Antep- 6 Şubat depremlerinde özellikle Nurdağı ve İslahiye ilçeleri büyük yıkıma uğrayan Antep, dokuz aydır toparlanma sürecinde.
Depremlerde Antep kent merkezinde 450 kişi, Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde ise 3 bin 500 olmak üzere 4 bine yakın yurttaş hayatını kaybetti.
Pazarcık merkezli depremlerde binalar da ağır zarar gördü. 4 bin 127 bina deprem anında yıkılırken yapılan hasar tespit çalışmalarında 70 bin az hasarlı, 5 bin 500 orta hasarlı, 14 bin 500 ise ağır hasarlı bina tespit edildi. Deprem sonrası kontrollü yıkımlar sürerken Jeofizik Mühendisleri Odası Antep Bölge Temsilcisi Burhan Canpolat ile zemin etüt ve imar çalışmalarında standartlara ne kadar uyulduğunu konuştuk.
Jeofizik Mühendisleri Odası Antep Bölge Temsilcisi Burhan Canpolat, Antep’in kırsal bölgelerinde tescil belgesine sahip olmayan kişilerin zemin etüt raporu vermeye çalıştığını söyledi.
Enkaz atıkları tarım arazilerine dökülüyor
Arsa parsellerinde ve zemin etüt çalışmalarında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Şahinbey Belediyesi’nin kontrol mekanizması kurduğunu söyleyen Canpolat, Şehitkâmil Belediyesi’nin bu konuda herhangi bir adım atmadığını belirtti.
6 Şubat depremlerinden sonra hasar tespit çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını ifade eden Canpolat, yıkım ve enkaz kaldırma işlemlerinin de devam ettiğini; ancak bu alanda pek çok sorun yaşandığını dile getirdi.
Canpolat, “Çevreye ve tarım arazi bölgelerine dökülen enkaz ilerleyen süreçlerde ciddi bir kriz yaratacak,” dedi.
Kırsaldaki sorunlar
Arsa parsellerinde ve zemin etüt çalışmalarında Bakanlığın kıstaslarına uyulmaya çalışıldığını söyleyen Canpolat, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Şahinbey Belediyesi yerinde kontrol mekanizması kurdu, Şehitkamil Belediyesi’nde hâlâ yerinde kontrol yapılmıyor. Umarız en kısa zamanda Şehitkamil Belediyesi de yerinde kontrollere başlar. Bu, zemin etüt raporunun doğruluğu için gerekli,” diye konuştu.
Kırsal yerleşim alanlarında zemin etüt çalışmalarında usulsüzlüklerin olduğunu vurgulayan Canpolat, “Yerinde Dönüşüm Projeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatıldı, kontrol mekanizması ise Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerinde. Özellikle kırsal alanlarda tescili olmayan kişilerin zemin etüt raporu yapmaya teşebbüs ettikleri duyumunu alıyoruz. Vatandaşların tescilsiz bürolarla anlaşmamalarını öneriyoruz,” dedi.
Şehirlerin deprem öncesi hallerine dönmeleri için kurumlar arası işbirliğinin önemine dikkat çeken Canpolat, “Deprem sonrası sürecin, yıkımın çok fazla olması nedeniyle zorlu koşullarda devam ettiğini söyleyebiliriz. Burada en önemli şey: Devletin ve yerel idarelerin katkılarını artırarak bir an önce şehirlerin deprem öncesine yakın bir düzene getirilmesi,” dedi. (CÖ/TY)