* Fotoğraf: Özge Elif Kızıl - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan “çoklu baro” teklifine ilişkin basın toplantısı düzenleyen 30 baro başkanı, teklife karşı 3 Temmuz’da Ankara’da miting düzenleyeceklerini açıkladı.
TIKLAYIN - Üç kente “çoklu baro” teklifi Meclis’te
Aynı kentte birden fazla baro kurulmasına imkan veren Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, dün Meclis Başkanlığına sunuldu. Düzenlemeye göre beş binden fazla avukat bulunan illerde, asgari iki bin avukatla baro kurulabilecek.
Türkiye Barolar Birliği rakamlarına göre, Ankara Barosu’na 17 bin 598, İstanbul Barosuna 46 bin 52, İzmir Barosuna 9 bin 612 avukat kayıtlı. Türkiye’deki toplam kayıtlı avukat sayısı da 127 bin 691.
Dolayısıyla “çoklu baro” düzenlemesi beş binden fazla üyesi bulunan İstanbul, Ankara ve İzmir barolarını etkiliyor.
“Siyaseten bölme, ayrıştırma amacında”
Baroların basın açıklamasında tüm avukatlar, 3 Temmuz 2020, saat 14.00’te Ankara’da yapılacak Büyük Savunma Mitingi’ne davet edildi:
“Kamuoyunu günlerce “barolar siyaset yapıyor” söylemleriyle meşgul ettikten sonra ortaya konan çoklu baro projesi; esasında baroları siyaseten bölme, ayrıştırma amacını ortaya koymaktadır. Baroların siyasallaşması ya da daha doğru bir deyişle kutuplaşmasının asıl şimdi önü açılmaktadır.
“Çoklu baro sınırı olarak 5 bin sayısının neye göre belirlendiği ve hangi ölçütlere göre 2 bin avukata ayrı baro kurma hakkı verildiği ise hiçbir biçimde ortaya konulmamaktadır.
“80 Baro olarak biz çoklu baroyu istemiyoruz. Bu taslak kanunlaşırsa 44 üyesi olan bir baromuz ile 4 bin 958 üyesi olan başka bir baromuz TBB’de temsilinde 4’er delegeye sahip olacaklardır. Bu ne demokrasi ne de temsilde adalet olguları ile bağdaşır.
“Ayrı bir organ olarak seçilen baro başkanının görevinin sona ermesi halinde yönetim kurulu içinden bir baro başkanının belirlenmesi hususu, seçmen iradesine saygısızlığın bir ifadesidir ve kanun genel sistematiğine uymamaktadır.
“Keşke bu öneriyi getirenler, sesimize kulan verip özellikle genç meslektaşlarımızı ilgilendiren CMK görevlendirmelerinde ücretlerin avukatlık asgari ücret seviyesine çekilmesi taleplerimizi yerine getirmiş olsalardı. Bu bile teklifte gerçeklerin nazara alınmadığını göstermektedir.
“Siyasi iktidara bu bölme ve parçalama projesinden vazgeçmesi, demokratik kamuoyuna halkın sesinin kısılmasına yol açacak bu projeye karşı çıkarak, barolarına sahip çıkmaları için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.” (AS)