Görsel: Marta Sömek
Anadili Kadınları, 21 Şubat Dünya Anadili Günü nedeniyle yayınladığı bildiride, “Çoğulculuğun ganimet sayıldığı yer bizim yurdumuz. Biz kadınlar yaşamlarımız, bedenlerimiz, dillerimiz, kültürlerimiz için mücadele etmeye devam ediyoruz” diye seslendi.
TIKLAYIN - Bir Dil, Bir Kadın, Bir Hikaye
"Kültürlerin ortak köprüsünden geçtik"
Anadili Kadınları'nın açıklaması şöyle:
"Köklerimiz yüzyıllardır birbirine dolanmış, dallarımız yeşermiş, gölgesinde kadim bir tarihi ağırlamışız. Kırlangıçlar, turnalar, puhu kuşları sarmış dört bir yanımızı.
"Çocuk sesleri filizlenmiş gövdemizde. Mezopotamya’nın, Akdeniz’in, Kafkasya’nın, Balkanların çocuklarına meyveler vermişiz. Sınırlarımız yok bizim. Biz, hakikâtin örtülü parçasıyız. Yurdumuz renkler bahçesi, güzelin ve anlamın dergâhı. Anadilimiz yurdumuz. Yaşam yolculuğunda duyduğumuz ilk ninniden, aşkı tattığımız ilk müziğe, kulağımızdaki son müziğe kadar anadilimiz bizimle.
"Dillerimiz, yavaş yavaş süzülürek yok oluyor. Kaybolan her dil; insanların hafızasını, tarihin seslerini alıp götürüyor. Bizler anadilini yurt edinmiş kadınlarız, Yurdumuz Lazca, Kürtçe, Ermenice, Adigece, Rumca, Arapça, Hemşince, Pomakça, Abhazca, Süryanice, Gürcüce, Zazaca… Anadilimiz yurdumuz bizim. Anadilimiz Хэку, Mer aşxar, Հայրենիք, Warê, ܐܬܪܐ, Dobadona, მამული, Zemlija, Πατρίδα μου, Niştiman, وطن, Aдгьыл...
"Kadın kadının yurdudur diye çıktığımız yolda, kültürlerin ortak köprüsünden geçtik. Çoğulculuğun ganimet sayıldığı yer bizim yurdumuz. Biz kadınlar yaşamlarımız, bedenlerimiz, dillerimiz, kültürlerimiz için mücadele etmeye devam ediyoruz.
"Ne bir kadın, ne bir dil daha eksilmemek için."
(EMK)