Altılı Masa'nın bileşenlerinden Gelecek Partisi'nin Kurucular Kurulu Üyesi ve Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, Kürtçe anadilinde eğitim hakkı ve seçmeli Kürtçe dersler önündeki engeller hakkında IKBY merkezli Rûdaw haber sitesinden Hêvîdar Zana'ya mülakat verdi.
"Parti olarak anadilinin temel insani bir hak olduğunu programlarına yerleştirdiklerini, gerek eğitimde gerek devlet kurumlarında kullanılmasını savunduklarını" söyleyen Altaç, "Ayrıca ana dilinde eğitim hakkının anayasa ve yasalarda yer alması da programımızda var" dedi.
Altaç, Kürtçe eğitim önündeki yasal ve pratik engellerin bürokratların değil hükümetin politikasının sonucu olduğunu da söyledi: "Cumhurbaşkanı Kürtçe önünde yasal engel kalmamıştır derse bürokratlar, okul müdürleri farklı bir adım atamaz. Onlardan kopmamızın nedeni de budur."
"Haklar konusunda adım atılırsa huzur ve refah gelir"
Altaç, Kürt sorununun çözümünde önemli başlıklardan birinin Kürtçe eğitim hakkı ve bu konudaki engellerin aşılması olduğunu kaydetti:
"Kürt meselesi çözülmeden Türkiye'de ve bölgede huzur sağlanamıyor. Bu 100 yıldır böyle. Türkiye ve etrafındaki Irak da, İran da, Suriye de Kürtlerin hakları konusunda adım atarlarsa hep birlikte gelişip kalkınacağımızı ve daha büyük bir huzur ve refaha kavuşacağımıza inanıyorum."
Kürtçe seçmeli ders tercihleri sırasında yaşanan pratik engel ve sorunlar hakkındaki bir soruyu da yanıtlayan Aydın Altaç, Kürtçenin seçmeli dersler kategorisine alınması, üniversitelerde Kürdoloji bölümlerinin açılması yönünde adım atıldığı dönemde "Türkiye'nin bu konudaki politikası daha iyiye gidiyor, daha önemli adımlar atılacak" dediklerini söyledi.
"Mevcut durumun sorumlusu hükümet"
Aydın Altaç devamında şunları kaydetti:
"Fakat maalesef hükümet bu konudaki politikasını değiştirdi. Şu an AK Parti milliyetçi bir politika tatbik ediyor.
"Bu, okul müdürlerinin, devlet dairelerinde görevli memurların işi değil, bu AK Parti'nin Erdoğan'ın politikası. Kimse bir müdür veya bir bürokratı suçlamasın. Bunun sorumlusu hükümettir, Milli Eğitim Bakanlığıdır.
"Neden? Çünkü Cumhurbaşkanı Kürtçe önünde yasal engel kalmamıştır derse o vakit bürokratlar, okul müdürleri de farklı bir adım atamaz. Onlardan kopmamızın nedeni de budur. Demokrasi ve insan hakları alanında geriye adım attıklarında biz yolumuzu sizden ayırıyoruz, sizden kopuyoruz.
"Çünkü biz Kürt'üyle, Türküyle Türkiye'de herkese hizmet etmek istiyoruz. Bu politikamızı bir kişi, bir partinin iktidarı için değiştirmemeliyiz. Ama hükümet değiştirdi. Bizim için önemli olan gelecektir.
"Türkiye'de seçimler yaklaşıyor. Biz bu konuda hükümet politikalarını değiştireceğiz." (SD)