TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu'nun Ankara Genelevi'nin yıkılması dolayısıyla yaptığı "Pislikler halının altına süpürülemez" açıklamasına yönelik eleştirilere odanın Genel Sekreteri Dr. Ümit Özcan yanıt verdi: "Sistemin sorunları giderilmeden yalnızca kentin 'temizliği' adına bu kadınlarımızı sokağa terk edemeyiz. Biz genelevlerin yıkılması/yıkılmaması tartışmasında değiliz aslında. Buradaki asıl konu bu alanın TOKİ tarafından yüksek rant gelirli bir yer haline getirilmeye çalışılması."
TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu, Ankara Genelevi'nin 21 Temmuz'da Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yıkılmasına ilişkin yaptığı açıklamada, denetimsiz seks sektörünün tehlikelerine işaret ediyordu:
"Genelevlerin yıkılmasıyla sektör istenmeyen bir şekilde kent içinde yayılacak ve seks sektörüne ilişkili suçlar artarak kent güvenliğini azaltacaktır. Güvenlik için harcanan kaynaklar artacak, kent içindeki konut bölgelerinden duvarlarla çevrili güvenli uydu kentlere göç hızlanacaktır."
Seks işçilerinin işsiz kalması ve gerekli sosyal programlarla kente kazandırılmaları için çaba gösterilmemesinin "geri dönüşü olmayan sosyal sorunların ortaya çıkmasına neden olacağını" söyleyen ŞPO, yapılması gerekenleri şöyle özetlyor:
"Genelev gibi kent içinde istenmeyen alanlara ve kullanımlara müdahale edilirken yetkili tüm kurumların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla toplumsal bir uzlaşma oluşturulmalı ve bunun için de sosyologlardan ve psikologlardan yardım alınmalı. Kent içi güvenlik stratejisi oluşturulmalı.
"Genelev kaldırıldığında kentin neresinde yeniden açılacağı ya da açılmayacaksa seks işçiliğinin kent içinde yayılmasının nasıl engelleneceğine ilişkin bir strateji oluşturulmalı. Seks işçiliği yapanların toplumsal yaşama ve kente kazandırılmaları için sosyal programlar oluşturulmalı."
Özcan: Genelevi yıkıyoruz, diyerek yeni rant alanı yaratıyorlar
Odanın Genel Sekreteri Dr. Ümit Özcan, açıklamaya ilişkin gelen bu eleştirilere ilişkin bianet'e konuştu. "Erkeklerin tartıştığı bu arenada bir kadın olarak konuşmak istiyorum" diyerek sözlerine başlayan Özcan, genelevlerin yıkılmasıyla genelevlerde yaşanan hayatın sonlandırılmasının mümkün olmadığını belirtti.
"Şu anda bu kadınlarımız hiçbir gelirleri, güvenceleri olmadan ortada bırakıldılar. Sistemin sorunları giderilmeden yalnızca kentin 'temizliği' adı altında bu kadınlarımız sokağa terk ediliyor."
Özcan, "Asıl konu, bent deresi alanının TOKİ'nin konut yapması için yıkılıyor olması ve bu alanın 'genelevlerden temizleniyor' gibi gösterilip daha yüksek rant gelirli bir yer haline getirilmeye çalışılmasıdır" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesinin "kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmeden ve onları istihdam edecek olanakları sağlamadan" genelevleri yıktığını anlatan Özcan, şunları söyledi:
"Bu tartışma genelevler yıkılsın, yıkılmasın tartışmasıyla başlamadı. Bu tartışma genelevler yıkıldıktan sonra başladı. Sorun bir binanın yıkılması da değil; bir sistem sorununun daha da sorunlu hale gelebilme tehlikesi. Biz buna karşı çıkıyoruz. Bu da daha önce söylediğimiz gibi 'pislikleri halının altına süpürmek' demektir, sorunu görmezden gelmek demektir. Neden yıkımlar yapılırken kimsenin sesi çıkmadı, merak ediyorum." (BT/TK)