Amargi Feminist Dergi, güz sayısı için "hayata dokunuyoruz" diyor.
Üç ayda bir çıkan derginin yeni sayısında ağırlıkla feminist politika tartışmaları yer alıyor. Karin Karakaşlı, Müge İplikçi ve Aksu Bora feminizm üzerine, ağırlıkla erkekler tarafından yürütülmeye çalışan tartışmaları sorguluyor.
Melek Göregenli, "kadınlar" kategorisinin, iktidar yapıları tarafından nasıl üretilip kısıtlandığına dair sorular sorarken, Aslı Çoban STK’leşmenin feminist politikaya olan etkileri üzerine yazıyor, Yasemin Öz de Türkiye’nin dört bir yanında politika yürüten feministlerle konuşuyor.
Lambda'dan anneler anlatıyor
Feminist hareket içinde mücadele eden bir trans erkek olan Aligül Arıkan, kendi deneyimlerini ve sorularını paylaşırken. "Lambda Aile Çalışma Grubu"ndan üç anneyle Pınar Selek söyleşiyor.
"Ben kimim" sorusunu tüm kadınlara hatırlatan anneler, çocuklarıyla birlikte, aile başta olmak üzere, tüm toplumsal kurumları nasıl sorguladıklarını, kadınlık durumlarını, hayallerini, itirazlarını nasıl keşfettiklerini, cinsel hayatlarının nasıl değiştiğini anlatıyorlar.
İzlem Aybastı da "Onur Haftası" izlenimlerini aktarıyor.
Aksu Bora, Nükhet Sirman, Zeynep Direk, Nilgün Yurdalan, İpek Gürkaynak, Nazik Işık, Hatice Meryem, Yıldız Ramazanoğlu, Çiğdem Mater, Zozan Özgökçe ve Arzu Cur toplumsal cinsiyetin kuruluşuna ilişkin ipuçlarını gösteren kendi hikâyelerini yazıyor.
Söyleşiler
Sema Aslan'ın Ece Temelkuran’la, Nilgün Yurdalan'ın Ayşegül Devecioğlu’yla, Ahu Parlar'ın Nil Mutluer’le söyleşileri yeni sayıda yer alıyor.
Jale Karabekir, Ezilenlerin Tiyatrosu konulu yazılarına Hindistan örneğiyle devam ederken, Aksu Bora, Çatışan Feminizmler kitabındaki tartışmayı özetleyip bu tartışmaya katılıyor. Ayşegül Sönmez meslek edinme kurslarından yola çıkarak el sanatları üzerindeki cinsiyetçi politikaları tartışıyor.
Amargi, bu sayısında fotoğrafa daha çok yer ayırdığının da altını çiziyor. (TK)