Haberin Kürtçesi için tıklayın
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Anayasa değişikliği teklifi bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman Hastalığı nedeniyle Genel Kurul'a katılamadığı için TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Ahmet Aydın başkanlığında toplandı.
CHP’den ilk eleştiri
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, gündeme geçilmeden, gündem dışı söz verilmemesini eleştirdi. Görüşmelerin Meclis TV yayınının da kesilmesi de eleştirildi.
TIKLAYIN - ANAYASA GÖRÜŞMELERİ TELEVİZYONDAN İZLENEMİYOR
AKP’li Meclis Başkanı: 15 kişiye söz vereceğim
TBMM Başkanvekili Aydın, gündem dışı konuşmalarla ilgili takdir hakkının Meclisi yöneten başkanda olduğunu, Meclisin rutin çalışma günleri dışında bulunduğu için bu taleplerin değerlendirilmediğini, ancak 15 kişiye yerinden söz vereceğini belirtti.
Usul tartışması istendi
CHP Grup Başkanvekili Altay, bunun üzerinde usul tartışması açılmasını istedi.
TIKLAYIN - MECLİSE GELEN BAŞKANLIK OYLAMASI
AKP’li Turan: Görüşmeler milletin göz önünde
Açılan usul tartışması üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, bugün Cumhuriyet tarihinin en önemli görüşmelerinden birine başlanacağını söyledi.
TBMM İçtüzüğü'ne göre bu görüşmelerin yapılacağını belirten Turan, "Biz sakiniz. Sağduyuyu elden bırakmayacağız. 18 maddenin millete gitmesi için var gücümüzle çalışacağız." dedi.
Geçmişe dönük uygulamalara bakıldığında Anayasa görüşmeleri zamanında gündem dışı konuşmaların verilmediğinin görüleceğini aktaran Turan, "Tüm bu görüşmeler milletin gözü önünde yapılıyor. 18 maddelik teklifin görüşmeleri bitip arkaya dönüp baktığımızda mahcup olacağımız fotoğraflar vermemek lazım" diye konuştu.
CHP’li Altay: İçtüzüğe uyun
CHP Grup Başkanvekili Altay, AKP'nin 2012'ye kadar bütün belgelerinde, programında, tüzüğünde parlamenter sistem vurgusu ve parlamenter sisteme övgü olduğunu belirterek, "10 yılın ardından başınıza taş mı düştü parlamentonun dibine dinamit koymak istiyorsunuz?" ifadesini kullandı.
Altay içtüzüğe uyulması gerektiğini, aksi bir duruma karşı İçtüzük'ten aldıkları imkanları kullanacaklarını söyledi:
“Kimse İçtüzük'te yazılana rağmen Mecliste iş tutmaya kalkmasın. Sonuçları kamu vicdanı incitir. Meclis bombalanırken parlamenter demokratik sisteme vurgu yapılıyorken şimdi 'biz bundan caydık' diyorlarsa, çıkıp dürüstçe, ahlaklı şekilde bunun gerekçelerini tane tane ortaya koymaları lazım. Türkiye var oldukça Meclis de var olacaktır”.
MHP’li Akçay: Gündem dışı konuşma yapılmalı
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da Genel Kurulun mümkün olduğunca gerilimden uzak tutulması gerektiğini söyledi. Tartışmaların kaybettireceği zamanın daha fazla olacağını belirten Akçay, gündem dışı konuşma taleplerini saygıyla karşıladıklarını, bunun çok fazla bir zaman almayacağını kaydetti.
HDP’li Yıldırım, Demirtaş’ın mektubunu okudu
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın TBMM Başkanlığına gönderdiği mektubu okudu.
Yıldırım, Demirtaş'ın mektubunda "Bizim parlamentoda görüşlerimizi ifade etme, oy kullanma hakkımız fiilen gasp edilmişken, bu görüşmeler ve oylamalar hukuka aykırı ve tartışmalı olacaktır. Parlamentoda görüşlerimizi bildirme ve oy kullanma hakkımız vardır. Başkanlığınız, gizli oy kullanabilmemiz için gerekli tedbirleri almalı, bunu sağlayacak imkanları yaratmalıdır" ifadelerini kullandığını aktardı.
Meclis Başkanvekili Aydın oylama istedi, AKP destekledi
TBMM Başkanvekili Aydın, her konuyu sataşma veya usul tartışması haline getirmemek gerektiğini ifade ederek, gündem dışı söz verilmemesi yönündeki tutumunu Genel Kurulun oyuna sundu. Yapılan oylamada TBMM Başkanvekili Aydın'ın tutumu kabul edildi.
Söz grup başkanvekillerinde
TBMM Genel Kurulunda söz alan siyasi partilerin grup başkanvekilleri, bugün görüşmelere başlanacak Anayasa Değişiklik Teklifi ile ilgili görüşlerini dile getirdi.
HDP’li Kerestecioğlu: Tek adam teklifi görüşülecek
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, "Türkiye'de kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, rejimi değiştiren, dünyada benzeri görülmeyen, tek adam teklifinin görüşüleceğini" söyledi.
İnsanın en büyük hatalarından birinin ikbalini her şeyin önüne koyması olduğunu ifade eden Kerestecioğlu, tüm AKP ve MHP'li milletvekillerinin, geleceğe isimlerini nasıl yazdıracaklarını düşünerek, teklifi bir kez daha okumaya, ret oyu vermeye çağırdığını söyledi.
CHP’li Altay: Hükümeti insan haklarına saygıya davet ediyorum
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, eğer 15 Temmuz darbe girişimi püskürtüldüyse, bunu, milletin demokrasi bilincine ve demokrasi aşkına borçlu olduklarını belirtti. Altay, bu durumu, hükümet başta olmak üzere hiçbir milletvekilinin unutmaması gerektiğini vurguladı.
Hükümetin, kendisinden şikayetçi olan, hoşnut olmayan herkesi ayrım yapmaksızın "terörist" ve "vatan haini" sıfatıyla yaftaladığını söyleyen Altay, hükümetin, demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu unutup, en temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına tahammül etmediğini belirtti:
“Hükümeti demokrasiye daha saygılı olmaya, hak arayan, hoşnutsuzluğunu gündeme getirmek isteyen sivil toplum örgütlerine karşı insan haklarına saygılı tutuma davet ediyorum. Ankara'da basın açıklaması yapmak isteyen Ankara Barosu ve sivil toplum örgütlerine yönelik emniyet teşkilatının bu vahşi, hasmane tutumunu kınıyoruz”.
AKP’li Bostancı: Millet karar verecek
AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı, bugün çok önemli bir anayasa değişikliği teklifinin görüşüleceğine işaret ederek, teklife ilişkin kamuoyundaki tartışmalar çerçevesinde farklı fikir ve yaklaşımlara sahip olan siyasetlerin, sivil toplum kuruluşlarının olabileceğini belirtti.
Herkes, görüşlerini demokratik mecralarda, kurallara uygun bir şekilde açıklayabileceğini iddia eden Bostancı, ancak kimsenin kendisini kuralların üzerinde göremeyeceğini vurguladı.
“Meclisin takdiriyle millete gidilmesi halinde millet karar verecek. Kimsenin korkmasına, çekinmesine gerek bulunmuyor.”
MHP’li Akçay: Etrafımız ateş çemberi
MHP Grup Baykanvekili Erkan Akçay, ülkenin zor dönemden geçtiğini, bu zor dönemde olayları uzaktan seyredemeyeceklerini belirtti. Akçay, etraflarında ateş çemberi varken, inisiyatif almamalarının düşünülemeyeceğini vurgulayarak, "Geleceği planlamayan milletler başkalarının oyuncağı olur" şiarını asla akıllarından çıkarmamaları gerektiğini belirtti.
Salonda olmayan AKP’lilerin oy vermesi tartışma çıkarttı
TBMM Genel Kurulunun cuma günkü birleşiminde, bazı AKP'li milletvekillerinin pusulayla oy kullandığı halde salonda bulunmaması tartışmaya neden oldu.
TBMM Genel Kurulunda CHP Grup Başkanvekili Levent Gök söz alarak, 6 Ocak'taki birleşimde, yoklama talepleri üzerine gerçekleştirilen oylamada pusulayla oy kullanan bazı AKP'li milletvekillerinin salonda bulunmadığını anımsattı.
AKP’li Elitaş eleştiriye yanıt verdi, Başkan karar verecek
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Mecliste kimsenin sahte oy kullanamayacağını ifade etti. Elitaş, Gök'ün Meclis Başkanlığına konuyla ilgili başvurduğunu, buna ilişkin başkanlığın vereceği kararı beklemesi gerektiğini belirtti.
Başkası adına oy kullanılmasını tasvip etmediklerini, doğru bulmadıklarını ifade eden Elitaş, Meclis Başkanvekilinin, usul çerçevesinde pusulaları veren milletvekillerinin, Genel Kuruldan ayrılmaması için uyarması gerektiğini vurguladı.
CHP’li Gök yanıt hakkı istedi
Gök, sataşma gerekçesiyle söz alarak CHP milletvekillerinin alnının ak olduğunu, ortada vahim bir tablo bulunduğunu savundu. Oy pusulası veren AKP'li milletvekillerinin o gün Genel Kurul salonunda olmadığını belirten Gök, Elitaş'a, "Ne hakla savunuyorsuz? Masaya yumruğunuzu vurun, 'grubumda sahtecilik istemiyorum' deyin. Hiçbir CHP milletvekili bunu yapmaya tevessül edemez, ederse partiden çıkarırız" diye seslendi.
Gök, o gün Genel Kurulda bulunmayan milletvekillerinin sosyal medyada fotoğraf ve paylaşımları bulunduğunu, bu işin savcılığa kadar gideceğini kaydetti.
MHP’li Akçay: İddialar doğruysa gereği yapılmalı
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da Başkanlık Divanının, bu iddialar doğruysa gereğini yapması gerektiğini, sahte oy kullanılmasının asla kabul edilemeyeceğini belirtti.
HDP’li Kerestecioğlu: Salonda olmayan AKP’lilerin oy vermesi ilk değil
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da bu durumun Mecliste ilk kez olmadığını, Başkanlık Divanının bunu araştırması gerektiğini söyledi.
AKP’li Hamzaçebi yanıt hakkını kullandı
TBMM Genel Kurulunu cuma günü yöneten Meclis Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Elitaş'a sataşma gerekçesiyle yanıt verdi.
Bütün görüşmeleri samimiyet ve doğruluk içinde yapmak gerektiğini dile getiren Hamzaçebi, Meclis Başkanvekili olarak Genel Kurulu yönetirken tüm gruplara ve tüm grup başkanvekillerini kendisine aynı yakınlıkta gördüğünü vurguladı. Ayrım yapmanın söz konusu olmadığını söyleyen Hamzaçebi, "CHP Grubunun talebi nedeniyle işlem yaparken sadece tek kaygım var; tarafsız ve objektif olmak. Bunun dışında başka bir ölçüm yoktur. Beni bağlayan sadece parlamento hukukudur." değerlendirmesinde bulundu.
Hamzaçebi, bir yoklamada AKP Grubu toplantı yeter sayısını sağlamamışsa, grup başkanvekiline düşen görevin bunu içselleştirip, gerekli değerlendirmeyi kendi grubu içinde yapması olduğunu belirtti. Hamzaçebi, "Bunun sorumlusu Meclis Başkanvekilidir" şeklindeki değerlendirmenin, AKP gibi parlamentonun çoğunluğuna sahip bir gruba yakışmayacağını belirterek, şöyle devam etti:
Hamzaçebi: Genel kuruldan ayrılmayın deme yükümlülüğüm yok
"Toplantı yeter sayısını bulamamış olabilirsiniz. O gün 'Oy pusulasıyla oy kullanan milletvekillerinin Genel Kurulda mevcut olup olmadığını tespit edeceğim' dedim. İsimleri okudum, yeter sayıda isimleri okuduktan, toplantı yeter sayısı olmadığı anlaşılınca birleşimi kapattım. Oy pusulası ile oy kullanan milletvekillerinin, 2 dakikalık oy kullanma süresi içinde herhalde oy kullanıp memleketine gitmiş olması düşünülemez. Benim ayrıca bu milletvekillerini, Genel Kuruldan ayrılmasın diye uyarma yükümlülüğüm yoktur."
Meclis Başkanvekili: Sahteciliği tespit Başkanlığın görevi değil
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın ise sahteciliği tespit etmenin Başkanlık Divanının görevi olmadığını, pusulayı kimin verdiğini bilemediklerini, ancak usule uygun yoklama veya oylama yapılmasını sağlamanın görevleri olduğunu anlattı.
"Yoklama sırasında kuliste veya başka yerde olup olmadığı konusunda bizim yapacağımız tespit yok."
HDP’nin Paris cinayeti önergesi kabul edilmedi
TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesiyle ilgili araştırma önergesinin bugün ele alınması önerisi kabul edilmedi.
Öneri üzerinde HDP Grubu adına söz alan Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, Paris'te meydana gelen cinayetlerin "uluslararası bir komplo sonucu" olduğunu savundu.
Katil zanlısı olan Ömer Güney'in mahkeme karşısına çıkmasını engelleyecek bir sağlık problemi olmadığı ifade edildiğini belirten Taşdemir, "Ömer Güney'in ilişkileri ve bu uluslararası komplo sonucu gerçekleşen katliamın boyutuna baktığımızda Ömer Güney'in ölümünün de şüpheli olduğunu söylemek isteriz. Çünkü Ömer Güney'in ilişkileri ve bu uluslararası komploda yer alan güçlerin açığa çıkması bu mahkemede birçok sorunun da cevabı olacaktı" dedi.
"Eğer Kürt, kadın, devrimci ve muhalifseniz katliamların aydınlanmama geleneği var."
CHP’li Tezcan: Gazi Meclisin bağrına canlı bomba
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, anayasa değişiklik teklifinin, "Gazi Meclisin bağrına canlı bomba koyma" teklifi olduğunu savunarak, "Teklife direnme, gazi Meclisin namus borcu" dedi.
CHP, Danışma Kurulu toplanamadığı için dış politika ve terör saldırılarıyla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, Genel Kurul gündemine grup önerisi olarak getirdi.
Grup önerisi üzerinde söz alan Tezcan, vatandaşın günlük yaşamında temel sorununun yoksulluk, işsizlik, geçim sıkıntısı; ülkenin sorununun terör olduğunu söyledi.
Tezcan, doların 3,72 lira olduğu, yüzlerce vatandaşın terör saldırısında kaybedildiği bir süreçte, TBMM'nin tarihi uzlaşmayı yakalayıp, uzlaşmayla teröre karşı mücadele etmesi gerekirken, devlet yetkilerinin bir kişinin elinde nasıl toplanacağının konuşulduğunu savundu.
Anayasa değişikliği teklifinde imzası bulunan AKP'li milletvekillerine, "Bu teklif, Türkiye'nin terör sorununu çözecek, ekonomik krizle ilgili bu sorunu çözecek teklif mi? AKP, 15 yıldan beri tek başına iktidar. Ne istediyseniz yaptınız, parlamentodan geçirecek sayısal çoğunluğunuz var. Bu değişiklik hangi acil sorunu çözecek? Reina, Kayseri saldırısının önüne mi geçecek?" diye sordu.
HDP’li Önder: Dün ak dediğinize bugün kara diyorsunuz
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP'nin izlediği dış politikayı yılan takip etse, belkemiğinin kırılacağını söyldi:
"Zigzaglarla dolu. Dün ak dediğine bugün kara bile değil, mor, öbür gün kara diyen, skalada yer bırakmayacak şekilde, birbirini tekzip eden işlerle dolu."
MHP’li Günal: Terörle mücadele milli politika
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, terörle mücadelenin, ihmal edilmemesi gereken milli politika olduğunu, bunun için etkili, sonuç alıcı, çok kuvvetli politikalar uygulanması gerektiğini vurguladı.
AKP’li Kurt: Sivil irade için teklifi geçirmek istiyoruz
AKP Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt, daha güçlü bir Türkiye ve siyaset, vesayetten kurtulmuş sivil iradenin, çok daha ileri adımlar atabileceği Türkiye için bir an önce anayasa teklifine geçmek istediklerini belirtti.
Konuşmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
Bu sözlerden sonra oturuma ara verildi.
Teklifin geneli konuşulmaya başlandı
CHP'li Baykal: Bu tasarından halkın haberi yok
CHP grubu adına Deniz Baykal kürsüye gelerek konuştu. Anayasa değişiklik paketine dair eleştirilerini dile getiren Baykal, paketteki değişiklik maddeleri hakkında halkın yeterli bilgi sahibi olmadığını söyledi:
"Bu tasarıyı ele almadan önce dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var. Bu tasarıdan halkın haberi yok. Anayasamızın en temel dayanaklarıyla oynayan tasarıdan halkın haberi yok. Bu tasarıdan, hukuk fakültelerinin, baroların, sendikaların, milletin haberi yoktur. Milleti uyarmadan, işi olup bittiye getirme çabası vardır.
“Meclis TV kapatılmış, bunun izahı var mı? Kendisine güvenen, projesine inanan insanlar Meclis TV’yi neden kapatırlar. İşi olupbittiye getirme çabası var. Bu doğru değildir. Bunu böyle yapmak zorunda hissediyorsanız, bu işin içinde bir Çapanoğlu var. Önce millete bu işi anlatmak lazım.
“Uzlaşma olmadan anayasa değişikliği hayata geçirilmeye çalışılıyor.
“Bu anayasa değişikliği, sıradan bir paket değildir. Bu anayasanın temellerini, egemenlik anlayışını, dünyanın hiçbir demokratik ortamında olmayacak şekilde allak bullak edecek bir değişikliktir. Anayasanın temelinde milli egemenlik anlayışı var. Bu tasarı milletin üstünlüğünü ortadan kaldıracaktır, Meclis eşit bile olamayacaktır. Milli egemenlik ortadan kaldırılacaktır.
“Onun için bütün organların üzerinde olmak zorunda. Ama ilk kez bir seçim yapacağız, yüzde 51’le cumhurbaşkanı seçeceğiz, bu cumhurbaşkanı yüzde yüz olan Meclis’in temel yetkilerini elden alacak. Herhangi bir ülkede bunun bir benzeri var mı?
Danış Beştaş: Varlığım cumhurbaşkanına armağan olsun anayasası
Meral Danış Beştaş, kürsüye, tutuklu bulunan HDP eş genel başkanları da dahil 11 milletvekilinin fotoğrafıyla çıktı.
Baykal'ın ardından, HDP Grubu ardına Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş söz aldı.
TBMM'de tarihi bir görüşme yapılırken, Meclis TV'nin bu görüşmeleri canlı yayınlanmamasının çok ciddi bir sorun olduğunu söyleyen, Beştaş kürsüye tutuklu HDP’li vekillerin fotoğraflarıyla çıktı.
"Biz anayasa komisyonundayken; Rus elçisi katledildi, Beşiktaş saldırısı oldu ama Anayasa Komisyonu sabahlara kadar çalışmayı bırakmadı. Sanki birileri bunu aceleyle geçirmeye çalışıyordu. Böyle bir ortamda anayasa değişikliği diyemeyeceğimiz bir teklif önümüzde. Gerçekten bunu çok güçlü tartışmamız gerekiyor.
"Gizli anlaşma, daha komisyon aşamasında önergelerle hallaç pamuğuna döndü. Yine bu gizli anlaşmanın en önemli taraflarından biri Mehmet Parsak, çok sayıda açıklamada bulundu. Diyor ki getirilecek sistemin adı seçilmiş krallıktır. Seçimlerde söylediklerini komisyonda ağzına bile alamadı. Bu ihanet teklifinde ne değişti? Buna ortaklık yapmanızın nedeni nedir? Bunu halka açıklayın.
"AKP’li olmayan ve anayasa değişikliğini desteklemeyenler özgürlük alanı bırakılmamıştır. Toplantı ve gösteri yapma hakkı sadece iktidar partisini desteklemek için var. AKP’li olmayan herkes bir sabah uyandığında terörist olabiliyor. Eğer referandumda geçerse, anayasa değişikliğini konuşmak yasaktır diye KHK çıksa kimse şaşırmayacak. Bu metinde halk yok, 80 milyon yurttaş yok, toplumun yarısı kadınlar yok, çocuklar yok, gençler yok, Kürt halkı yok, Ermeniler yok, Çerkesler yok, Aleviler yok, farklı eğilimler yok, farklılıklar yok.
"Peki, mevcut cunta anayasasını da askıya alan, hukuku bir kişinin tahayyüllerine teslim eden anayasanın en iyi şöyle ifade edilebilir: Varlığım cumhurbaşkanına armağan olsun.
"Bir de Türk tipi başkanlık deniyor. Türk, dikta rejiminin adı olabilir mi? Deniyor ki, Türk halkı demokrasiyi bilmez, tek adam rejimine layıktır. Özgür yurttaş olmaya değil, biat eden bir tebaa olmaya layıktır."
Adalet Bakanı Bozdağ: Sistem değil, hükümet sistemi değişikliği
Beştaş’ın ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ söz aldı:
“Cumhuriyet döneminin en önemli anayasa değişikliklerini tartışıyoruz.
“Görüşmeler milletin gözü önünde yapılmaktadır. Milletten kaçırılan saklanan bir şey yoktur. Millet karar versin ve onun kararına götürülsün
“Türkeş ve Erbakan tek başlı yürütmeyi millet için hayırlı görmüştür. Demirel ve Özal da bunu ifade etmiştir.
“Anayasa değişiklik teklifi şahıs meselesi değil, Türkiye meselesidir.
“OHAL döneminde anayasa değişikliği görüşülemez demek doğru değil.
“Bu Meclis, Kurtuluş Savaşı sırasında anayasa yapmıştır. O dönem kimse ‘Şimdi savaş var sonra bakarız’ dememiştir.
“Parlamentonun, terör devam ederken OHAL’de anayasada değişiklik yapmaya ehliyeti vardır
“Bu bir rejim değişikliği değildir. Yapılan hükümet sistemi değişikliğidir. Cumhuriyetimiz laik hukuk devleti olarak temellenmiştir.
“Anayasanın ilk 4 maddesinde değişiklik yok. O zaman bunu rejim değişikliği olarak nitelendiremezsiniz.
“Yeni anayasa cumhurbaşkanına siyasi ve cezai sorumluluk getiriyor. Bu, hukuk devletini güçlendirir.
“Bugün yargıda çiftbaşlılık var. Askerler için ayrı kanunlar, siviller için ayrı kanunlar var. Bunu kaldırarak da hukuk devletini güçlendiriyor.
“Meclis kapatılıyor gibi bir hava yaratılıyor. Yasama aksine daha da güçlendiriliyor.”
MHP’li Parsak: MHP krizleri tıkanıklıkları çözer
Mehmet Parsak, TBMM Genel Kurulunda anayasa değişiklik teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerde grubu adına yaptığı konuşmada, 1982 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 18 kez 100'ün üzerinde maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle değişikliklere uğradığını anımsatarak, şu anda ise anayasa üzerindeki 19. değişikliği teklifine ilişkin çalışmaların yapıldığını aktardı.
Yürütme yapısının, kendi içinde iki başlılık arz ettiğini belirten Parsak, bir tarafta hiçbir sorumluluğu bulunmayan bir cumhurbaşkanı ile öbür tarafta halkın oylarıyla seçilmiş TBMM'nin içinden çıkan, başında bir başbakanın olduğu ve tüm sorumluluğu da üzerinde taşıyan bir makamın söz konusu olduğunu söyledi.
"Geldiğimiz noktada, cumhurbaşkanları ile hükümetler arasındaki yetki-sorumluluk ilişkileri çerçevesinde önemli sorunlar, önemli sıkıntılar karşımızda durmaktadır."
MHP'nin, kuruluş tarihinden bu yana önemli krizleri ve tıkanıklıkları çözdüğünü dile getiren Parsak, "MHP'nin, tarihinin her döneminde Türk milletinin, devletimizin, memleketimizin ihtiyaçları doğrultusunda, krizleri, sıkıntıları, tıkanıklıkları gideren, çözen bir tutumu vardır, bu yeni de değildir."
Binali Yıldırım: Bu ikili yapı sürdürülebilir değil
AKP adına teklifin geneli hakkında söz alan Başbakan Binali Yıldırım, yeni sistemde başbakanın olmadığı ve kendi siyasi pozisyonunu kaldırmak istediğine yönelik eleştirilere “makam mevki peşinde değilim” şeklinde yanıt verdi.
Yıldırım’ın konuşmasının satır başları şöyle:
“Asıl işin sahibi, onay verecek makam millettir. Bu millet bu değişikliğe olur verecek.
“Yönetim olarak karşı karşıya olduğumuz sıkıntıları kaldıracak bir değişiklik bu.
“İki kaptan gemiyi batırır kaptanın tek olması lazım.
“Parlamento millet iradesiyle seçilmiş cumhurbaşkanı yine millet iradesiyle seçilmiş. Bu ikili yapı sürdürülebilir değil
“Sorumluluğun da yetkinin de yürütmede tek olması lazım. Aksi halde sistem bir yere geliyor, tıkanıyor.
“Mesele çok açıktır. Bu bir yönetim sistemi değişikliğidir, cumhurbaşkanlığı yönetim sistemidir. Adı da budur.”