Trampa yapmaya karar verdiler
Acep bunu bir ferde mi sordular?
Dünya kurulalı görülmemiştir
Türkiye'den kaldırdılar bizleri
Kan ağlıyor hepimizin gözleri."
Şimdiki adı Mustafapaşa olan eskinin Sinasos'unun yerinden edilen sakinlerinin şarkısı bu. 1920'li yıllara kadar halkının çoğunluğu Rumlardan oluşan üç bin nüfuslu Kapadokya kasabası Sinasos, 1924 yılında uygulanan mübadeleden etkilenen yerlerden.
Sinasos'ta Rumlar gitmiş, Yunanistan'dan gelen Türkler gelmiş, çan sesi ezan sesine dönmüş, Rum aksanı unutulur, Makedonca konuşulur, Sinasos Mustafapaşa olarak anılır olmuş.
Ama Sinasos unutulmamış...
Ama Sinasos unutulmamış. Çünkü mübadele ile başka bir memlekete göç eden Rumlar, geride bıraktıkları memleketlerini unutmamak için iki fotoğrafçı tutarak bıraktıkları yerlerin fotoğraflarını çektirmiş, bunu albüm haline getirmişler.
Bir Zamanlar Yayıncılık tarafından basılan "Sinasos: Mübadeleden Önce Bir Kapadokya Kasabası" işte bu kasabanın hikayesini, o fotoğraflar eşliğinde anlatıyor.
Güvenç: Homojen kültür yerleşmedi
Kitap dün akşam Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası'nda düzenlenen bir kokteyl ve panelle tanıtıldı.
Panele konuşmacı olarak Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayhan Aktar, Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Esra Danacıoğlu, Lozan Mübadilleri Vakfı'ndan Sefer Güvenç, Bir Zamanlar Yayıncılık'tan Osman Köker katıldı.
Güvenç, mübadelelerle planlanan "Türkiye'de homojen bir kültür oluşturma çabalarının" aradan geçen zamana rağmen olmadığını söyledi.
Gelenlerin başka bir ülkenin kültürünü Türkiye'ye getirdiğine işaret eden Güvenç, "mübadele ile gelenlerin bir tek Müslüman kimliği yerel halkın kimliği ile aynıydı. Onun dışında yemek kültürü, dili, alışkanlıkları hep farklıydı" dedi.
Güvenç, "Çok kültürlü bir yaşamdan kolay kolay sıyrılmak mümkün değil" diye ekledi.
Köker de Sinasos'un fotoğrafları eşliğinde kasabayı tanıttı. Kasaba halkının Yunanistan'da fotoğraflar eşliğinde anılarını yaşattığını aktaran Köker, "tarih belleğini bu fotoğraflar oluşturmuş" dedi. Köker, çalışmanın iki kültür arasında bir diyalog yaratmayı hedeflediğini söyledi. (AÖ/EÜ)