DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, tartışılan anayasa değişikliği, anadil hakkı, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.
Konuşmasına 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nı hatırlatarak başlayan Çandar, “Diyarbakır Milletvekili olarak sevgili halkıma, halkımıza yürekten, canı gönülden piroz be! (kutlu olsun)” dedi.
Anayasa değişikliği
Uluslararası sözleşmelerin bağlayıcılığını düzenleyen Anayasa’nın 90/5. maddesinin, bizatihi Erdoğan iktidarı tarafından değiştirildiğini vurgulayan Çandar, AKP sıralarına dönerek, “1982 Anayasası, 1982’den bu yana 19 kez değiştirilmiş, Anayasa’nın 183 yerinde değişiklik yapılmış. Bunun 173 tanesi, Recep Tayyip Erdoğan iktidarı altında yapılmış ve yaptığınız değişikliği siz uygulamıyorsunuz. Ondan sonra geliyorsunuz, Anayasa’yı değiştirelim diyorsunuz. Diyoruz ki önce hukuk devletinin kapısını aralayın, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayın” diye konuştu.
Kürt Dil Bayramı
Çandar, Kürt Dil Bayramı ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Diyarbakır Milletvekili olarak oradaki halkımıza, sevgili halkıma yürekten, canıgönülden piroz be! diyorum. Piroz be yani kutlu olsun! Sayın Başkan sanırım mikrofonu kapatmaya vakit kalmadı çünkü kısa, iki kelime… Benim merakım, mikrofonun kapanıp kapanmadığı değil, tutanakta bu sözcüklerin ne şekilde yer alacağı. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Bütçesi burada görüşülürken, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a hitaben “Birêz alikarê serokkomar” diye konuşmaya başlamıştım. Kendisi anadili olduğu için anlayacaktı bunu, 'Bu toplantımızın Kürt ve Türkler arasında kardeşliğe hizmet etmesini canı gönülden dilerim' demiştim. Bunu Kürtçe söylemiştim. 65 yaşından sonra Kürtçe öğrenmeye kalkmış biri olarak da bunun gereğini, nüfusumuzun en az yüzde 20’sini oluşturan halkımızın anadiline, Kürt vatandaşlarımıza, bir saygı gereği olduğunu belirtmiştim ve anadil, hoşgörü konusunda hayli yol aldığımızdan duyduğum mutluluğu ifade etmiştim."
Kavala ve Demirtaş
"Bakın bugün Osman Kavala bir açıklama yayınladı. Diyor ki “Bariz hak ihlalleri içeren, delillere dayanmayan mahkûmiyet kararlarının verildiği, suçsuz insanların yıllar boyu hapis kalmalarına yol açan davaların yeniden görülmesi temel hukuk ilkelerinin ve insan haklarına saygının gereğidir. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları sadece başvuranların değil her yurttaşın adalet talep etme hakkıyla ilgilidir. Adalet herkes için gereklidir.”
Çandar, elindeki Selahattin Demirtaş'ın kitabını göstererek şöyle devam etti:
"Şimdi önümüzde bir de 16 Mayıs’ta Kobane Kumpas Davası’nın karar celsesi var. Göreceğiz bakalım ne çıkacak. Hukuk devletine geri dönüşün kapısını aralayacak mısınız -çünkü bunlar hukukla ilgili davalar değil, siyasi davalar- yoksa zulüm rejiminde ısrar mı edeceksiniz. Selahattin Demirtaş’ın Onurlu Yaşam Davası Savunması kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Bunu okuduğunuz zaman Kumpas Davası nedir, hukuka dayalı savunma nasıl yapılır, ayrıca tarih ve siyaset bilgisi dağarcığınız da zenginleşir ve oradan da anlayacağız göreceğiz, eğer Türkiye’de hukuk devletine geri dönmeye niyetiniz varsa buyurun her konuyu sizinle bu çatı altında görüşelim."(AÖ)