Aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da olduğu 6'sı tutuklu 7 sanıklı 15 Temmuz darbe girişimi medya davasının beşinci duruşmasının üçüncü oturumu bugün (14 Şubat) Silivri’de görüldü.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada esas hakkında savunmaların alınmasına devam edildi.
Duruşmada eski Zaman Gazetesi Marka Pazarlama Müdürü Yakup Şimşek, eski Polis Akademisi öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül ve "gülen bebek" reklamını çeken ajansın sahibi Tibet Murat Sanlıman da savunmasını yaptı. Böylece davada yargılanan bütün isimlerin, savcılığın mütalaasına karşı son savunmaları da tamamlanmış oldu.
Şimşek: 1 dakika süre verip savunmamı bitirmemi söylüyorsunuz
T24’ün haberine göre oturuma, Şimşek'in esas hakkındaki savunmasıyla başlandı. Zaman'ın "gülen bebek" reklamıyla ilgili olarak konuşan Şimşek, "Reklam filmlerinin senaryosunun hazırlanmasında benim hiçbir dahlimin olmadığı tanık ifadelerinde açıkça ortaya konuyor" dedi.
Şimşek, daha sonra Mahkeme Başkanı'nın "süre" uyarısı üzerine savunmasını sonlandırmak durumunda kaldı. Şimşek, tepkisini "Bir reklam filmi nedeniyle müebbetle yargılanıyorum, siz 1 dakika süre verip savunmamı bitirmemi söylüyorsunuz" ifadesiyle dile getirdi.
Özşengül: Tweetlerim haberleştirilebiliyor
Şimşek'in ardından konuşan Özşengül ise iddianameye delil olarak giren "Havada darbe kokusu var" tweetiyle ilgili olarak şunları söyledi:
"Samanyolu TV’de birkaç program yaptım. Medya figürü değilim. 'Havada darbe kokusu var' diye tweet atmışım, küçük bir haber sitesi de bunu haber yapmış. Ben Twitter’de aktif bir insanım, bazen tweetlerim haberleştirilebiliyor."
Sanlıman: Video bana ait değil
"Gülen bebek" reklam filminin çektirildiği ajansın sahibi Tibet Murat Sanlıman ise, Yakup Şimşek'in kendisine yönelik olarak kullandığı "Tanık beyanında reklam filminin onun reklam ajansınca yapıldığı ortaya konmaktadır" ifadesine tepki gösterdi.
Sanlıman, "Darbeyi çağrıştırdığı söylenen video bana ait değildir. Bu ürünle ilgili benimle bir görüşme yapılmadı. Herhangi bir faturası mevcut değildir" diye konuştu.
"Tweetle darbe yapıldığı nerede görülmüş?"
Sanıkların ardından avukatlar, savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin savunmalarına başladı. Nazlı Ilıcak'ın avukatı, dava süresince ortaya "somut delil" konamadığını belirterek "Yazıyla, Twitter mesajıyla darbe yapıldığı nerede görülmüş? Savcı 30 yıl önceki köşe yazısını bugünkü dava dosyasına koyabiliyor" dedi.
Ilıcak'ın avukatının ardından söz alan Ahmet ve Mehmet Altan’ın avukatı Figen Çalıkuşu da, üç isim hakkındaki soruşturmanın Can Erzincan TV'de yayınlanan bir programda darbe girişimine dair "subliminal mesaj verildiği" iddiasıyla başlatıldığını hatırlattı. Çalıkuşu, şunları söyledi:
"Müvekkillerimize yönelik soruşturmadan hafızalara ilk kazınan 'subliminal mesaj verme' oldu. O gün itibariyle savcının elindeki tek delil buydu. 13 Ağustos 2016 tarihinde Sabah'ta 'Ilıcak - Ahmet - Mehmet Altan darbeyi konuşmuş' başlıklı bir haber çıktı. Bu haberde Can Erzincan’daki programda konuşulanlar cımbızlanarak aktarıldı. Bu haber aynen iddianameye girdi, hatta yargılamaya da sirayet etti."
Mahkeme heyetinin bir dönem adı Gülen cemaati ile anılan Nurettin Veren'i dinlemekten vazgeçtiğini belirten Çalıkuşu, bu nedenle Veren'in iddialarının savcı mütalaasında yer almaması gerektiğini söyledi.
Duruşmaya yarın (15 Şubat) Silivri’de devam edilecek.
Ne olmuştu?
15 Temmuz darbe girişiminin ardından "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"nın (FETÖ/PDY) medya oluşumuyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda gazeteci gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı.
17 kişi hakkında başlayan yargılama dosyaların tefrik edilmesinin ardından yedi isimle devam ediyor. Davada Nazlı Ilıcak, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek ve Fevzi Yazıcı tutuklu, Tibet Murat Sanlıman tutuksuz olarak yargılanıyor.
Ahmet Altan hakkında kapatılan Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı dönemde çıkan bazı haberler, üç köşe yazısı, 14 Temmuz tarihinde katıldığı bir televizyon programında yaptığı yorumlar, HTS kayıtları ve tanık ifadeleri gerekçe gösterilirken, Mehmet Altan hakkında ise iki köşe yazısı, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’la 14 Temmuz’da katıldığı televizyon programı, tanık ifadeleri, HTS kayıtları ve evinde bulunan altı adet 1 dolar delil olarak sunuluyor.
İddianamede istenen cezalarAltanlar ile Ilıcak için “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlamasıyla ayrıca 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis; Sanlıman için “örgüte yardım”dan 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis; geri kalan sanıklar içinse “darbeye teşebbüs”ten üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi. |
Dava, gazetecilerin 15 Temmuz darbe girişimine “iştirak etmekle” suçlandıkları ilk dava olma niteliğini taşıyor. (EA)