Birtan Altınbaş'ın avukatı Oya Aydın sanıkların işkence ile adam öldürme suçundan en üst sınırda ceza almasını ve tutuklanmalarını istedi. Ancak Nöbetçi Mahkeme heyetinin katıldığı davada, savcı mütalaa için süre istedi. Duruşma, kararın beklendiği 10 Eylül'e ertelendi.
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altınbaş'ın Ankara Terörle Mücadele Şubesinde gözaltında ölümünden sorumlu tutulan, ancak 6 yıldır bulunamayan sanık polis Ahmet Baştan, geçtiğimiz aylarda Emekli Sandığına bildirim yaptığı adreste yaşadığı ortaya çıkmış; polis, avukatların bildirimine karşın uzun süre yakalamadığı Baştan'ı, 22 Haziran'da bir başka suçtan gözaltına almıştı.
Ahmet Baştan, aynı tarihte İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Baştan, ifadesinde Başkomiser İbrahim Dedeoğlu'nu suçlayarak o dönemde uygulanan ifade alma yöntemlerini anlattı. Baştan, "Biz o dönemde kamuoyunda bilinen tazyikli su verme, asma gibi yöntemleri kullanmazdık. Gözaltına alınan insanları ayakta uykusuz bırakarak yorma yöntemi ile suçunu söylemesini isterdik. Özellikle o şubede darp izi ve arıza bırakacak şekilde sorgulama yapılmazdı" dedi.
Baştan, Altınbaş'ın işkence altında sorgulandığını itiraf etti
Birtan Altınbaş'ın avukatı Oya Aydın, Ahmet Baştan'ın ifadesinin Ankara 2 No.lu Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davada okunduğunu bildirdi.
Bugünkü duruşmaya asıl mahkeme heyeti yerine Nöbetçi Mahkeme heyetinin girdiğini söyleyen Av. Aydın, sanık ifadesi hakkındaki görüşlerini mahkemeye sunduklarını belirtti.
"Sanığın kendisinin dolaylı, diğer sanıkların ise doğrudan işkence altında sorgu yaptıklarını itiraf ettiğine ilişkin görüşümüzü mahkeme heyetine bildirdik" diyen Aydın, Ahmet Baştan'ın, Birtan Altınbaş davasından haberli olduğu halde 6 yıl ortaya çıkmadığına da mahkeme heyetinin dikkatini çektiklerini söyledi.
Baştan'ın davayı zaman aşımına uğratmayı istediğini ve kaçma durumu olduğunu yeniden vurguladıklarını belirten Av. Aydın, daha önce olduğu gibi yeniden sanığın tutuklanmasını talep ettiklerini aktardı:
"Ahmet Baştan ve Naif Kılıç'ın işkence ile adam öldürmek suçundan en üst sınırdan cezalandırılmasını istedik. Daha önce mahkeme cezayı en alt sınırdan vermişti. Ayrıca faili belli olmayan adam öldürmelerde uygulanan TCK 463. maddedeki indirimin en asgari sınırdan yapılmasını talep ettik ve diğer sanıklar için uygulanan en yüksek iyi hal indiriminin yapılmamasını istedik."
Savcılığın mütalaa için süre istediğini belirten Av. Aydın, davanın 10 Eylül'e ertelendiğini ve kararın 10 Eylül'de beklendiğini söyledi.
Baştan'ın ifadesi
NTV'nin haberine göre, polis Ahmet Baştan, 22 Haziran'da İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdiği ifadesinde Altınbaş'ın sorgusuna değil yer göstermesine katıldığını savundu.
Baştan "O dönem Ankara Terörle Mücadele Şubesinde Dev-Sol grubuna bakan timde görevliydim. Yüzüncü Yıl Mahallesi'nde bir evde tabanca saklandığı ihbarını aldık. Birtan ve iki arkadaşını alıp yer göstermeye götürdük. Elleri kelepçeli olan Birtan birden kaçmaya başladı, o sırada bir iki kez düştü, vücudundaki yaralar bundan kaynaklanmış olabilir" dedi.
Altınbaş'ı emekli Başkomiser İbrahim Dedeoğlu, Sadi Caylı, Hasan Cahit Orhan ve Süleyman Sinkil'in sorguladığını itiraf eden Baştan, Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorgulama yöntemlerine ilişkin ipuçları verdi. Baştan "Biz o dönemde kamuoyunda bilinen tazyikli su verme asma gibi yöntemleri kullanmazdık. Gözaltına alınan insanları ayakta uykusuz bırakarak yorma yöntemi ile suçunu söylemesini isterdik. Özellikle o şubede darp izi ve arıza bırakacak şekilde sorgulama yapılmazdı" dedi. (YS/BB)