“Buradaki insanların felaket ve enkaz dışında güzel şeyler düşünüp görmeleri en büyük arzumuz” diyor Uluslararası Antakya Film Festivali Genel Koordinatörü Atakan Metin.
10 yıldır yapılan bir festivalin 11. yılında da, hem de zor günler atlatan bir şehirde devam etmesi önemli. 6 Şubat depremleri dokuzuncu ayına girmişken Hatay bu sefer de sel yüzünden zor zamanlardan geçiyor. Tüm bu yaşananlara rağmen düzenledikleri festivalle ilgili olarak şunları söylüyor Metin:
“Yıllar önce 2013’te başlayan Uluslararası Antakya Film Festivali'ni, yine aynı yerinde ama bu defa çadır ve konteyner kamplarında yapacağız. ‘Sanatın iyileştirici gücü’nü kullanarak hem festivali sürdürmek hem de Antakya’da yaşayan halkın bir nebze de olsa rehabilite olmasını sağlamak istiyoruz. 10 yıldır gerçekleşen festival her ne olursa olsun devam etmeli.”
13-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek festivalin bu yılki mottosu "Antakya Varsa Ben de Varım."
Film gösterimlerinin tamamının ücretsiz olacağı festivaldeki bir başka etkinlik de Festival Destek Etkinlikleri.
Bu kapsamda Mesut Sarıoğlu önderliğinde Uçaneller Kukla Tiyatrosunun gösteriler yapacağından ve arp üreticisi ve arp sanatçısı Zeynep Öykü’nün vereceği konserden söz ediyor Metin:
“Antakya’da daha önce birçok konser vermiş olan oyuncu Teoman Kumbaracıbaşı da tarihler konusunda önemli bir değişiklik olmazsa gitarıyla sahnede olacak. Profesör Doktor Emin Önder ise ‘Ruhsal Dayanıklılık ve Sosyal Destek’ etkinliği düzenleyecek. ‘Vicdan Bazen Sızlar’ paneli, ‘Bir Role Vicdanla Yaklaşmak’ söyleşisi yapılacak. ‘12’ filminin gösteriminin ardından ‘Vicdan Etkilenir mi?’ film değerlendirmesi uzmanların katılımıyla gerçekleşecek."
50 ülkeden 450 başvuru aldıklarını belirten Atakan Metin, "Bu sayı bir taraftan bizleri memnun ederken bir taraftan da ön jürilerimiz ve seçici kurulumuzu zorlayacak" diyor.
Bu sayının çok olduğunu belirtip ilgilenen her sinema dünyası emekçisine gönülden teşekkür ediyor.
“Umuyoruz ki bu yıl festivalin gösterim programında hakkıyla yarışmalar olacak, Antakya halkı ve Türkiye bundan olumlu yönde payını alacak. Bu yıl festivalin sanatla şifa bulmasına dönük çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda ise festivalin çok daha saygın bir hale gelmesi için çalışacağız.”
Hayatın devamlılığı için sosyal hayat ve bunun gereği sanatın şart olduğunu belirten Metin, festivali yerinde yapmaya karar verdiklerini anlatırken bu konudaki kararlığından dolayı festival başkanı Mehmet Oflazoğlu'na da teşekkür ediyor.
Metin, festivale sektörden gelen desteklerle ilgili olarak ise şunları aktarıyor:
"Normalinde olması gereken desteği alabilmek ve kurumları ikna etmek için fazladan uğraşmak, bu topraklarda medeniyeti yüzyıllardır devam ettiren halkların son bireyleri olarak bizleri incitiyor. Festival gereği gibi desteklenirse; geçmişinden daha çok, bundan sonraki hedefleri ve icraatları ile konuşulacak.”
Gösterimlerin konteyner ve çadır yerleşkelerinde olacağını belirten Atakan Metin, katılmak isteyenlerin öncelikle alıştıkları günlük konforlarını unutması gerektiğini de hatırlatıyor.
(AÖ)