Antalya Kadın Platformu'nun 8 Mart 2022 yılında Dünya Kadınlar Günü’nde düzenlediği yürüyüşte polislerce darp edilerek gözaltına alınan 40 kadın hakkında "Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma" iddiasıyla açılan davanın karar duruşması Antalya 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmada, bazı tutuksuz yargılanan kadınlar ile avukatları hazır bulundu. Mahkemeye esasa dair mütalaasını sunan savcılık, sanıkların yargılanmasını istedi.
“Anayasal hakkımı kullandım”
Sanık Evin Tanrıverdi savunmasında şunları söyledi:
“Ben anayasal hakkım kapsamında bu yürüyüşe katılmak istedim. Suç teşkil eden herhangi bir davranışım yok. Polisler tarafından sert bir şekilde müdahale ile gözaltına alındım. Ancak muayeneyle ilgili olarak herhangi olumsuz bir durum yaşamadım. Nezarethane yanında bir odada muayene işlemlerimiz yapıldı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum.”
“Bilirkişi raporu polis darpları gizlendi”
Avukat Aylin Onursev de şunları söyledi:
“Feminist gece yürüyüşü kutlamaları 2013 yılından beri Antalya'da geleneksel olarak yapılmaktadır. Olay tarihi itibariyle 9.'su düzenlenecek olan bu yürüyüş öncesinde daha önce yapılan tüm yürüyüşlerde hiçbir şiddet içerir olaylar yaşanmamıştı.”
“Olay tarihinde de yine barışçıl amaçla bir araya gelen kişilerin en fazla 15 dakika sürecek bir yürüyüş yapmak istemesine karşı hakkın özüne bağdaşmayacak şekilde sert bir müdahale ve tepki gösterilmiştir.”
“Olay günü doğrudan bu yürüyüşün yapılmasına engel olacak şekilde ve bu saikle olay yerine gelen kolluk görevlilerince bu müdahale yapılmıştır. Ancak belirttiğimiz gibi geleneksel şekilde yapılan bu kutlamanın 2911 sayılı Yasanın 4. maddesinde düzenlendiği üzere bu yasa kapsamına tabi olmaması nedeniyle gerek müvekkillerin gerekse diğer sanıklar yönünden suç teşkil eden hiçbir eylem bulunmamaktadır.”
“Aksine orantısız güç uygulayan kolluğun yapmış olduğu uygulamalar vardır. Bilirkişi raporunda da polisin müdahalesini gizleyen nitelikte kesintiler olduğu belirtilmiştir. Zira olay yerinde polislerce yapılan hukuka aykırı müdahaleye karşı tepki gösterildiğinde bu husus hiç görüntülerde yer almadığı gibi yapılan müdahaleyi gizleyecek şekilde kamera görüntülerinin yönü değiştirilmiştir. Bütün bu hususlara rağmen düzenlenen bilirkişi raporunda bu hususa hiç değinilmeksizin subjektif değerlendirmede bulunulmuştur.”
“Bilirkişi raporunun 12. Sayfasında belirtilen kamera görüntülerinin sonunda açıkça dağılan grubun ara sokaklardan Attalos heykeline doğru yürüdükleri görülmektedir. Bu yürüyüşü yapan kişiler yönünden hiçbir işlem yapılmamıştır ve bu yürüyüşü yapan kişilerin barışçıl amaca aykırı şiddet içerir ve kamu düzenini engelleyici hiçbir davranışta bulunmadıkları ortadadır. Bundan önce yapılan tüm yürüyüşler de bu şekilde gerçekleşmiştir. Bu nedenlerle diğer meslektaşlarımın bilirkişi hakkında suç duyurusunda bulunulması yönündeki taleplerine aynen iştirak ediyoruz.”
“Tüm müvekkiller ve sanıklar hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz. Ayrıca Arfat Türkiye Aşıcı davasına ilişkin AİHM içtihatında barışçıl gösterilerde bulunan kişilerle ilgili olarak haklarında dava açılmasının dahi AİHS'nin 11. maddesine göre hak ihlali kapsamında olduğunun belirtilmesi de gözetilerek müvekkillerimin beraatine karar verilmesini talep ederiz.”
Mahkeme, savcının mütalaasının aksine 40 kişi hakkında beraat kararı verdi. (EMK)