SDK Washington temsilciliği hafta başında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) heyetiyle Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) yönetimi arasında gerçekleştirilen görüşmeler konusunda Londra'da yayımlanan Şarku’l Avsat gazetesine açıklamalarda bulundu.
SDG liderliği ve Şam'a yürüyüşe komuta eden "Saldırganlığı Caydırma Operasyonu odası"nın “8 Aralık'tan bu yana doğrudan temas halinde" olduğunu hatırlatan İshak, HTŞ lideri Ahmed eş-Şara'nın Suriyeli silahlı gruplarla yaptığı toplantılara SDG'nin katılmamış olmasının "kendi askeri durumu" nedeniyle olduğunu söyledi.
Suriye Demokratik Konseyi (SDK) nedir?
2015'te kurulan SDK, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin yasama organı. SDG, bölgedeki askeri etkinlikleri sevk ve idare ederken SDK daha çok siyasi ve diplomatik faaliyetleri yürütüyor. SDK’nin temel amacı, Suriye’de demokratik, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir yönetim modelini hayata geçirmektir.
SDK, Suriye’nin tüm halkları ve dini grupları için eşit haklar sağlamayı amaçlayan bir yönetim sistemi savunuyor. Merkeziyetçi bir devlete karşı çıkıyor ve yerel yönetimleri destekliyor. Araplar, Kürtler, Süryaniler, Türkmenler ve diğer etnik gruplar ile farklı dini toplulukları bir araya getiren bir platform olan SDK, özellikle kadınların toplumsal, siyasal ve ekonomik hayata eşit şekilde katılmasını destekleyen politikalar izliyor. Suriye’nin kuzeydoğusunda, Rojava olarak da bilinen bölgede demokratik özerk bir yönetim sistemi kurmayı hedefliyor.
"Sorunlar diyalog ile çözüldü"
İshak, "Ancak [SDG'nin] kendisiyle yaptığı son görüşme resmiyet kazandı ve duyuruldu; bu da iki taraf arasındaki sorunların diyalog yoluyla çözüldüğüne dair olumlu bir gösterge.” dedi.
Şarku’l Avsat'ın haberine göre, "Görüşmenin herhangi bir sorun yaşanmadan dostane bir şekilde gerçekleştiğini kaydeden İshak, SDG kontrolündeki tüm bölgelerde -yeşil-beyaz-siyah şeritli, ortadaki beyaz şerit üzerinde üç kırmızı yıldız bulunan- yeni Suriye bayrağının göndere çekileceğini bildirdi."
Sürekli temas
SDK Washington temsilcisi son yüz yüze görüşmeden önce de Suriye Demokratik Güçleri'nin Suriye'nin fiili yürütme gücü HTŞ ile temaslarının süre gittiğini hatırlattı: “Suriyeli muhalif güçlerin geçen yıl sonunda kuzeydeki Halep kentine girmesinden bu yana SDG komutanları, kamplarda ve Tel Rıfat bölgesinde yaşayan Kürt unsurları ve diğer grupları güvence altına almak ve Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahalleleri sakinlerini korumak için Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) ile doğrudan ve sürekli temas halindeydi” dedi ve “8 Aralık'tan bu yana [...] tüm askeri hususlar, sahadaki gelişmelerle ilgili konular ve saha düzenlemeleriyle ilgili her şey[in] koordine edil[diğini]" söyledi.
ABD ve Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Kürt ve Arap güçlerinden oluşan SDG, kuzeyde Rakka vilayetinin merkezi Tabka kenti ile Fırat Nehri'nin batısındaki el-Hafsa ve Miska kasabalarının yanı sıra Haseke vilayetinin tamamı ve Deyrizor vilayetinin kuzey doğu kırsalını kontrol ediyor.
"Yeni Suriye bayrağı Türkiye kontrolü altındaki bölgeleri de kapsamalı"
Esad rejiminin düşmesinden bu yana SDG'nin Fırat Nehri'nin batısında Irak Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ve İranlı milislerin elindeki bölgelere doğru ilerlediğini söyleyen İshak, "bu bölgelerin güvenliğinin sağlandığını ve ardından yeni yönetime teslim edildiğini" vurguladı. İshak sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Sürekli koordinasyonun sağlandığı ilk andan itibaren, özgür Suriye bayrağını sadece yeni yönetimin bölgelerinde değil, Fırat'ın doğusu da dahil olmak üzere tüm Suriye topraklarında göreceğiz. Bunun Türkiye’nin kontrolü altındaki diğer bölgeleri de kapsamasını umuyoruz.”
(AEK)