Bir alt kümeden (Bu yılki adıyla TFF Birinci Lig- geçen yılki adıyla Lig A) gelip, ünlü ve pahalı futbolculardan kurulu Fenerbahçe'yi yenmesi yankı uyandırdı.
Belediye klüplerinin statüsü
Öte yandan akıllara Belediye kulüplerinin statüsü takıldı. Türkiye'de hemen her ilin sonuna "spor" eki eklenmiş bir kulübü var. Genel olarak sosyal, kültürel, sportif amaçlarla valiler, özel idareler ve belediyeler tarafından kurulan bu kulüplerde profesyonel olarak yıllardır futbol oynanıyor.
Bunun yanı sıra judodan küreğe, hentboldan badmintona varıncaya kadar çok sayıda amatör spor da bu kulüplerin bünyesinde yapılabiliyor. Belediye Kanunu belediyelere spor faaliyetleri yürütme konusunda epey yetki veriyor.
İSKİ profesyonel futbola para aktarmakla mükellef
Sezona Fenerbahçe galibiyeti ile başlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi de (İBB) Nurettin Sözen'in belediye başkanlığı döneminde "Spor kulübü derneği" statüsünde kuruldu.
Kulüp tüzüğünde, gelir elde etmek için yine kanun, yönetmelik çerçevesinde verilen faaliyetlerde bulunabiliyor. Balo, piyango, eğlence, temsil, konser gibi etkinliklerin yanında, aidatlar, müsabakalar, Spor Toto ve Spor Loto gibi kalemler de gelir getiren faaliyetler arasında.
Ancak bir madde dikkat çekici: 2908 sayılı Dernekler Kanunu'nun 61. maddesi gereğince İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü, İstanbul Elektrik Travmvay ve Tünel (İETT) Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu kurumlarınca yapılacak yardımlarla bağışlar da kulübe gelir getirebiliyor.
Belediye kulüplerine kamu parasıyla destek...
Dolayısıyla aslında işi yatırım yapıp kamu hizmeti vermek, su sorununu halletmek, ulaşımla ilgili çözüm getirmek gibi sorumlulukları bulunan kamu kurumları da kulübe destek veriyor. Bu da aslında ligde taraftarı olmayan, büyük takımlar gibi gelir kaynağı bulunmayan belediye kulüplerine yine kamu parası üzerinden destek vermek anlamı taşıyor.
Şimdilik ilk üç sıraya oynama ihtimali görünmeyen bu kulüplerin TV yayınlarından da çok büyük bir katkı almadıkları düşünüldüğünde örneğin İSKİ ya da diğer belediye kuruluşlarına ait kamu kaynaklarının futbol takımına aktarılması anlamına geliyor.
Elbette belediyeler spor faaliyetlerine destek vermeli ama...
Aynı şekilde diğer illerde de benzer bir finansman modeli işliyor. Elbette belediyelerin spor faaliyetlerine destek vermesi gerekiyor. Gençlerin spor yapmalarını sağlamak yerel yönetimlerin görevlerinden biri.
Ancak milyonlarca doların devir-daim olduğu profesyonel spor dallarında belediye takımlarının para harcaması ne kadar mantıklı, bu ayrıca tartışılması gereken bir konu.
Hukukun delikleri ve onursal başkanlık
Gelelim Ankaraspor'a... Bu takımın adı önceki sezon Ankara Büyükşehir Belediyespor'du. Ancak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve kurmayları kulübü dernek statüsünden çıkarıp son dönemin trendlerine uygun olarak "Anonim Şirket" olarak faaliyete devam etme kararı aldılar.
Bu durumda da şirketlerle ilgili yasa hükümlerinin yanı sıra, profesyonel futbol yönetmeliği hükümlerine göre sportif faaliyetini sürdürüyor. Bizzat telefon edip sorular yönelttiğim kulübün basın danışmanlarından Murat Kaya, Ankaraspor A.Ş.'nin bir belediye iştiraki olmadığını belirtiyor.
Mesele bununla da kalmıyor. Belediyelerin kurulmasına öncülük ettiği spor kulüplerinde elbette belediye başkanının büyük etkisi ve ağırlığı var.
Ancak... Belediye Kanunu'nun 37. maddesi "Belediye başkanı, görevinin devamı süresince siyasi partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz; profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz" diyor.
Buna da çareler bulunuyor pek tabii... Örneğin Melih Gökçek kulüp başkanı olamıyor ama kulübü kendisine her ne demekse "Onursal Başkan" sıfatını veriyor.
Futbolcular neyle duş alıyor?
Yani aslında kulübün icracı başkanı kendisi değilmiş gibi görünse de huhuki boşluklar nedeniyle mesela mesaisinin tümünü Ankara'nın su sorununa ayırması gereken Gökçek, takımla bire bir ilgilenerek, asıl işini başkentin yaşadığı susuzluktan anlaşıldığı kadarıyla ciddi oranda savsaklıyor.
Ankaraspor Başkanı olarak Ruhi Kurnaz görünüyor. Ve sürpriz... Onursal Başkan Gökçek, kulüpteki dizginleri tam kavrayabilmek için oğlu Ahmet Gökçek'i de Futbol şube sorumlusu olarak atamış.
Bu manzaradan anlaşıldığı kadarıyla Gökçek Ankara'da kendisine içinde profesyonel spor kulübünün de bulunduğu bir adacık yaratmaya çalışıyor.
Ankara'da yaşayanlar susuzluktan kırılırken ve Gökçek bunu "Allah'ın gönderdiği afet" olarak yorumlamaya devam ederken Ankaraspor her hafta maç yapıyor
Merakımı biri gidersin lütfen... Bu çocuklar maçtan sonra Ankara'da nasıl duş alıyor? (BT/NZ)