Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, anadilde savunmayı da düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı bugün görüştü, tasarı komisyondan geçti.
Tasarı, Meclis Genel Kurulu'na yollandı.
Meclis Haber'in haberine göre, komisyonda söz alan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tasarıyla yapılan değişikliği, sadece anadilde savunma diye açıklamanın yeterli olmadığını, tasarıda anadil kavramından daha geniş bir tanımlama olduğunu söyledi. Ergin, "kendisini daha iyi ifade edebileceği dil" tanımlamasının özellikle seçildiğini ifade etti.
"Ücreti sanık ödeyecek"
Anayasa gereği yargılama dilinin Türkçe olduğunu ifade eden Ergin, kişiye, iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaanın verilmesinden sonra, kendisini hangi dilde daha rahat ifade edebilecekse o dilde savunmasını yapma imkanı tanındığını söyledi.
Ergin, tercümanın sanık tarafından mahkemede bulundurulacağını ve masrafın da o kişi tarafından karşılanacağını söyledi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, açlık grevlerinin nedenlerinden birinin de anadilde savunma hakkı olduğunu söyledi.
Kaplan, sanığa, "parasını ödeyerek tercüman getirin" demenin insan onurunu rencide edici bir durum olduğunu ifade etti.
"Diğer işlemlerde de anadil kullanılmalı"
İnsan Hakları Derneği (İHD) de tasarıdaki düzenlemelerin eksik ve hatalı olduğunu savunmuştu.
İHD, özetle şu önerileri sıraladı:
"Kovuşturma aşamasında delillerin ikamesi, tanık ve bilirkişi dinleme ve diğer muhakeme işlemlerinde sanığın kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği dilde konuşmasına izin verilmesi gerekir."
"Ayrıca şüpheli veya sanığın gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında başta savunması olmak üzere delil değerlendirmesi gibi muhakeme hususlarında dilediği dilde yazılı dilekçe vermesine de imkan tanınmalı."
"Tercüman giderlerinin devletçe karşılanması gerekir. Aksi halde, uygulamada ekonomik sebeplerle sorunlar yaşanır." (AS)