Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) 200'ün üzerinde örgütle birlikte düzenlediği “Bağımsız Yargı” mitingine baro başkanları, yargıçlar ve savcılar birliği üyeleri, hukuk fakültelerinden öğretim üyeleri ve yurttaşlar katıldı.
Cnntürk'ün haberine göre mitingden önce hukuk "şehitleri" için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Özok: Yargı bağımsızlığı darbe aldı
TBB Başkanı Özok "Yargıç ve savcılarla ilgili yapılan yeni düzenlemeyle hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi büyük darbe almıştır" dedi ve ekledi: "Hukuk devletinde her şeyi hukuk belirler, temel ölçüt bireydir, kul yoktur, yurttaş vardır."
“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gece yarısı imzalayarak yürürlüğe koyduğu 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’ndaki değişikliğin Anayasa’nın ‘güçler ayrılığı ilkesine ve yargı bağımsızlığına’ aykırı bir düzenleme olduğunu” ileri süren Özok, “Sayın Cumhurbaşkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) rozetini takarak Cumhurbaşkanlığı yapmaktadır” dedi.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı avukat Nazan Moroğlu hukuk devletine sahip çıkmak, yargı bağımsızlığını savunmak ve yargının siyasallaşması tehlikesini gördükleri için toplandıklarını belirterek, yargının Atatürkçü hakim ve savcılara emanet edilmesi gerektiğini söyledi.
Çıkartılan yasaların adalet sistemini zedelediğini iddia eden Moroğlu, hazırlanan anayasa taslağının sivil olduğunu söyleyenlere inanmadıklarını belirtti.
Taslağın kadınları eşit haklardan uzak tutup toplumun korunmaya muhtaç bir kesimi olarak gösterdiğini söyleyen Moroğlu, kadınlara seslenerek, “görüşünüz ne olursa olsun size türban serbestisini sunanlara karşı çok dikkatli olun, bunu kabul etmeniz mümkün değildir” dedi.
Batum: Yargı üzerinde oyunlar oynanıyor
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum da yaptığı konuşmada, Türkiye’de yargı ve hukukun üstünlüğü üzerine oyunlar oynandığını öne sürdü.
“Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin üzerlerinde büyük siyasi baskılar bulunduğunu” iddia eden Batum, "Hukukun korunduğu iddia edilen yeni anayasa taslağına göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 17 üyesinden 9’unu seçme hakkının hükümete bırakıldığını" belirtti.
Aynı taslağın YÖK’ün 11 üyesinden 6’sını, Danıştay üyelerinin de dörtte birinin seçimini Bakanlar Kurulu’na bıraktığını aktaran Batum, “Sonra da bizim bunun demokratik ve sivil bir anayasa olduğuna inanmamızı bekliyorlar” dedi.
Gazeteci Tuncay Özkan “Geleceğimizi karartmak isteyenlerin karşısında inanç ve kararlılıkla duracağız. Rejimin teminatı olan hukukçuların ve hukuk sisteminin yanındayız” dedi.
Yasa 4 Aralık'ta yürürlüğe girdi
Hakimler ve savcılar kanununda değişiklik yapılmasına dair yasa teklifi Meclis'ten 3 Aralık'ta geçti, 4 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Ne değişiyor?
Hakim olmak isteyen ve hukuk fakültesi dışındaki fakültelerden mezun olanların oranı, kabul edilecek aday sayısının yüzde 20'si ile sınırlandırıldı. Teklifte bu oran yüzde 10 olarak öngörülmüştü.
Avukatlık mesleğinde beş yıl fiilen çalışıp 35 yaşını doldurmamış olanlar da ÖSYM'nin yapacağı yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı'nın yapacağı mülakatla hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilecek.
Yazılı sınavda, 100 tam puan üzerinden en az 70 puanı alanlar mülakata çağrılacak. Başarı listesi hazırlanırken yazılı sınavın yüzde 70'i, mülakatın yüzde 30'u esas alınacak. Puanların eşit olması halinde yazılı puan esas alınacak. Teklifte başarı için yazılı sınav ile mülakatın aritmetik ortalamasının esas alınması öngörülüyordu.
Mülakatta, 'muhakeme gücü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade etme, genel ve fiziki görünüm, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, liyakat, yetenek ve kültür, çağdaş bilimsel ve teknolojik gelişime açıklık' kriterleri esas alınacak. Teklifte öngörülen 'yetenek, kültür ve çağdaş yaşam anlayışı' mülakat kriteri olmaktan AKPli vekillerin önergesi ile çıkarıldı.
Mülakat Kurulu, Adalet Bakanlığı Müsteşarı veya görevlendireceği müsteşar yardımcısı başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri ile Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulu'nun her sınav için kendi üyeleri arasından belirleyeceği iki üye olmak üzere yedi üyeden oluşacak. Muhalefetin en çok eleştirdiği bu düzenlemede AKP, geri adım atmadı.
Hukuk alanında doktora yapanlar, kadrolara başvurabilecek. Bu kişiler sadece mülakata tabi tutulacak. (NZ/TK)