Lorraine herkesin iyi olduğunu sanarak büyümüştü. Partneriyle tanıştığında 19 yaşındaydı. Ertesi gün erkek özür diledi, kadın da bağışladı. Oysa bu ilk son olmadı. Lorraine doğumda son dayağın çürük izlerini hala taşıyordu.
"Neden kimseye söylemedin, neden çekip gitmedin diye soruyorlar. 'Benden bırakırsan nerede olduğunu biliyorum, seni yedi kat yerin dibine gitsen bulurum' diye tehdit ediyordu.. Korkuyordum."
Dayaklar, aşağılamalar sürdü, araya bir de başka bir ilişki girdi. Sonunda Lorraine polisi aradı. Erkek götürülürken kadın suçluluk duygusu içindeydi. "
Her dört kadından biri
Aslında, Lorraine, ülkesindeki her dört kadından birinin yaşadıklarına benzer hayatları olduğunu bilmiyordu. ICM Araştırma Merkezi'nin 25-31 Ocak arasında 18 yaş üzeri 1020 kadın üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre İngiltere'de kadınların yüzde 27'si ev içi şiddetle tanışmıştı.
Bu kadınların yüzde 37'si olayı polise bildirmiş. Şiddetin türleri aşağılayıcı hitap, tokat/yumruk/tekme atma, zorla seks olarak sınıflandırılmış. Bunlardan yüzde 44'le başı çekeni aşağılayıcı hitapları yüzde 24'le tokat/yumruk/tekme izliyor. Aynı şiddet türünün tekrarı sonraki yüzde 10'u oluşturuyor. Zorla seks ise şiddet türleri arasında yüzde 8'le en altta yer alanı.
Kendilerine aşağılayıcı adlar takılan kadınların yüzde 66'sı bunu sineye çekerken yüzde 23'ü bu yüzden ilişkiyi sona erdiriyor. Bu süregelen bir durum halini alırsa rakamlar tersine dönüyor, yüzde 22 oranındaki kadın durumu kabulleniyor, yüzde 62'si ilişkiyi sona erdirmeyi tercih ediyor.
Zorla seks ilişkiyi bitiriyor
Eğer şiddet bir kez yaşanırsa bağışlanma olasılığı yüksek. Şiddet sürerse, kabul oranı yüzde 2'ye düşüyor ve kadınların yüzde 89'u bu durumda ilişkiyi bitiririm diyor. Kadınların yüzde 79'u için ise zorla seks ilişkiyi bitirme nedeni.
Polis kayıtlarına göre İngiltere'deki suçların dörtte birini ev içi şiddet oluşturuyor. Polise başvurduktan sonra evine geri dönmek zorunda kalan kadınların çoğunun yeniden şiddete maruz kaldığı ve bu yüzden de çoğu kez polise başvurmaktan kaçındıkları düşünülürse bu rakamın çok daha yüksek olması olasılığını da gözden kaçırmamak gerekir.
Polisin yetkilerinin sınırlı olması polisin de canını sıkıyor. Midlands polisinden Ian Grundy "Bazen öyle evlere gidiyoruz ki.. yüzlerce kere çağrılmışız.. Aslında bütün yaptığımız yaranın üzerine bir bant kapatmak" diyor.
"Şikayette bulunan kadın mahkemede kendini döven adamla yüz yüze geliyor, adam salındığında da kadın yine onu kapısında buluyor"
İğrençti, iğrenç
28 yaşındaki psikoloji öğrencisi Hereford'lu Tanya Grey, Dave'le karşılaştığında hayatının aşkını bulduğunu sanmıştı. İlk sevişmelerinde Dave biraz sertti ama bunu onun askerliğine bağlamıştı.
Bir seferinde, Dave arabada göğüslerini mıncıklıyordu. Tanya itiraz edince arabayı durdurup "Sana ne, istediğim gibi severim" diyerek kadını tokatladı.
Evlendiler. Artık şiddet sıradanlaşmış ve daha da şiddetlenmişti.
"Yorucu bir sınavdan çıkmıştım... Dave gecikecekti . Banyoyu köpüklerle doldurdum, mumlar yaktım, kendimi suyun rahatlığına bıraktım. Dave erken döndü. Banyoya daldı, 'kimi bekliyordun' diyerek vurmaya başladı, vurdu, vurdu...
"Sonra da oracıkta, banyoda, yerlere saçılmış şampuan şişelerinin, sabunların arasında tecavüz etti. Korkunçtu. Başımdan kanlar akıyordu. İğrençti, iğrenç..."
Sevişebilmek 18 ayını aldı
Tanya, nihayet yaşadıklarını annesiyle paylaştı. Annesinin yanına taşındı. Okuldaki psikolojik danışmandan evlilikte tecavüzün suç kapsamına girdiğini öğrenince şaşırdı, Polisin Ev İçi Şiddet bölümüne başvurdu. Dawe'i mahkemeye vermedi, sadece birliğine durumu bildirince o da ordudan ayrılmak zorunda kaldı.
Tanya, bir süre Tecavüz Kurbanları Merkezi'ne devam etti. Aradan dört yıl geçti, şimdi otuz iki yaşında. Okulunu bitirdi, yaşama yeniden başladı: "Şimdi çok hoş biriyle beraberim. Çok iyi bir insan ama onunla sevişebilmem tam 18 ayımı aldı, insanlara yeniden güvenmeyi öğrenmek çok zor. "
Devlet ne yapıyor?
Ev içi şiddete maruz kalan kadınların çokluğu nedeniyle hükümet 20 yıl önce çıkarılan ev içi şiddeti önlemeye yönelik düzenlemeleri yeniden ele alıyor. 2002 Aralık ayı sonunda Başbakan Tony Blair ev içi şiddeti kesinlikle dizginleyecekleri yolunda söz vermişti.
Hükümet, "Ev İçi Şiddet Girişimi" programı çerçevesinde şiddetle mücadeleye 9 milyon sterlinlik bir fon ayırdı. Fonun büyük kısmı şiddet yüzünden evsiz kalan kadınlara yardımı amaçlanıyor.
Sosyal Dışlanma ve Eşitlik Bakanı Barbara Roche şiddete maruz kalan kadınların anında yardım alabilmesi için bir alo-yardım hattı oluşturulduğunu açıkladı.
Örneğin ev içi şiddetin en yoğun görüldüğü bölgelerden Walsal'daki "Ev İçi Şiddet Ünitesi" şiddete uğrayan kadının anında ulaşabileceği telefon hattının ötesinde birkaç dakikada ekiplerin kadını evinden alıp güvenli bir yere taşıyor, kadın kendini toparlayıncaya kadar barındırıyor, sonrasındaki hukuki ve mali danışmanlık veriyor.
İngiltere'de şiddete maruz kalmış kadınların gidebileceği 400 kadar sığınma evi var. 55 bin kadına destek veren bu evler şiddet mağdurlarının ancak üçte birine yetebiliyor.
35. saldırıda polis
Walsal Ünitesinde görevli Etty Martin bir kadının polise başvurmayı göze alabilmesi için (ortalama) 35 kez saldırıya uğramış olması gerektiğini söylüyor.
Martin, "bu kadının 34 kez dayağa katlandığı anlamına geldiği için bu kadına acilen yardım edilmesi gerekir" diyor.
Aynı bölümden Sheri Rogers "Şiddet olayları çoğunlukla barlar kapandıktan sonra oluyor, gece yarısı kime başvurulacak?" sorusuyla hizmetin gerekliliğini tekrarlıyor.
Şiddet polise başvurmakla sona ermiyor elbette. Sonrasında kadın eve dönmeye korkuyor. Bu gibi durumlarda, kadınlara barınacak yer, yöntemler ve yargı aşamaları için rehberlik ve danışmanlık hizmeti sunan kurumlar var. (EG/NM)
* Şiddete maruz kalan kadınların isimleri güvenlik gerekçesi ile değiştirilmiştir.