Gazeteci-yazar Mehmet Altan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis açılışında Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başlayan, son olarak Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a çağrısıyla devam eden ‘yeni süreç’ tartışmalarını yorumladı.
MA’dan İbrahim Irmak’a konuşan Altan “Kürt sorununun çözümü konusunda son dönemde yaşanan gelişmelerin olumlu olduğunu ancak sürece temkinli yaklaşılması gerektiğini” ifade etti.
Bahçeli'den 'Öcalan' çağrısı: Gelsin Meclis'te konuşsun
“Türkiye akılla değil krizle değişiyor”
“Türkiye için işler çok sıkışık” değerlendirmesini yapan Altan, “Dış politikada hiçbir şey iyi gitmiyor. Ekonomi de çöktü. Yani Türkiye bir çözülme dönemi yaşıyor. Adeta Osmanlı’nın Balkan dönemini yaşıyor ve çaresizlikten kıvranıyor. Ama değişmek de istemiyor. Yani akılla değil, krizlerle değişiyor” dedi.
Özel: Kürt sorunu 86 milyonun masaya oturmasıyla çözülecek
“Sorunu sen çözmezsen başkası başka türlü çözer”
“Hepimiz Türkiye’nin sorunlarının çözülmesini istiyoruz” diyen Altan, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Kürt sorunu da bu sorunların en temellerinden birisidir. Ama çözülebilmesi için devlet zihniyetinin değişmesi gerekiyor. Uluslararası konjonktür değişti. Yani ‘sen çözmezsen’ başkası başka türlü çözecektir. Bu işi çözmeyince yerellikten evrensel hale gelir.
Bölgede de fiili hale geldi. Mesela Suriye’de Rusya ve ABD bir anayasa sürecinde anlaşırlarsa ve orada da bir Rojava Federasyonu hayata geçiyorsa Türkiye bu süreçte bu tavrıyla buna müdahil olamaz. Yani bu sürecin bir parçası haline gelemez. Dolayısıyla bir sıkışıklık var. Yaşananları dış politikadaki çok ağır çıkmazlara sürüklenmenin getirdiği bir tavır değişikliği olarak nitelendiriyorum.”
Erdoğan: Açılan tarihi fırsat penceresi kişisel hesaplara kurban edilmemeli
“Geçmiş deneyimlerden ders çıkarmak gerekiyor”
Altan, “Kürt sorununun olası çözümü karşısında geçmiş dönemlerdeki yaşanan deneyimlerden ders çıkarılması gerektiğini” söyledi ve ekledi:
“Kürt meselesinin ağırlığı çok önemli ama mağduriyetlerin hepsi hallolmadığı vakit hiçbir sorunun çözülemeyeceğini bilincinde olmak lazım. Yani ‘değişmesinler ama işi çözsünler’ demenin bir anlamı yok. Çünkü değişmeyince çözüm yolunu gördük. Değişme nedir? Evrensel hukuka ihanet etmemedir. Dilerim bundan çok kalıcı ve olumlu bir yere gidilebilir. Gidilmezse de hayat kendi yolunda ilerleyecek ve Türkiye’yi kaale almayacak. Onu da bilmemiz lazım.”
Karayılan: Demokratik çözüm sürecine karşı değiliz
“Bu işin gereği hukuk devleti ve demokrasidir"
İktidar kanadının çözüm karşısında tek taraflı bir tutum sergilediğine dikkat çeken Altan, gerçek bir çözüm için iktidarın mevcut tutumundan vazgeçmesi gerektiğine işaret etti:
"‘Ben bir şeyler yapacağım ama muhatabımı dinlemeden, muhatabımla konuşmadan bunu kendim şekillendireceğim’ anlayışı hakim. Muhatabım kimse kim ‘ben onun dışında muhatap oluşturacağım’ kurnazlığıyla olmaz. Bu işin gereği hukuk devleti ve demokrasidir. Avrupa Birliği standartlarıdır. Kürtlerin oyunu alamayan hiç kimse iktidara gelemiyor. Kürtlerin oyunu alamayan yerel iktidarda seçim kazanamıyor hesabı mı yapılacak yoksa gerçekten bu devletin gerçek bir demokratik hukuk devleti olması için mi bu sorunu çözeceğiz?"
Abdullah Öcalan'dan mesaj: Süreci siyasi zemine çekecek güce sahibim
(RT)