Anayasa Mahkemesi bugün verdiği kararda, polise, jandarmaya ve MİT'e "önleme dinlemesi" yapma yetkisi veren yasa değişikliğinin hukukçuların karşı çıktığı maddelerini değil, dinlemenin denetimiyle ilgili Başbakan'ın kişi veya komisyon belirlemesine dair maddelerini iptal etti.
İptal edilen bir başka madde de gizli dinlemeleri yürüten Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın başkanını Başbakan'ın atayacağına dair madde.
Hâlâ Anayasa'ya aykırı
bianet'in görüştüğü Avukat Fikret İlkiz, yasanın hâlâ Anayasa'ya aykırı olduğunu, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda olduğu gibi bir savcı talebi ve bir yargıç kararı gerektiren hukuka uygun dinleme yerine, polis, jandarma ve MİT'e doğrudan dinleme yapma yetkisi verdiğini belirtti ve "Bu yasanın tümü iptal edilmeli" diye konuştu.
Yasa neyi değiştirmişti?
2005 tarihli 5397 sayılı yasa, polis, jandarma ve MİT yetkililerinin "yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir" diyor. Anayasa Mahkemesi'nin oybirliğiyle aldığı kararın ardından bu hükümlerde değişen bir şey yok.
Yasaya göre yazılı talimat verebilecek yetkililer de şöyle: Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanı; Jandarma Genel Komutanı veya istihbarat başkanı; MİT Müsteşarı veya yardımcısı.
"Bakan yanılıyor, hukuka uygun değil"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi'nin kararının açıklanmasının ardından NTV'de canlı yayına katıldı. Yıldırım polis, jandarma ve MİT'in dinleme kararlarını 24 saat içinde yargıya götürmek, yargıcın da 24 saat içinde kararını vermek zorunda olmasını anımsatarak yasanın hukuka uygun olduğunu savundu.
Ancak İlkiz bunun doğru olmadığını, önce dinleme yapılıp sonra bunun yargıya götürülmesinin hukuk dışı olduğunu vurguladı; "Yargı denetiminin dışına çıkarılan, yargıdan bağımsız dinleme geçerli olmaz" dedi. Ayrıca, polis, jandarma veya MİT yöneticilerinin dinlemeyle ilgili "yazılı emirlerini" denetime götürecekleri yargıçların, DGM'ler yerine kurulan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri yargıçları olduğunu da anımsattı.
"Devlete dava açmayı engelliyor"
Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak da bianet'te yayınlanan yazısında, arada hakim kararı olması izleme-dinleme faaliyetini yargı faaliyeti haline getirmeyeceğini, ayrıca idarenin sorumluluğu kararı veren mahkemeye devretmesi nedeniyle, devlete dava açılamayacağını, bu durumda hak ihlalinin muhatapsız kalacağını da yazmıştı.
"Kötüye kullanmaya açık"
Avukat Ali Koç, bianet'te yayınlanan yazısında, yasanın ve ardından çıkan yönetmeliğin toplam dinleme süresini bir yıla uzatılmasını mümkün kıldığına, dinlenen kişiye haber verilmemesinin, kayıtların imhasının kendi huzurunda yapılmamasına dikkat çekerek, bunların kötüye kullanıma açık olduğunu yazmıştı.
"İzleme" bölümü de hukuka aykırı
Altıparmak yasanın "izleme"yle, yani iletişimin bilgilerinin dökümlerini derlemek ve işlemekle ilgili düzenlemelerinin de özel hayata müdahale niteliğinde olduğunu yazmıştı. (TK)