Sana söz veriyoruz; çok kısa bir zaman içerisinde vasiyetini yerine getirip, topraklarına kavuşturacağız" dedi.
"Babam herkesin dostuydu"
Papaz Mesrop Parsamyan, Tigran'ın Ermeni ve Kürtlerin dostu olduğunu söyledi; "Tigran'ın kalbinde çıkan ses herkesin gönlünde yer edindi. O Ermeni ve Kürtler arasında bir kardeşlik köprüsüydü. Aram Tigran Kürtlerin ve Ermenilerin geleceğini şarkılarıyla parlattı" diye konuştu. Sanatçının oğlu Agop Tigran Ermenice ve Kürtçe yaptığı konuşmada aile adına herkese teşekkür ederek "Bu acılı gün de bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyoruz. Babam herkesi dostuydu" dedi.
Tigran'ın kendi şarkılarının eşliğinde toprağa verildiği törene katılan KONRA-GEL Başkanı Remzi Kartal da hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Tigran için söylediklerini aktardı. Öcalan geçen hafta avukatlarıyla yaptığı görüşmede, şunları söylemişti:
"Aram Tigran, Yunanistan'da yaşamını yitirmiş. Başta ailesi olmak üzere tüm halkımıza ve Ermeni halkına baş sağlığı diliyorum. Aram Tigran Ortadoğu'nun bülbülüydü. Kürtçe, Ermenice, Süryanice, Arapça, Yunanca, çok sayida dillerden söylüyordu. Aram ayni zamanda şahsi bir ozanımdı. İlk Ankara'dayken radyodan sesini duydum. Aram Tigran'ı Ankara'da ilk dinlediğimde 'Bu ses ölmemeli, hep özgür kalmalı" demiştim. Sonra kendisiyle de tanıştım. Benim Aram'la ilgili çok derin degerlendirmelerim oldu. Böyle bir güzellik bir sesten yansıyabilir, bir kadından da yansıyabilir, başka bir şeyden de. Güzellik sanata ait şeylerdir. Aram'ın sesi davudi bir sesti, dingin bir sesti. O ses, beni Kürdistan'a götürdü. Bu sesler ölmez. Aram için öldü diyemem. Aram için şehit diyorum, ölümsüzleşti. Çünkü mücadeleyi çok yoğun olarak yaşıyordu. Heyecanlıydı. Bu nedenle ona büyük şehit diyorum. Benim için Aram ölmemiştir, bu ses ölmez. Onurlu ve mücadeleci bir yaşamı vardı. Anısı yaşatılmalıdır. Aram'ın eşyaları, anısı, bir evde müze şeklinde bir yer açılarak korunmalıdır. Anisi böyle ve değişik etkinliklerle yaşatılmalıdır. Cenazeye izin vermiyorlarmış. Koşullar oluştuğunda cenazesi Diyarbakır'a getirilebilir."
Diyarbakır'a gömülmek istiyordu
Birçok şarkısını Kürtçe okuyan Ermeni müzisyen Tigran, 6 Ağustos'ta 1995'ten beri yaşadığı Yunanistan'da hayatını kaybetmişti. Tigran, geçen yıl Diyarbakır'da gömülmek istediğini sevenlerine ve Diyarbakırlılara söylemişti.
Tigran, Diyarbakır'da geçirdiği sürede Aknews'a verdiği röportajda, "Diyarbakır'ı Diyarbakırlıları çok sevdim" demiş, şunları söylemişti:
"Diyarbakır'a gelmek benim yüzyıllık rüyamdı. Hep derdim 'Tanrım, ölmeden anne babamın yaşadığı toprakları görebilecek miyim?' İki yıl önce Yunanistan vatandaşı olduktan sonra ilk olarak Diyarbakır'a geldim. Çok etkilendim ve bir şarkı yazdım. Şarkının bir dörtlüğü şöyle: 'Di xewnên şevan de min bawer nedikir (Rüyalarımda görsem inanmazdım) / Bi çavan bibînim bajarê Diyarbekir (Diyarbakır'ı görebilmeyi) / Rojbaş Diyarbekir me pir bêriya te kir (Günaydın Diyarbakır seni çok özledim) / Te derî li me vekir (Sen kapılarını bana açtın) / Te me şa kir (Bizi çok mutlu ettin)."
"Biz nasıl bu topraklarda büyüyemedik"
Diyarbakır'a geldiğinde annesi ve babasının doğduğu Bêemde [Ermenice Kexriban] ve Kaskê köylerine giden Tigran, duygularını şöyle anlatmıştı: "O dağlara, ağaçlara, derelere, evlere baktığımda içim titredi. Ağladım. Çok canım acıdı. Babamı annemi, onların yaşadıklarını anımsadım. Çok üzüldüm. 'Biz nasıl bu topraklarda büyüyemedik' diye hayıflandım."
Aram Tigran kimdir?
Arapça, Ermenice, Kürtçe ve Türkçe müzik yapan Tigran, 1934'te Suriye'de doğdu.
Babası, Ermenilerin deyişiyle 1915'teki "Büyük Felaket"ten kurtulan sanatçı, dokuz yaşında müzikle ilgilenmeye başladı ve ud çaldı.
1966'dan sonra Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giderek, Erivan Radyosu'nda 18 yıl çalıştı. 1995'ten sonraysa Atina'ya yerleşti.
Tigran, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali'ne de katılmış, rahatsızlığı nedeniyle sadece üç Kürtçe şarkı okuyabilmişti. Geçen yıl Batman'da düzenlenen Newroz kutlamalarına da katılan Tigran, burada Kürtçe, Türkçe, Ermenice ve Arapça şarkılar seslendirmişti. Tigran konserlerinde öldürülen gazeteci ve insan hakları savunucusu Hrant Dink için de Sarı Gelin türküsünü okuyordu. (TK)