İktidardaki "Trafik Lambası" koalisyonunun lideri merkez sol Sosyal Demokrat Parti (SPD) parlamento grubu ve muhalefetteki muhafazakar Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Bavyeralı müttefiki Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) parlamento grupları arasında güven oylaması ve erken seçimler konusunda anlaşmaya varıldı.
Planlanan seçim tarihine göre, Donald Trump 20 Ocak'ta ABD Başkanı olarak görevine başlarken Almanya seçim kampanyasının ortasına gelmiş olacak.
SPD, Yeşiller ve Liberal Hür Demokratlar'ın (FDP) parti renkleri -kırmızı, yeşil ve sarı- dolayısıyla "Trafik Lambası" olarak anılan hükümet koalisyonu, geçtiğimiz çarşamba SPD Şansölyesi Olaf Scholz'un kararlarına meydan okuyan Maliye Bakanı Christian Lindner'ı (FDP) görevden almasının ardından fiilen dağılmıştı.
Halen Almanya'da iki koalisyon partisi SPD ve Yeşiller'in azınlık hükümeti iş başında. Ancak Scholz, koalisyonun dağılmasından sonra güven oyuna gideceğini ve güven olyu alamayacak olmasının gelecek yıl yapılması planlanan olağan seçimlerden önce bir erken seçime yol açacağını öngörmüştü.
Scholz, başlangıçta erken seçimlerin martta yapılmasını önermiş ancak muhalefet partileri, iş dünyasının ve halkın baskısı altında daha erken yapılacak bir seçime açık olduğunu söylemişti.
Muhalefetteki CDU/CSU ocakta seçim için bastırıyordu ancak artık oylamanın şubatta yapılacağı görülüyor.
SPD'nin parlamento lideri Rolf Muetzenich salı günü ilerleyen saatlerde yaptığı açıklamada, Şansölye Olaf Scholz'un 16 Aralık'ta Federal Meclisten güvenoyu isteyeceğini söyledi.
Bu güven oylamasında alınması beklenen yenilgi, yeni seçimlere yönelik resmi süreci başlatacak ve Almanya'nın ne zaman sandık başına gideceğini kesinleştirecek.
Scholz'un, beklendiği gibi oylamayı kaybetmesinin ardından Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in parlamentoyu feshetmek için 21 günü olacak ve seçimlerin takip eden 60 gün içinde yapılması gerekecek.
Seçim tarihi konusunda nihai kararı verecek olan Steinmeier'in önerilen seçim tarihine yeşil ışık yakması bekleniyor.
Halk erken seçimi nasıl karşılıyor?
Kısa süre önce gerçekleştirilen bir ankete göre, seçmenlerin üçte ikisi bir an önce seçim yapılmasını istiyor.
CDU genel sekreteri Carsten Linnemann Salı günü ZDF yayın kuruluşuna verdiği demeçte, "İnsanlar ülkenin nereye gittiğini bilmiyorlar ve çok gerginler." dedi.
Linnemann, takvim netleştikçe "gidişatın sakinleşeceğini ve seçim kampanyasına geçilebileceğini" belirtti.
Erken seçim nasıl bir hükümet getirecek?
Scholz'un "Trafik Lambası" koalisyonu, federal hükümetin üç partinin koalisyonu olarak kurulduğu ilk hükümetti. Almanya'da siyasal parti yelpazesinin giderek daha parçalı bir hal alması dolayısıyla gelecekte de ikiden çok partili bir koalisyonun iş başına gelmesi olasılığı yüksek.
"Göç korkusu", göçmen düşmanı aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin yükselişine neden oldu. AfD'nin oy oranı halen yüzde 20'ye yakın, ancak Almanya'da siyasal partiler AfD ile koalisyon kurmama konusunda taahhütte bulundu.
Son anketlerde merkez sağ CDU/CSU ittifakının yüzde 32 ile koalisyon liderliğine yürüdüğü görülüyor.
Ancak muhafazakarların parlamento çoğunluğunu yakalayarak sonunda yeni bir "büyük koalisyon" kurmak üzere halen oy oranı yüzde 15,5 dolayında olan SPD'nin yanı sıra üçüncü bir partinin desteğini almaya ihtiyaçları olacak.
Anket sonuçlarına göre, muhtemel üçüncü ortak yüzde 5 oyu olan FDP ya da yüzde 11 oyu olan Yeşiller olabilir.
CDU lideri Friedrich Merz'in Almanya'nın gelecekteki şansölyesi olacağı neredeyse kesin gibi. Seçimlerin yanıtlayacağı soru: "Şansölye Merz['in] Almanya'yı kiminle yönetece[ği]" olacak.
(AEK)