“Miting bu kriz ortamında emeğin kendi talepleriyle bağımsız bir taraf olarak sahneye çıkışının bir ilk adımı, bir işaret fişeği olabilir.”
Sosyalist Emek gazetesinden Kenan Kalyon 29 Kasım’da KESK ve DİSK'in girişimiyle Ankara’da düzenlenecek “Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz” mitinginin önemli bir kavşak, sonrasında devam edecek bir mücadele için esinlendirici bir başlangıç olabileceğini düşünüyor.
“Tabii bu az çok yapılacak mitinge katılımın niceliğine ve emekçilerin talepleri etrafında örülecek sürekli bir mücadeleye de bağlı.”
Solda bu taleplerin neler olması gerektiğine dair tartışmaların sürdüğünü belirten Kalyon “Emek bağımsız bir taraf olarak ortaya çıkmadığı sürece 'krizin faturasını ödemeyeceğiz' sözünün de bir karşılığı yok. Çünkü ödetecekler. Sermayeyi bir uzlaşmaya zorlamak için bile işçi hareketinin kendine ait taleplerle bağımsız bir taraf olarak ortaya çıkması ve kendi öz savunmasını günbegün örmesi gerekir” dedi.
"Öncelik yakıcı sorunlarda"
“Emeğin programının ne olacağı tartışmaları süredursun şimdilik mücadelenin odaklanacağı yakıcı talepleri ve sorunları belirginleşmeye başladı” diyen Kalyon dört acil sorunları şöyle sıralıyor:
- İşten atmalar, ücretsiz izinler, fabrika ve iş yeri kapatmalar nedeniyle hiçbir hakkı ödenmeden sokağa atılan işçiler.
- Bir kriz ortamında iki yakasını bir araya getirme güçlüğü çeken dar gelirlilere, halka, çalışanlara krizi fatura etmeye dönük zamlar.
- İşsizlik sigorta fonunun sermayeye peşkeş çekme hazırlığı.
- Süre giden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde sermaye örgütlerinin kriz bahanesiyle sıfır zam dahil olmak üzere her türlü dayatmada bulunması.
Bu acil sorunlara karşı direnişe geçilirken programın geri kalan kısmının konuşabileceğini belirten Sosyalist Emek yazarı, mücadelenin çerçevesini şu talepler etrafında örülebileceğini söylüyor:
- İşten çıkarmaların yasaklanması
- İşsizlik sigortasının kapsamının genişletilmesi ve sadece bu amaçla kullanılması
- Son yapılan doğalgaz zammı başta olmak üzere zamların geri alınması
Dünyadaki direniş örneklerini hatırlattığımız Kalyon “Fabrika işgalleri ve benzeri eylemler işçi mücadelesi içinde gerçekleşecek bir bilinç sıçramasına bağlı. Fabrikalar, işyerleri, atölyeler işgal edilebilir, hatta edilmelidir” dedi.
Ankara’da buluşacak olan sendika, siyasi parti, emek örgütleri, meslek odalarının talepleri şunlar:
- IMF’yle yapılan bütün anlaşmalar iptal edilsin, yeniden görüşmeler durdurulsun
- İç ve dış borçlar ödenmesin,
- İşten atmalar yasaklansın, işsizlik fonu amacı dışında kullanılmasın,
- Elektrik, doğalgaz ve temel gıda maddelerine yapılan zamlar geri alınsın,
- Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamusal hizmetler ücretsiz olsun,
- Baskı, sürgün, ceza ve antidemokratik uygulamalara son verilsin, şiddet savaş politikalarından vazgeçilsin,
- Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ve ayrımcılık ortadan kaldırılsın. (BÇ)