Erzincan, İliç’te Anagold Madencilik A.Ş.’ye ait Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024’te 10 milyon metreküp siyanürlü toprak kaydı. Faciada dokuz işçi hayatını kaybetti.
Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Mart’ta başlayan davada bugün (2 Eylül) 3’üncü duruşma yapıldı. Davada 5’i tutuklu 43 sanık “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” ve “çevreyi taksirle kirletme” suçlamalarıyla yargılanıyor. Bu kişiler arasında Anagold Ülke Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yalçın Demirci ve Anagold’un büyük ortağı SSR Mining Global Projeler Başkan Yardımcısı John Harmse de bulunuyor. Bugün görülen duruşmada Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmanın 11-13 Kasım 2025 tarihinde görülmesine karar verdi.
2 Temmuz’da görülen ikinci duruşmada Mahkeme heyeti, 5 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Ayrıca yeni bilirkişi raporunu hazırlanması ve şirketin organizasyon şemasının edinilmesi yönünde karar alındı.

İliç'te yığın altında kalan son işçinin de cenazesine ulaşıldı
Geçen yıl alınan karar bu yıl AYM’ye taşındı
Mahkeme heyetinin de değiştiği dava dosyasına yönelik yeni bilgiler ortaya çıktı. Bunlardan biri kamu görevlilerinin faciadaki sorumluluğuna dair oldu.
Aralarında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) gibi yükseköğretim kurumlarındaki akademisyenlerin de olduğu 11 kişilik heyet tarafından 23 Mayıs 2024 tarihli 262 sayfalık bilirkişi raporu hazırlanarak mahkemeye sunuldu. Raporda, o dönem Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Murat Kurum’un imzası bulunan 7 Ekim 2021 tarih ve 6421 kayıt sıra numaralı “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu Kararı” veren yetkililer “asli kusurlu” olarak görüldü.
Ekim 2024'te Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlanan bilirkişi raporunu yetersiz buldu ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verdi. Bunun üzerine İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na 22 Kasım 2024’te Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarını kapsayan yeni bilirkişi raporu sunuldu. Raporda 9 kişinin hayatını yitirmesine neden olan olayın ÇED raporuyla ilişkilendirilemeyeceği kaydedilirken, "ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı. Savcılık Aralık 2024’te ise, ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri hakkında, üzerlerine atılı suçların unsurları oluşmamış olması nedeniyle "kovuşturmaya yer olmadığına dair" karar verdi.
Davada olmayan kamu görevlileri AYM'ye taşındı
Kamu görevlilerine yönelik alınan bu karar o dönem kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Davada mağdur ailelerin avukatlarının taleplerine rağmen kamu görevlileri yargılanmazken bu konuda yeni bir gelişme yaşandı. Faciada hayatını kaybeden Uğur Yıldız’ın ailesi kamu görevlileri hakkında verilen “kovuşturmaya yer olmadığına dair" kararı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Bu konuda bilgi veren aile avukatı Akçay Taşçı, tutuksuz yargılanan sanıkların büyük bölümünün Erzincan’da süren davaya gelerek savunma yapmadığını ifade etti. Birçoğunun ikametgah adresinin farklı şehirlerde olduğunu vurgulayan Taşçı, sanıkların yaşadıkları yerdeki mahkemelere giderek ifade verdiğini dile getirdi. Bu kişilerin farklı illerde olması nedeniyle mahkeme sürecinin takip edilmesinin zor olduğunu savunan Taşçı şöyle konuştu:
“Erzincan’daki 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelerek savunma yapan 5 sanıktan ve tanıktan başka kimse yok. Buraya gelmeyenler arasında Cengiz Yalçın Demirci gibi üst düzey kademedeki bazı yöneticiler de var. Bu insanların uzaktaki mahkeme sürecini takip etmek kolay olmadığı için bu kişilere soru soramıyoruz. Bu durum sağlıklı ilerlemeyi etkiliyor. Gerçek sorumlunun hangi pozisyonda olduğu bulunamıyor.”

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ
“Yeni İliçlerin olmaması için ekokırım suçu kabul edilsin”

İliç'te kapasite artış onayını onaylayan isim Murat Kurum
Mahkeme heyetinin tayinler nedeniyle değiştiğini anlatan Taşçı, tüm sanıkların Erzincan’daki mahkemeye gelerek ifade vermesi için yeni heyete tekrar başvuruda bulunacaklarını dile getirdi.
Davada kamu görevlileri hakkında takipsizlik kararı verildiğini hatırlatan Taşçı, “Bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. Madende kapasite artırımına Bakanlık tarafından onay verildikten sonra üretimin daha fazla arttığını biliyoruz. Bu durum da faciaya giden yolda önemli pay sahibi. İlk Bilirkişi Raporu’nda kamu görevlileri 'asli kusurlu' olarak görüldü. Savcılık bu raporu kabul etmedi ve yenisini istedi. O raporda da takipsizlik verildi. Bu duruma itiraz ettik” diye konuştu.
Şirketin tüm verilerine ulaşamadıklarını ifade eden Taşçı, şirkete ait araçların içindeki kamera kayıtları, yazışmalar gibi içeriklerin arama kararına yönelik talebin Mahkeme heyeti tarafından kabul etmediğini iddia etti. Bu karara tekrar itiraz edeceklerini söyledi.
Anagold faciadan sonra madeni açmak için 250 milyon dolar harcadı
Öte yandan, 10 milyon metreküp siyanürlü toprağın kaydığı İliç Çöpler Altın Madeni’nde yapılan son çalışmalarla ilgili Anagold’da görevli bir yetkili bilgi verdi. Yetkilinin verdiği bilgilere göre, toprağın geçici alana taşınma işlemi bitti. Kalıcı olarak taşınma işlemi yapılacak. Madende yol yapımı gibi bakım ve onarım çalışmalarının da sonuna gelindi. Şirket sisteminde aktif olarak görülen 400 işçiye maaş ödemesi yapılmaya devam ediliyor. Faciada hayatını kaybeden ailelere tazminat ödemesi yapıldı. Ancak Çimen ve Yıldız ailesi tazminat almayı kabul etmedi.
5 bine yakın numune sonucu ile ÇED'e başvuru yapılacak
Yetkilinin aktardığına göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Anagold facia sonucu ortaya çıkan kimyasal içeren toprağın havaya, suya ve çevreye etkisini belirlemek için çeşitli numuneler alarak düzenli testler yapıyor. Yetkili, şimdiye kadar 5 bine yakın numune alındığını ve analiz sonucu sınır değerlerini aşan olumsuz bir durumla karşılaşmadıklarını dile getirdi. Madenin büyük hissedarı Anagold’un bağlı olduğu Kanadalı SSR Mininig’in facia ardından şu ana kadar faaliyet alanında 250 milyon dolar harcama yaptığını ifade etti. Yetkilinin verdiği bilgilere göre, Anagold ile Bakanlık arasındaki görüşmeler yapılmaya devam ediyor. Şirket mahkeme sürecinin sonucunu beklemeden yakında ÇED’e başvuru yapacak.
"Devlet mazlumun yanında olsun"
Öte yandan facia hayatını kaybeden ve hukuk mücadele veren Uğur Yıldız’ın ablası Duygu Yıldız yaşanan sürece tepki gösterdi. Kamu görevlilerinin yargılanmadığını vurgulayan Yıldız, “Başta Cengiz Demirci olmak üzere kimin ihmali varsa ortaya çıkarılsın istiyoruz. Adil ve gerçek bir yargılama yapılsın” dedi. 53 gün boyunca kardeşinin toprak altından çıkarılması için beklediklerini hatırlatan Yıldız isteğini özetle şöyle dile getirdi:
“Devletin güçsüzün, mazlumun yanında olmasını istiyoruz, sermayesi olan gözden gelinmesin istiyoruz. Ailecek içimizdeki acıyı adalet dindirecek. Suçluların bulunup gereken cezayı almasını bekliyoruz. Yargının bağımsızlığına inanmıyorum ama içimde az olsa da olan inanç devletin bu sefer mazlumun yanında duracağına inanmak yönünde. Ağabeyim bu ülkenin vatandaşı değil miydi? Üst düzey görevli sanıklar karşımıza geçip savunma bile yapmıyor.
Anagold 16 milyon lira tazminat teklif etti, kabul etmedik. Sözlü olarak ifade edilmedi ancak; imza atılması istenen sözleşmede davadan vazgeçilmesi yönünde içerik vardı. Adalet için mücadelemiz sürecek.”












