Fotoğraf: Selim Bostancı - Bartın / AA
Bartın’daki Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi (TİM) maden ocağında 43 madencinin hayatını kaybettiği iş cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşma periyodunun dördüncü oturumu bugün görüldü.
Maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8'i tutuklu 23 sanık yargılanıyor.
“Yerde hareketsiz yatan arkadaşlarımızı gördüm”
Çağdaş Hukukçular Derneği’nin aktardığına göre, bugün de Sakarya, Bolu ve Kocaeli Baro Başkanları duruşmaya katılarak baroları adına katılma taleplerini sundular.
Duruşma, ikinci kartiye mühendisi sanık Levent Aydın’ın savunması ile başladı:
“Olay günü, bir gün önceden almış olduğum iznimi kullanıyordum. Uzun süreli bir iznim vardı. İzinli bulunduğum sırada aranarak olaydan haberdar edilmem üzerine hemen madene geldim. Olay günü -350 kotta gezdiğim bantlarda yerde hareketsiz yatan arkadaşlarımızı görünce dizlerimin bağı çözüldü, kendimi kaybettim.”
“TTK'nin kendine ait güç kaynağı yok”
Aydın, “Patlama neden olmuş olabilir” sorusuna cevaben, şunları söyledi:
“Size kendi teorimi anlatabilirim. Şuradan başlayayım, diğer sanıklar kendi sorumluluklarını anlatırken bir anlamda benim savunmamı da yapmış oldular. Bilirkişi bir değerlendirme yapmış, bir değer tespit etmiş, o değer üzerine iki patlatmanın yapıldığı ve bunların olaya sebep olduğunu ortaya koymuş. Diğer kısımlar ise sürekli geçmişe gitmiş, 2021 ve 2022 tarihlerine ilişkin değerler koymuş.
TTK'nin kendine ait bir güç kaynağı yok. Amasra'da elektrik kesildiğinde bizde de kesiliyor. Bu sırada pervaneler de kesiliyor. Biz de bu sırada faaliyette bulunuyoruz. Bizim bu anlarda elimizden gelebilecek tek şey, işçileri geriye çekmek olabilir. Onları da yaptık. Emniyet nezaretçileri, gaz izleme kayıtlarında var. Başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Protokol şöyle ilerler, gaz izleme merkezinde fark edilen anormallikler iş sağlığı ve güvenliği birimine veya emniyet nezaretçisine bildirilir. Benim durumlardan ertesi gün haberim olur. Konuyla ilgili çok ciddi iki durum var. Söylediğimde erbapları anlayacak. Bilirkişi diyor ki 17:52'de patlama oldu, yüksek çıktı metan, ikinci patlamayla infilak etti
Burası hiç durmaksızın 7 24 havalanan bir alan. İki patlama arasındaki süre 17 dakika, arada 4 tane cihaz var, çalışan arkadaşlar bu mesafeleri kat ediyorlar. Nasıl gaz yükselmesini fark etmediler? Grizu ve kömür tozu patlaması gerçekleşseydi darbe ve yanık ortaya çıkardı. Adli tıp raporlarını inceliyoruz, hiçbirinde darbe mevcut değil.”
Personel yetersizliği
Müştekilerin avukatlarından Naim Eminoğlu, “Defterdeki kayıtlarda personel yetersizliği sebebiyle tahkimat yapılamadığı ifadeleri var çokça. Tahkimat yapılamaması tehlike yaratır mı?” diye sordu.
Sanık Levent Aydın da “Doğrudur, sonraki vardiyalarda tamamlanır” cevabını verdi.
Bir sanık tahliye edildi
Mahkeme sanık Salih Atmaca'nın adli kontrol ile tahliyesine, diğer tutuklu 7 sanığın tutukluluk hallerinin de devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 3 Şubat 2023'te görülecek.
Ne olmuştu? |
Bartın’daki Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde (TİM) 14 Ekim 2022’de gerçekleşen göçükte 43 madenci hayatını kaybetti. 31 Ekim 2022 tarihli bilirkişi raporunda iş cinayetinin, ‘işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine aykırı şekilde yetersiz teknik altyapı ve riskli çalışma koşullarında üretime devam edilmesi’ sebebiyle gerçekleştiği, bu durumun başlıca sorumlularının TTK Genel Müdürlüğü düzeyindeki yetkililer ve Amasra Taşkömürü İşletmesi’nin yönetim kademesi olduğu tespit edildi. ÇHD, “Soruşturma kapsamında toplanan deliller ve hazırlanan bilirkişi raporları 14 Ekim 2022 tarihinde 42 madencinin ölümüne neden olan patlamanın, Sayıştay raporlarında öngörülen risklere rağmen; gerekli teknik alt yapı oluşturulmadan, havalandırma sistemi düzenlenmeden, yeterli yatırım yapılmadan, işçi sağlığı ile iş güvenliği önlemleri alınmadan yüksek metan seviyelerinde üretime devam edilmesi ve çalışma alanlarında kömür tozu patlamasına ilişkin herhangi bir tedbir alınmaması nedenleriyle gerçekleştiğini gösteriyor. Personel sayısındaki yetersizliğin, eğitim ve denetim eksikliklerinin de katliama etkisi olduğu, bilirkişi raporuyla tespit edildi” açıklamasını yaptı. Savcılık, bilirkişi raporu doğrultusunda sorumlulukları tespit edilen TTK Genel Müdürlüğü ve Bakanlıklar bünyesinde çalışan dokuz kişi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından 26. Aralık 2022’de soruşturma izni istedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin imzalı, 16 Mart tarihli yazı ile Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma izni istenen iki iş başmüfettişi hakkında soruşturma izni verilmediğine dair karar, soruşturma dosyasına gönderildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının cevabi yazısında da keşif işlemi yapılmadan soruşturma izni talebine cevap verilmeyeceği bildirildi. TIKLAYIN - Bakanlıklar, müfettişler için soruşturma izni vermedi Davada 8’i tutuklu 23 sanık yargılanıyor. TIKLAYIN - “Madendeki iş cinayetinde deliller incelenmeden iddianame yazıldı” Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış; 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde "takipsizlik" kararı verilmişti. İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar mahkumiyeti talebinde bulunulan iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. |
(AS)