Türkiye 14 Mayıs seçimlerine hazırlanırken siyasette ittifak arayışları devam ediyor.
Yeniden Refah Partisi ile AKP arasında geçen cuma gerçekleşen toplantının ardından HÜDA PAR'dan cumartesi günü yapılan açıklamada seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteklenmesi kararı alındığı ilan edildi.
Her iki parti de AKP-MHP ve BBP'nin yer aldığı Cumhur İttifakı'na katılmayı kendi yetkili organlarında görüştüklerini duyurdu.
Ancak HÜDA PAR ile Cumhur İttifakı'nı oluşturan AKP- MHP ve BBP arasında Türkiye'nin temel konuları ile ilgili ciddi görüş ayrılıkları bulunuyor.
Anadilinde eğitim
Örneğin HÜDA-PAR'ın programında anadilinde eğitimin bir hak olarak kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Parti programında "Eğitim ve Kendini Geliştirme Hürriyeti" başlığı altında "Anadilde eğitim herkes için tabii, insani bir haktır. Çocukları bilmedikleri bir dilde eğitmek eğitimde fırsat eşitliğine de aykırıdır" ifadesi yer alıyor.
Oysa MHP'nin bu konudaki tavrı biliniyor. MHP programında "Eğitim ve öğrenim hakkı" başlığında şu ifadeler yer alıyor:
"Eğitimin her kademesinde eğitim dilinin Türkçe olması, Türkçeden başka hiçbir dilin, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulmaması ve öğretilmemesi esastır."
AKP programında ise anadilinde eğitim konusunda "AKP Resmi dil ve eğitim dili Türkçe olmak şartıyla, Türkçe dışındaki dillerde yayın dahil kültürel faaliyetlerin yapılabilmesini, partimiz ülkemizdeki birlik ve bütünlüğü zedeleyen değil, güçlendiren ve pekiştiren bir zenginlik olarak görmektedir" deniliyor.
Anayasa
Anayasa tartışmaları da HÜDA PAR programında yer bulan konulardan biri.
Programda "Yeni Anayasa ve Milet İradesi" başlığında "yeni anayasanın değiştirilemez nitelikte hiçbir maddesi olmamalıdır" ifadesiyle Anayasa'nın ilk 4 maddesi tartışmaya açılıyor.
MHP ise bu başlıklarda katı bir tutum alıyor. MHP'nin anayasa kitapçığında bu tavır, "MHP, Anayasamızın ilk dört maddesinde özetlenen Cumhuriyetimizin ilkelerine; üniter millî devlet yapısına; hukukun üstünlüğüne; demokratik ve laik yönetime, insan hak ve hürriyetlerinin korunmasına ve millî birlik ve bütünlüğümüze aykırı olmayacak bir anayasanın hazırlanmasına öncülük etmektedir" ifadesi ile dile getiriliyor.
BBP de MHP'ye benzer görüşleri savunuyor. BBP progmaında "Güçlendirilmiş Parlamento, Kuvvetler Ayrılığı, Üniter Devlet Yapısı, Türk Kimliği ve Türkçe'den asla vazgeçilmeyecektir" deniliyor.
Türklük
HÜDA PAR, Anayasa'da yer alan "Türklük" tanımının da değişmesini savunuyor. Parti programında bu bölüm şu şekilde ifade ediliyor:
"Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilerek Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmelidir."
"Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır. Yeterli talep olması halinde anadili farklı olan diğer vatandaşların da kendi dillerinde eğitim alabilmelerinin önü açılmalıdır.
"İlköğretim öğrencilerine okutulan, ırkçılık kokan 'Andımız' ve benzeri metinler kaldırılmalıdır. Muhtelif yerlerde yazılan 'Ne Mutlu Türküm Diyene' gibi yazılar silinmeli, "Bir Türk dünyaya bedeldir" şeklindeki ırkçı söylemlere son verilmelidir. Zulüm ve ayrımcılık uygulamış olan tarihi şahsiyetlerin isimlerini taşıyan okul, kışla, cadde, sokak ve benzeri yerlerin isimleri derhal değiştirilmelidir.
"Başta vatandaşlık tanımı olmak üzere, anayasa ve sistemin bütün resmi literatürüne hâkim olan Türklük esaslı dışlayıcı ve ayrımcı söylem terk edilmelidir.
Yine HÜDA PAR ile taban tabana zıt görüşlerin yer aldığı MHP kitapçığında bu konu "Asla tartışılmayacak hususlar" başlığı altında şöyle sıralanıyor:
"Millî kimlik tanımının değiştirilerek "Türkiyelilik" kavramının esas alınmasına,
Vatandaşlık bağının Türk milleti kavramı yerine ikâme edilmeye çalışılmasına,"
Yerel yönetimler
HÜDA PAR ile Cumhur İttifakı'nın milliyetçi partileri 'yerel yönetimler' konusunda da hiçbir ortak görüşe sahip değil.
HÜDA PAR 'eyalet sistemi, özerklik ve federasyon' gibi modellerin tartışılması gerektiğini savunuyor.
Bu bölüm programda, "Mevcut merkezi ve yerel devlet organizasyon yapısının ıslahı ile beraber, mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir" ifadesiyle yer alıyor.
MHP ise "Türkiye'nin idarî yapısının değiştirilerek yerel yönetimlerin mahallî parlamento olarak çalışacağı özerk bölgeler sisteminin hayata geçirilmesine" karşı çıktığını ifade ediyor.
Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı Büyük Birlik Partisi de merkezi hükümetin yetkilerinin kısıtlanabileceğini belirtiyor ancak "üniter devlet yapısı" konusunda hassasiyetini koruyor. Bu bölüm BBP programında "Üniter devlet anlayışı ile çelişmemek kaydıyla yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sağlanacaktır" ifadesiyle dile getiriliyor.
TIKLAYIN - HÜDA PAR'dan Cumhur İttifakı'na destek kararı
(ME)