Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, gazetecileri bu yönteme iten koşullara dikkat çekerken "iliştirilmiş" gazeteciliği "yöntem olarak yanlış" olarak değerlendirdi.
Gazetecinin savaşmayan taraf olduğunu ifade eden Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı İsmet Demirdöğen de, bu tür bir gazeteciliğin özgür haberciliğe zarar vereceğine dikkat çekti.
Erinç: Gazeteciler buna zorlanıyor
Gazetecilere görev sırasında herhangi bir makamın müdahalesinin meslek ilkelerine aykırı olduğunu hatırlatan TGC Başkanı Orhan Erinç, Irak'ta uygulanan "iliştirilmiş" gazeteciliğe ilişkin görüşlerini şöyle aktardı :
* Aslında savaş koşulları içerisinde şöyle bir çelişki de var : Irak'taki saldırıları gerektiği ölçüde izleyebilmek için meslektaşlarımız böyle bir tercih yapmaya zorlanıyorlar.
* TGC Meslek İlkeleri de bu duruma ilişkin düzenleme ve kurallar içeriyor. Bunlardan biri de gazetecinin "kendisi açısından sonuç ne olursa olsun doğrulardan ayrılmaması"dır.
"Gidenler deneyimli ama yöntem yanlış"
* İliştirilen gazetecilerin bilgilenmesi de sınırlandırılır. ABD, "iliştirilmiş" gazetecileri ancak kendi istedikleri ölçüde bilgilendirecek.
* Gazetecilerin gözlem yapmasını kendi psikolojik savaş çıkarlarına göre yönlendirmek isteyecek.
* Ancak bu, "iliştirilen" gazetecilerin birlikte hareket ettikleri ülke çıkarlarına, taleplerine uygun gazetecilik yapacakları anlamına da gelmiyor.
* Gazetelerde açıklanan, "iliştirilmiş" gazeteci olarak Türkiye'den kabul edilen arkadaşların isimlerine bakılırsa, genelde deneyimli olduklarını görüyoruz. Ama yöntem yanlış.
"Başarılı olduklarını söylemek zor"
* Umuyoruz ki, onlar bu sınırlamayı delecek birikime sahip olurlar. Bu savaş ya da saldırıda iliştirilen gazeteciliğin başarılı olduğunu söylemek zor.
* İliştirilmeyen ama akrediteli çalışan arkadaşlar da sadece izin verilen haber ve görüntüleri geçebilmenin rahatsızlığını yaşadıklarını söylüyorlar.
* Anlaşılıyor ki, saldırıda yaşananları gazeteciler döndükten sonra öğrenebileceğiz.
Demirdöğen: Gazeteci savaşmayan taraf
* Gazetecileri "iliştirme" uygulamasını genel gazetecilik anlayışına uygun görmediğini savunan ÇGD Genel Başkanı İsmet Demirdöğen ise, gazetecinin savaşmayan taraf olduğunu vurguladı.
Demirdöğen, askeri birliklerle hareket ederek habercilik yapmanın sakıncalarını şöyle anlattı:
* Savaşlarda savaşan tarafların biriyle bu kadar yakın olmak, kaçınılmaz olarak olaylara o tarafın bakış açısıyla bakmayı getirmekte, hatta birlikte olunan askerlerle bir duygusal yakınlık doğurmaktadır.
"Başarı getirdiğine inanmıyorum"
* Daha da vahimi, bu uygulamayla gazeteciler birlikte hareket ettikleri orduya nasıl hareket edecekleri konusunda bir taahhütname imzalayarak garanti vermektedir.
* Bu da bağımsız haberciliğe ciddi bir darbedir. İliştirilmiş gazetecilerin başarıya ulaşacaklarını sanmıyorum.
* Bu savaşın tozu dumanı ortadan kalktığında da yine anımsanan iliştirilmiş değil bağımsız hareket eden gazetecilerin meslek adına yaptıkları olacaktır.
* Yarın hiçbir iliştirilmiş gazetecinin başarısından söz ediyor olmayacağız.
Türk gazeteciler de "iliştirildi"
Amerikan ordusu, daha Irak'a saldırılarını planladığı günlerde dünya basınından yüzlerce gazeteciyi kendi askeri birlikleri ile hareket ederek haber geçmesi için bir askeri eğitim çalışmalarına dahil etti.
Dünya kamuoyu 20 günden fazla bir süredir cepheden bomba ve yıkım görüntüleri izledikten sonra da olsa, Türkiye'de son günlerde bazı gazetecilerin "iliştirilen" gazeteciler arasında yer aldıkları şeklinde haberler yayımlandı.
Bu gazeteciler arasında CNN Türk televizyonunda yayımlanan "5N1K" Programının hazırlayıcısı Cüneyt Özdemir, NTV televizyonunda "Anahtar" Programını sunan Mithat Bereket ve Milliyet gazetesi muhabiri Ümit Bektaş'ın da adı geçiyor. (EÖ/BB/NK)