"Şiddet"i dosya konusu yapan sayı, Türkiye'de feminist hareketin çıkışının "Dayağa Hayır" eylemleriyle kadına yönelik şiddeti konu ederek başladığını hatırlatıp, geçen 20 yıl içinde şiddeti, şiddete karşı mücadelede gelinen noktayı, şiddete bakışı, kadın hareketinin şiddete karşı duruşunu sorguluyor.
Derginin tanıtımında şu ifade yer alıyor:
"Dergimizi gözyaşlarıyla hazırladık. Gözlerimizin hiç kurumayacağını, sökülmüş kaburgamızın yerine gelmeyeceğini bilerek. Oysa biz biliyorduk güvercinlerin de vurulacağını. Biz kadınlar, en çok güvercinlerin vurulduğunu, birçoğunun tüylerinin yolunduğunu, tırnaklarının ve gagalarının söküldüğünü iyi biliriz.
Ekranlara 'akıllı olsun...' diye bağıran çocukla çok karşılaştık biz. Onun yüzündeki bastırılmış komplekslerin şiddetini tanırız. Ezikliğin kendini ispat arayışlarının şamarını çok yedik. Bir kadın ismi olan Güvercin, sadece barışı değil, zayıflığı, korumasızlığı ve kadınlığı çağrıştırır erkek zihinlerde. Biliriz ki ataerki, militarist, milliyetçi zihniyet, önce kadınları, güvercinleri vurur. Başka bir makam, ayrıksı bir usul gelişmesin diye..."
2000 olan baskı 3000'e çıktı
Dergide, "Fikri takip" bölümü, feminist pencereden hayatı yorumlayan yazılar, kitaplar, sergiler ve etkinlikler üzerine analizler yer alıyor.
Bu sayıda Karin Karakaşlı, Şirin Tekeli, Zulal Kılıç, Nükhet Sirman, Nazan Üstündağ, Zeynep Direk, Nilgün Toker, Melek Göregenli, Sema Aslan, Pınar Selek, Nebahat Akkoç, Filiz Karakuş'ın yazıları var.
Dergi, baskısını bu sayıda, 2000'den 3000'e çıkardı.(AÖ(NZ)