Çizim: Murat Başol
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan hakları hukukçusu Yrd. Doç Dr. Kerem Altıparmak, AİHM’nin hak ihlali kararına rağmen Osman Kavala’nın Gezi davasında tahliye edilmemesini değerlendirdi.
Altıparmak, Twitter hesabından ve daha sonra da bianet'e yaptığı açıklamada Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) dava heyeti hakkında derhal soruşturma açması gerektiğini ve mahkemenin neden tutukluluğa devam kararı verdiğini açıklaması gerektiğini söyledi.
Altıparmak Twitter'a şunları yazdı:
"Türkiye kararın gereklerini yerine getirmek zorunda"
"AİHM kararının hukuki değerinin ne olacağına karar verecek merci Adalet Bakanlığı değildir, davaya bakan mahkemedir. Mahkeme bu kararın hukuki değerinin ne olduğunu kendisi inceleyip karara bağlamak zorundadır. Bu konuyu Bakanlığa soramaz.
"AİHM kararının itiraz olmazsa 3 ayında kesinleşmesi meselesi esasen uluslararası hukuk açısından önemlidir. 3 ay sonra itiraz edilmez ve karar kesinleşirse Türkiye bu kararın gereklerini yerine getirmek zorundadır. İç hukukta ise durum farklıdır.
"Kararın iç hukukta değer kazanması açısından ise bu 3 ayı beklemek gerekmez. AİHM dairesi oybirliği ile tutuklamanın kuvvetli suç şüphesine dayanmadığını ve sözleşmeyi ihlal ettiğini tespit etmiştir. Bu hukuksal işlemlerin sözleşmeyi ihlal ettiğine dair güçlü bir karinedir.
"HSK'nin gecikmeksizin işlem yapması gerekir"
"Ağır Ceza Mahkemesi bunu görmezden gelemez, çünkü Anayasaya göre uluslararası insan hakları hukukuna uygun karar verme yükümlülüğü vardır. AİHM kararı Sözleşmenin ihlal edildiğine dair güç bir karinedir. Mahkemenin bu karineyi çürütmesi gerekir.
"Bunu çürütürken AİHM’in AİHS'i uygularken nerede yanlış yaptığını ortaya koymalı ve kendi kararının neden AİHS’e uygun olduğunu açıklamalıdır. Çünkü Ağır Ceza Mahkemesi tüm mahkemeler gibi AİHS’e uygun davranma yükümlülüğü altındadır. Bunun ne kadar güç bir ödev olduğu açık.
"Mahkeme bu ödevi savsaklayıp, karar kesin değil o nedenle beni bağlamıyor diyemez. Mahkeme AİHM'i kararını becerebilirse çürütebilir ama dikkate almıyorum diyemez. Böyle bir takdir yetkisi yoktur. Bunu yapan mahkeme hakkında HSK’nin gecikmeksizin işlem yapması gerekir."
"Mahkeme AİHM'ne aykırı karar veremez"
Altıparmak bianet'e yaptığı açıklamada ise "Mahekeme bize tutuklama işleminin sözleşme dışı (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) amaçlarla yapıldığı gösteriyor" dedi. Altıparmak şöyle devam etti:
"Bu sadece tutuklama hukuka aykırı demek değil. AİHM, siyasi tutuklama yaptın diyor. Buradaki mahkeme de bunu Kavala'yı tahliye etmeyerek bunu onaylamış oluyor.
"Mahkeme şu andan itibaren neden tutuklamaya devam karar verdiğini açıklamak zorunda. AİHM'nin kararının kesinleşme durumu karşısında eğer gereğini yerine getirmiyorsanız bunun yaptırımı var.
"Fakat burada kararı uygulaması gereken iç hukuk. Türkiye yasaları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uymalısın diyor. Buradan kaynaklı da hukuka uygun davranmak zorundasın diyor.
"Kaldı ki, üç ay içerisinde karar kesinleştiğinde AİHM'nin verdiği karara uymak zorunda kalacaklar. Başka bir gerekçeyle yeni bir tutuklama çıkartmazlarsa olacak olan bu. Mahkeme aksi yönde karar veremez." (HA)