Eğitim-Sen açıklaması, olağanüstü Hal yönetiminin sürdüğü Diyarbakır, Tunceli, Şırnak ve Hakkari'deki insan hakları ihlallerinden birinin de anadilde ifade ve yayın hakkının engellenmesi olduğuna dikkat çekiyor.
Açıklama, Diyarbakır'da Gün Radyo yayınının durdurulması ve toplantıların Kürtçe - Türkçe davetiye gerekçesiyle yasaklanmasını eleştiriyor.
Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi'ne göre, Anayasa'daki, "Türkçe'den başka bir dille eğitim yapılamaz"ibaresi ile "kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz" maddelerinin birbiriyle çeliştiğini öne sürüyor.
Eğitim Sen Şube başkanı Hayrettin Altun açıklamada şu görüşlere yer verdi.
* Sağlıklı bireyi ve toplum, bireylerin, eğitim ve öğretim hizmetlerinden kendi ana dillerinde demokratik,laik,bilimsel bir eğitimden eşitlik içinde yararlanabilmesiyle mümkündür.
* Anadilde eğitim yaşama hakkından sonra gelen en temel birincil haktır.
* Anadilde eğitim hakkını kullanma, ifade etme, düşünebilme, savunabilme insan olmanın gereğidir.
* Anayasanın 42. Maddesinin ilk paragrafında ifade edilen "kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz" ibaresi ile son paragrafında ki "Türkçe'den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz" ifadeleri tezatlık taşımaktadır.
* Ülkemizin imza koyduğu uluslar arası sözleşmeler anadilde eğitim hakkıyla ilgili antidemokratik hükümleri kaldırmıştır.
* Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gerekli değişiklikleri hala yapmayışı üzüntü vericidir.
* Türkiye'nin, dil kimlik ve kültürel haklar alanında Kopenhag kriterlerine uyum sağlanmadan Avrupa Birliği yolunda ilerlemesi beklenemez.
* Türkiye, üyelik müzakerelerine başlamak istiyorsa öncelikle bu doğrultuda reformları hayata geçirmelidir.
* Sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve öğrenci dernekleri demokratik yaşamın gereği olan çalışmalarına başladılar. (NM)