ABD’nin Charlottesville kentindeki ırkçı gösteri ve ardından ırkçılık karşıtı protestoların etkisi hala sürüyor. Irkçılık karşıtı gösteride öldürülen Heather Heyer’ın annesi ABD Başkanı Donald Trump’ın telefonlarına çıkmıyor ve kızının ölümünden onu suçluyor.
Ülkede uzun zamandır süren siyah karşıtı, ırkçı gösteriler ve onları protesto edenlerin devam ettirdiği eylemlerin, Charlottesville ile boyutu büyüdü. Irkçı gösteriler, siyah karşıtlığından beyaz/erkek/Hıristiyan (Protestan) olmayan her şeye düşmanlığa dönüştü.
Özellikle bir yıldır süren ırkçı toplantıların etkisiyle de gösteriler şiddete evrildi.
Bu süreçte hem aşırı sağda hem de aşırı sağ karşıtlarında yeni ideolojiler, yeni akımlar ya da revize akımlar, yeni terimlerle karşılık buldu. ABD ve bazen de Avrupa’da kullanılan yeni terimleri derledik.
White Supremacist
Beyaz üstüncü/üstünlükçü. (Beyaz ırkın üstün olduğunu iddia eden görüş. “Beyaz ırk” tanımı ise Avrupa’dan ABD’ye giden göçmenlerin durumuna göre dönem dönem değişti, şu anda tüm Avrupalıları da kapsıyor.)
ABD’deki tarihi İç Savaş’ın öncesine dayanıyor ancak ülkedeki kırılma noktalarında ve gerginlik dönemlerinde, şiddetle birlikte yükseldi. Köleliğin kaldırılması da bu ideolojiyi yok etmedi. Konfederasyon Devletlerinde ise hiçbir zaman tamamen bitmedi, hep gündemde tutuldu, “günlük yaşamın parçası” oldu. Dünyadaki tarihi ise modern dönem öncesine dayanıyor.
Open Democracy’den Shane Burley, “Beyaz üstünlükçü şiddet, yıllar içerisinde faşist hareketin yükselmesi ve düşmesine paralel bir seyir izledi. Son canlı örneği de karşımıza alt-right olarak çıktı” diyor.
ABD’deki polis merkezlerinde yapılan bir araştırmaya göre, “yalnız kurt” saldırılarının yüzde 74’ünden beyaz üstünlükçüler sorumlu. FBI’ın açıklamasına göre de radikal aşırı sağcılar halen ülkedeki “bir numaralı terör tehdidi” olarak görülüyor.
Alt-Right
Irkçı, aşırı sağcı, anti-Semitist, neo-monarşi yanlısı, göçmen ve feminizm ile LGBTİ hareketi karşıtı hareket. (“Alternative right [Alternatif sağ]” teriminin kısaltması.)
New Yorker’e göre hareket, tutarlı bir ideoloji olmaktan uzak, daha çok “hipster” gibi bir “etiket”.
Hareketin lideri Richard B. Spencer ise “alt-right”ı “beyazlar için kimlik politikası” olarak tanımlıyor.
ABD Başkanı Donald Trump seçim kampanyası yapmaya başlayana dek, ağırlıklı olarak internetteki “troll” nüfusu için kullanılıyordu. Trump’ın başkanlığı ve ardından Charlottesville saldırısının ardından siyasetin gündemine girdi.
Geleneksel tutuculuğu reddeden hareket ABD çıkışlı olsa da Kanada ve Avrupa’da da karşılık buluyor.
Birçok haber kanalı bu terimi kullanmak yerine “beyaz ulusçuluğu” ya da “aşırı sağ”ı tercih ediyor. Hareketin mensupları ise kendilerini bu şekilde ya da “Amerikan ulusçusu” olarak tanımlıyorlar.
Kendileriyle ilgili “faşist” veya “ırkçı” değerlendirmesini ise reddediyorlar. Örneğin Güney California’dan Trump için Twitter kampanyası örgütleyen Mike Cernovich, “Alt-right ırkçıysa, İsrail de mi ırkçı” diye bir akıl yürütmede bulunuyor.
Hareketin amacı “beyaz bir devlet kurmak” ve “ölümün ideolojisi” dedikleri solun yok edilmesi.
Üniversite eğitiminin sadece “idrak kapasitesi yüksek bir elit grup için” uygun olduğunu, nüfusun büyük çoğunluğunun ancak meslek okullarına gidebileceğini savunuyorlar.
KKK
Ku, Klux, Klan (Kısaltılmış adıyla, “klan”).
1860’larda, Amerikan iç savaşı sırasında ortaya çıkan, topraklarında siyahları, Yahudileri ve göçmenleri istemeyen, şiddet yanlısı aşırı sağcı, radikal grup.
ABD’deki en eski aşırı sağ grubun mensupları, toplantılarında ve eylemlerinde beyaz cüppeler giyiyor, beyaz, sivri uçlu, yüzlerini kapatan kapüşon takıyor ve ellerinde yanan haçlar taşıyordu. Kıyafet sadece korkutma değil, kimliklerini saklamaya da yardımcı oluyordu.
İlk dönemlerinde siyahlar başta olmak üzere kendilerine karşı olanlara cinayet, tehdit, fiziki saldırı başta olmak üzere çeşitli şiddet yöntemleri kullandılar. Özellikle siyah hareketin liderlerine suikastlar düzenlediler. Federal Kanun Gücü tarafından örgüt yok edilme aşamasına geldi.
KKK’in ikinci dönemi 1915’te başladı. Yine aynı simgeler ve kıyafetleri kullandılar. ABD’ye göç edenlerin çoğunluğunun Katolik Kilisesine bağlı olması nedeniyle bu kez siyahlarla birlikte Katolik Kilisesini de hedef aldılar.
Siyaset sahnesine son çıkışları, İkinci Dünya Savaşından sonra oldu. Bu kez daha izole ve içe kapanık gruplar halindeydiler. 2016’da sayılarının 3 bin ila 6 bin arasında olduğu ileri sürüldü.
Alt-Left
Böyle bir şey yok.
ABD Başkanı Trump’ın, Charlottesville’de ırkçılık karşıtı gösteri yapanlar için kullandığı terimi araştıran New York Times, Karalama Karşıtı Lig’ten analist Mark Pitcavage ile konuştu.
Pitcavage, “ABD’deki radikal akımları inceleyen araştırmacılara göre, ‘alt-left’ diye bir terim yok. Muhtemelen, aşırı sağ ile uydurma bir eşitlik kurma çabasıyla ve ‘içinde solun geçtiği bir şeyin olumsuz çağrışımı olacağı düşünülerek’ kullanılıyor. Gerçek hayattaki bir grup ya da hareketle bağlantısı ya da karşılığı yok. bu da insanların hoşlarına gitmeyen haberlere ‘uydurma’ demesi gibi” açıklamasını yaptı.
Alt-Light/Alt-lite
Merkez, anaakım tutuculuğa karşı çıkan aşırı sağ hareket. Ülkedeki tüm sağcı gruplar içinde tarihi en eskiye dayanan örgüt.
Hareket aslında “Alt-Right’ın ırkçı olmayanı” diye tanımlansa da Karalama Karşıtı Lig’ten Oren Segal’a göre “alt-lite da alt-right’ın yörüngesinde” dönüyor.
Kasım 2016’da Alt-right teriminin de yaratıcısı Richard B. Spencer, kalabalığı “Hail Trump, hail halkımız, hail zafer!” diye selamlayınca kitle de ona aynı şekilde karşılık vermişti. Alt-lite taraftarları bunu aşırı bulunca, aşırı sağın iki ayrı fraksiyonu oluşmuş oldu.
Alt-lite taraftarları, kendilerini alt-right’tan “daha ılımlı” diye tanımlayarak ayırıyorlar.
Hatewatch’ın editörü Ryan Lenz ise “Alt-light, ırkçı tonları olmayan alt-right. Ama ayrım yapmak çok zor, sık sık iki tarafta da olan taraftarlara rastlıyorsunuz” diyor.
Antifa
Anti-faşist’in kısaltması. Faşizm karşıtı hareket.
Almanya’da 1960’larda kavramsallaştı, aşırı sağcılara karşı mücadelede tüm Avrupa’ya aynı adla yayıldı. Son 10 yılda en sık, Atina’daki eylemlerde rastlanan Antifa’nın ABD’deki geçmişi 80’lere dayanıyor.
Son dönemde alt-right’ın yükselişiyle ABD’de yeniden güç kazandı, eylemlilikleri arttı. ABD basınında, polisle ve ırkçılarla fiziki olarak karşı karşıya gelmelerinden dolayı “radikal” olarak adlandırılsa da Avrupa’daki birçok ülkede demokratik örgütler arasında sayılıyor.
Avrupa’daki Antifa grupları kendilerini anarşist ya da otonomist olarak tanımlıyor. Ancak eylemlerinin içeriği ülkeden ülkeye değişiyor.
Yunanistan ve İspanya’da ekonomik kriz sonrası sokağa çıktılar, Rusya ve ABD’de ise ırkçılık karşıtı gösteriler yaptılar. Bilindiği kadarıyla, farklı ülkelerdeki grupların organik bağı yok.
Britanya’daki Antifa kendisini, “Britanya ve diğer ülkelerde aşırı sağın yükselişine muhalefet etmeye adanmış militan kolektifi” olarak tanımlıyor.
Trump’ın “alt-left” diye tanımladığı ve “şiddet yanlısı” diye nitelediği grup da aslında Antifa.
Libcom.org’a göre, ABD’li araştırmacılar, Antifa’nın radikal sağ ile karşı karşıya konmasının yanlış olduğu görüşünde hemfikir.
S.J.W.
Social justice warrior (Sosyal adalet savaşçısı).
Radikal adalet, feminizm, LGBTİ hareketine destek veren liberal akımın temsilcileri.
Terim 20. Yüzyılın sonlarında doğal bir gelişim süreciyle ortaya çıktı ve pozitif anlamda kullanılıyordu. 2011’de terim Twitter’da yazılmaya başlandığında, pozitif algısı zarar gördü ve negatif bir anlam kazandı.
Hatewatch’ın editörü Ryan Lenz’e göre kavramın yaygın olarak negatif anlam kazanmasında, neo-Naziler ve Alt-right destekçilerinin saldırıları da rol oynadı. (AS)
* Yazıyı hazırlarken Open Democracy, Counter Punch, libcom.org, New York Times, New Yorker, Alternet, Wikipedia’dan faydalandık.