Dünyanın en büyük belgesel festivallerinden IDFA 19-30 Kasım tarihleri arasında Hollanda'nın başkentinde gerçekleşecek.
Kadın belgeselcilere ayrılmış bölümün öne çıktığı bu seneki etkinlikte Almanya yapımı bir filme imza atan Aslı Özaslan'ın ve Hollanda'dan Gülşah Doğan'ın isimleri dikkat çekiyor.
Gezegende olan bitenle ilgili muhtelif yapımların gösterileceği IDFA 2014'te özellikle insan hakları, medyanın maruz kaldığı saldırı, bir savaş taktiği olarak tecavüz, sömürü ve göç hakkındaki belgesellerin yüksek sayısı direnişin tüm gücüyle sürdüğünü kanıtlıyor.
Kadın belgeselleri
Aslı Özaslan'ın Island 36 (Ada 36) adlı belgeseli, Almanya'da bir kampta bir mültecinin intihar etmesi sonrasında gelişen protesto olaylarına eğiliyor. Berlin'in Kreuzberg semtinde mültecilere yönelik sert kanunlara karşı direniş sürerken Aslı Sudan'lı genç bir kadın olan Napuli'ye odaklanıp göçmenlerin haysiyetli bir hayattan ne kadar uzak tutulduklarını gözler önüne seriyor.
Gülşah Doğan'ın baş kahramanı da bir kadın: Fas kökenli Naziha kendisinden 30 yaş büyük ve şiddete başvuran kocasını bertaraf ettikten sonra çocuklarını da saptıkları kötü yoldan kurtarmaya çalışmaktadır. Naziha's Spring (Nezihe'nin Baharı ) adlı belgeselde bağımsızlığını elde etmiş bu kadının zorluklarla nasıl mücadele ettiğine şahit oluyoruz.
Doris Dörrie'nin This Lovely Shitty Life (Bu Sevimli Boktan Hayat) adlı belgeselinde Meksika'da erkeklerin tekelindeymiş gibi görünen müzikal gelenek, Mariachi kültürünün kadın temsilcilerini tanıyoruz. "Şarkıcıyım, orospu deği!" diye haykırırken kadın Mariachiler ülkenin içine saplandığı şiddet batağında şarkılarını tutkuyla söylemeye devam ediyorlar.
IDFA'nın açılışı da Hollanda'nın en önemli belgeselcilerinden sayılan Heddy Honigmann'ın Around The World in 50 Concerts (50 Konserde Devriâlem) adlı filmi ile yapılacak. Hollanda Kraliyet Orkestrasının dünya turnesi sürerken, insanlığın yarattığı en yüce değerlerden klasik müziğin muhtelif romantik tınıları eşliğinde gezegendeki hazin manzaralara da göz atıyoruz. Ülkenin en tecrübeli kadın sinemacılarından Peru doğumlu Heddy'ye ayrılmış bir retrospektifin yanında seçtiği on belgeselden oluşturulmuş bir bölüm de var.
IDFA'da yok yok!
Geçtiğimiz günlerde Hollanda polisinin müdahalesiyle sonuçlanan, Demreli Aziz Nikola, namıdiğer Noel Baba'nın yaveri olan Black Pete'le ilgili protesto yürüyüşü dünya gündemine tekrar düşmüştü. IDFA'da tam da bu konuya eğilen Sunny Bergman'ın Our Colonial Hangover (Sömürgecilik Başağrımız), Hollanda folklorunda yer alan kara derili bu karakterin ülkedeki önyargıların, ırkçılığın ve kolonyal alışkanlıkların bir dışavurumu olduğuna dair teoriyi analiz ediyor.
Pepe Mujica - Lessons from the Flowerbed (Çiçek Tarhından Dersler) Güney Amerika'nın en karizmatik liderini yakından tanımamızı sağlayan bir biyografi. Heidi Specogna'nın belgeselinde gerilla geçmişi olan Mujica'nın Uruguay'da esrarı serbest bırakma faaliyetlerine de tanık oluyoruz.
Karadeniz'le ilgili Tristia - A Black Sea Odyssey ise Romalı şair Ovidius'un eserinden yola çıkarak günümüzdeki manzaraya göz atıyor. Ortaya çıkan trajikomik sonuçta doğal güzellikleri, Ukraynalı balıkçıları, Türkiyeli çay toplayıcılarını, birbirinden ilginç anekdotu, nevi şahsına münhasır karakterleri, bazı orospu veya geyleri kaleydoskopik bir bütün içinde seyrediyoruz. Yönetmenliğini Stanislaw Mucha'nın yaptığı bu belgeselde Rusya'nın megalomanisinin kanıtı Soçi Olimpiyatlarının hazırlıkları da var.
Ulrich Seidl - A Director at Work'ta, Avusturya'nın ayrıksı yönetmenini iş başında izliyoruz. Belgesellerindeki marjinal karakterlerin kamera karşısında nasıl bu kadar rahat ettiklerine dair sırlara Constantin Wuff'un eseriyle bile vakıf olmak zor!
Müzik konusundaki yapımlar arasında göze çarpan Francisco Sanchez Varela'nın Paco de Lucía: A Journey, İspanyanın yakınlarda vefat eden büyük flamenko gitaristine odaklanıyor.
Marjinal ve provokatif müzik grubu Twisted Sister hakkında, Andrew Horn'un 137 dakikalık We Are Twisted Fucking Sister! adlı eseri ise şov dünyasındaki aşırılıklar konusunda meraklı olanları fazlasıyla tatmin edecek gibi görünüyor.
Nancy Kates'in Regarding Susan Sontag'ı ise 20. yüzyıl edebiyat dünyasının en etkili düşünür ve yazarlarından muhalif Sontag'ın yaşamıyla eserlerine dair samimi ve ayrıntılı bir inceleme.
IDFA yeryüzünün aynası olma çabasını artan bir enerjiyle sürdürüyor… (MT/HK)