Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, sendika toplantılarına katıldıkları için işten çıkarılan Anıl Pınar ve Ömer Bilge’nin başvurularını sonuçlandırdı. Bugün kararını açıklayan mahkeme, Pınar ve Bilge’nin, Anayasa’nın 51. maddesiyle güvence altına alınan sendikal haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Dosya, sendika hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine de hükmedildi. Bugüne kadarki mahkeme masrafları da işçilere ödenecek.
AYM: İşveren "Performans düşüklüğünü" kanıtlayamadı
Anayasa Mahkemesi, kararında, şirkete açılan davada Çalışma Bakanlığı raporu ve mahkeme kararında olduğu gibi, şirketteki 1151 sendikalı işçinin işten çıkarılarak, şirkette sendikalı işçi kalmadığına dikkat çekti.
Ayrıca, iki işçinin çıkarılma gerekçesi olan “performans düşüklüğünün” şirket tarafından kanıtlanamadığını ifade etti.
Sendika çalışmalarında aktif rol aldılar
Manisa’da yaşayan 27 yaşındaki Anıl Pınar ve 36 yaşındaki Ömer Bilge çalıştıkları S.P.E.O. A.Ş.’den 7 Şubat 2013’te işten çıkarıldı. İş sözleşmesinin feshine gerekçe olarak, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. ve 18. maddeleri uyarınca “performans düşüklüğü” gösterildi.
İki işçi, 5 Mart 2013’te sendikal nedenlerle işten çıkarılmış olmalarının tespiti ve sendikal tazminata hükmedilmesi talebini içeren dilekçelerle Manisa 1. İş Mahkemesi’nde dava açtı.
Dava dilekçelerinde, şirketin Düzce'de bulunan işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi elde eden Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası’nın (Petrol-İş) Manisa'da bulunan işyerinde de örgütlenme çalışmalarına başladığını ve kendilerinin de bu çalışmalarda aktif rol aldığını belirttiler.
“Toplantının ardından ‘performans düşüklüğü’ bahanesi”
Dilekçelerinde ayrıca, “Petrol-İş'in mesai saatleri dışında yaptığı toplantılara katıldıklarını ve şirketin bundan haberdar olması üzerine ‘performans düşüklüğü’ bahanesiyle iş akitlerine son verdiğini” ifade ettiler.
Pınar ve Bilge, dava dilekçelerinde, 25 Aralık 2012’den itibaren şirketin Manisa'da bulunan işletmesinden sendikal faaliyette bulunmaları nedeniyle 40’tan fazla çalışanı işten çıkardığını belirtti.
Bu işten çıkarmalara karşı açılan davaların işçiler lehine sonuçlandığının altını çizdiler.
İşyeri yöneticisine “sendikal baskı uygulamaktan” ceza
Şirketin Düzce'deki işyerinde Petrol-İş'in toplu sözleşme yapma yetkisi elde ettiği tarihten sonra bu kadar çok çalışanın birden işten çıkarılmasının feshin sendikal nedenlerle yapıldığının kanıtı olduğunu ifade ettiler.
Başvuruda, “işçilere sendikal baskı uygulamaktan” işverene daha önce de idari para cezası uygulandığını, ayrıca işyeri yöneticisi K.Y. hakkında açılan ceza davası sonucunda K.Y.’nin sendikal faaliyeti engelleme suçunu işlediği sonucuna ulaşıldığını ancak hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını ifade ettiler.
Mahkeme işçileri haklı buldu, tazminata hükmetti
Mahkeme 28 Mart 2014 tarihli kararıyla davaları kabul etti.
Feshin sendikal sebeplere dayanması nedeniyle 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25. maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca başvuruculara bir yıllık brüt ücretleri tutarında sendikal tazminat ödenmesine hükmetti.
Mahkeme kararının gerekçesinde, davacıların “performanslarının düştüğünün” işveren tarafından ispatlanamadığı tespiti yapıldı.
Gerekçeli kararda, “iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verileceği” hatırlatıldı.
Bakanlık raporu: İşveren, işçilere sendikal baskı uyguladı
Mahkemede dinlenen tanıklar da Pınar ve Bilge’nin sendikaya üye olmayı düşündükleri için işten atıldıklarını ve hatta işveren vekilinin, “sendika üyelerinden istifa etmek isteyenlerin noter masraflarını karşılayacakları” vaadinde bulunduğunu beyan etti.
Mahkeme kararında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunca düzenlenen rapor da yer aldı.
Raporda, “işveren vekili S.K.’nin işçilere sendikal baskı uyguladığı kanaatine varıldığı ifade ediliyordu.
Mahkeme: 1151 işçi çıkarıldı, şirkette sendikalı işçi kalmadı
Mahkeme, kararında, şirketin Düzce'deki işyerinde Petrol-İş'in toplu iş sözleşmesi yetkisi aldığını vurguladı.
Kararda, 2013 yılının ilk ayından sonra işten çıkarılan ve yeni işe alman işçilerin sayısında artış olduğuna, aylık çalışan toplam işçi ortalamasında değişiklik olmadığına, toplamda 1151 işçinin işten çıkarılmasından sonra işyerinde çalışan sendikalı işçinin kalmadığına işaret etti.
Kararını tanık beyanlarına, bakanlığın İş Teftiş Kurulunca düzenlenen raporuna ve şirketin toplam 1151 işçiyi işten çıkarmış olmasına dayandıran mahkeme, Pınar ile Bilge’nin “sendikaya üye olmalarının engellenmesi amacıyla işten çıkarıldıkları” sonucuna vardı.
Yargıtay “Sendikal faaliyetten çıkarıldılar” dedi ama kararı bozdu
Mahkemenin kararının tazminatla ilgili kısmı, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 28 Mayıs 2014 tarihli kararlarıyla bozuldu ve iki işçiye bir yıllık brüt ücretleri tutarında sendikal tazminat ödenmesine ilişkin hüküm kaldırıldı.
Yargıtay, “iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı yolunda mahkemenin ulaştığı kanaati yerinde bulsa da başvuranların iş sözleşmelerinin sendikal faaliyet nedeniyle feshedildiğinin yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı” görüşünü açıkladı.
Bunun üzerine Pınar ve Bilge 17 Eylül 2014’te Anayasa Mahkemesine başvurdu.
"Fesih nedenini ispat, işverene aittir"
Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını bugün açıkladı.
Kararda, başvurucu işçilerin “sendika hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine” karar verildi.
AYM’nin kararında, 6356 Sayılı kanunun 25/6 maddesindeki “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir” ibaresi hatırlatıldı.
AYM, Yargıtay’ın bozma kararını eleştirdi
AYM, Yargıtay’ın, mahkemenin hükmünü “gerekçesiz şekilde bozduğunu” da ifade etti.
Hem Manisa 1. İş Mahkemesi hem Yargıtay, iki işçinin “çalışma performanslarının düşük olduğu” iddiasını işverenin ispatlayamadığı sonucuna ulaşmış, ancak mahkeme “sendikal nedenlerle işten çıkarıldıkları” yargısına vardığı halde Yargıtay, iş akitlerinin sendikal nedenlerle feshedildiğinin ispatlanamadığına hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi ise mahkemenin, tanık beyanları, müfettiş raporu ve çok sayıda işçinin işten çıkarılması ile işyerinde sendikalı işçinin kalmamış olmasına dayanarak, detaylı gerekçelerin sunulduğu bir karar vermesine karşın Yargıtay’ın “olgulara yönelik bir değerlendirme yapmadan ve mahkeme kararına somut eleştiri getirmeden” hüküm verdiğine dikkat çekti.
AYM, mahkeme kararının Yargıtayca gerekçesiz şekilde bozulduğunu, bu sebeple “usule ilişkin pozitif yükümlülüklerin yerine getirmediğini” belirtti.
“Devlet, yaptırım ve ayrımcılığı önlemek zorunda”
Kararda, “Anayasa’nın 51. maddesinde güvenceye bağlanan sendika hakkı, demokratik toplumun temeli olan örgütlenme özgürlüğünün bir parçasıdır” dendi:
“Sendika hakkının korunması pozitif yükümlülüğü devlete, üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin, çalışanların sendikaya üye olma ve sendikal faaliyette bulunma haklarını kullanmayı engelleyici davranışlarından kaçınmasına yönelik ve sırf bu haklarından yararlandıkları gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulmalarını, ayrımcılığa maruz kalmalarını önleyici tedbirler alma ödevi yüklemektedir.”
Uluslararası hukuk ve AİHM kararları hatırlatıldı
AYM kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin örgütlenme özgürlüğüne dair kararlarına da atıf yapıldı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesi hatırlatıldı:
“AİHM, Sözleşme'nin 11. maddesinin temel amacının, kamu otoritelerinin bireyin güvence altına alman haklardan yararlanmasına yönelik keyfi müdahalelerine karşı korumak olduğunu vurgulamaktadır.”
“AİHM haksız işten çıkarmalar nedeniyle hükmedilecek tazminatın işverenler bakımından caydırıcı bir nitelik taşıyacak yeterlilikte olması gerekliliğine işaret etmektedir.” (AS)