Almanya'da Şansölye Friedrich Merz, ülkede ırkçı eğilimlerin yüksek olduğu doğu eyaletlerinden Brandenburg'a yaptığı son ziyarette yaptığı ırkçı bir açıklamanın ardından eleştirilerin hedefi oldu.
14 Ekim'de Potsdam'da gazetecilere konuşan Merz, sığınma talebinde bulunmak için Almanya'ya yönelen kişi sayısının ağustos 2024'ten bu yana yüzde 60 azaldığını ancak "kentin manzarasında hala bu sorunun varlığını sürdürdüğünü ve İçişleri Bakanının bu nedenle büyük ölçekli sınır dışıları gerçekleştirmek için çaba gösterdiğini" söylemişti.
Bu yorumlar, siyasi yelpazenin her kesimindeki siyasetçilerce anında kınandı.
Başlangıçta "sözlerimde ısrarlıyım, isterseniz kızlarınıza sorun" diye üsteleyen Merz, sonunda geri adım attı. "Göçmenler baştacımız" anlamına gelecek ifadeler kullanmak zorunda kaldı. Yorumcular Merz'in tutumunu AfD'den oy çekmeye yönelik beyhude bi manevra olarak değerlendirdi.
Yeşiller: "Özür dileyin"
Yeşiller Partisinin Grup Eşbaşkanı Katharina Dröge, Bundestag’daki konuşmasında, Merz’in göçü şehir manzarasında bir “sorun” olarak nitelemesini sorguladı ve Merz'i özür dilemeye çağırdı:
“Tam olarak ne demek istediniz — bu ‘sorunu’ insanların ten rengi dışında hangi özelliklerine bakarak görebilirsiniz? Bu ‘sorunu’ nasıl tanıyacaksınız? Bu ifade son derece incitici, ayrımcı ve yakışıksız. Sizden, Sayın Merz, bugün burada çıkıp bu cümle için özür dileme cesaretini göstermenizi beklerdim — çünkü bu ülkedeki çok sayıda insanı rencide ettiniz. Bu toplumumuzu bölüyor ve nihayetinde Almanya’ya zarar veriyor. Bu sözü geri alın — özür dileyin.”
Yeşiller Eşbaşkanı Felix Banaszak da, DPA ajansına yaptığı açıklamada söz konusu ifadenin “felaket bir mesaj” verdiğini söyledi. Bu sözleri saygısız, tehlikeli ve “bir başbakana yakışmayacak nitelikte” diye niteleyen Banaszak, Merz’in göçmen kökenli insanların gerçekten Almanya’ya ait olup olmadıklarını sorguladığını belirterek özür dilemeye çağırdı.
Sol Parti: "Demokrasinin bağrında bir diken daha"
Sol Parti lideri Sören Pellmann da parlamentoda özür talebine katıldı: “Kelimelerinizdeki bariz kayma yalnızca yersiz değil —demokrasimizin bağrına bir diken daha sapladı,” dedi.
Hristiyan Demokratlar: "Sorunları tek bir gruba yüklemeye çalışmak yanlış"
Bu arada, Berlin'in Merz'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi Belediye Başkanı Kai Wegener, başkentin "çeşitlikler barındıran, uluslararası ve kozmopolit" bir kent olduğunu ve "bunun kentin manzarasına her zaman yansıyacağını" söyledi. Başkan, Berlin'in "şiddet, çöp ve suç" gibi sorunlar yaşadığını kabul ederken, bunlardan herhangi birini tek bir gruba yüklemeye çalışmanın "yanlış" olduğunu vurguladı.
Merz: "Kızlarınıza sorun"
15 Ekim'de Alman hükümet sözcüsü Stefan Kornelius, tepki gösterenlerin "aşırıya kaçtığını" söyleyerek yorumları küçümsemeye çalıştı. Ancak birkaç gün sonra Merz, "Çocuklarınız olup olmadığını bilmiyorum ama kızlarınız varsa, ne demek istediğimi onlara sorun. Oldukça açık ve net bir cevap alacağınızı düşünüyorum. Geri adım atacak hiçbir şeyim yok. Aksine, bunu değiştirmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyorum" diyerek konuşmasını savundu.
Merz ağız değiştirmek zorunda kaldı
Ancak tepkiler büyürken Merz, çarşamba geç saatlerde ağız değiştirdi ve sözlerini geri almaya başladı.
Londra’da Avrupa Birliği yetkilileriyle Batı Balkan liderlerinin buluştuğu bir toplantının yan etkinliğinde önceden hazırladığı bir metni okuyan Merz, Almanya’nın göçmen topluluklarına değer verdiğini söyledi ve kent manzarası (“Stadtbild”) derken "oturum izni olmayan ve kurallara uymayan kişileri" kastettiğinden dem vurdu.
“Bu kişilerin birçoğu da kentlerimizin kamusal manzarasını şekillendiriyor. İşte bu yüzden Almanya’da ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinde — bu yalnızca Almanya için geçerli değil — pek çok insan artık halka açık alanlarda dolaşmaktan korkuyor." dedi. “Bu, tren istasyonlarını, metro duraklarını ve bazı parkları etkiliyor. Tüm mahallelerin dokusunu değiştiriyor ve polisimiz için ciddi sorunlar yaratıyor.”
"Ama hala göçmen lazım -çalışmak için"
Merz ayrıca Almanya’nın göçe hâlâ ihtiyaç duyduğunu söyledi: Göçmenler için “işgücü piyasamızın vazgeçilmez bir parçası” dedi.
Merz'in konuşmasının sonunda geçtiğimiz hafta sergilediği tutumu tamamen tersine çevirdiği gözlendi:
“Artık onlarsız yapamayız — nereden geldikleri, tenlerinin rengi ya da Almanya’da yaşayan ve çalışan birinci, ikinci, üçüncü ya da dördüncü kuşak göçmen olup olmadıkları fark etmez.”
AfD’ye karşı riskli strateji
Merz, Almanya siyasi kulislerinde "düşünmeden konuşmak" gibi kötü bir ün sahibi olsa da yorumcular, “Stadtbild” çıkışının, AfD seçmenlerini geri kazanmak için kasten verilmiş bir mesaj olarak anlaşıldığında birleşiyor.
Şansölye’nin açıklamaları, CDU liderliğinin 2026’da Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz, Berlin, Saksonya-Anhalt ve Mecklenburg-Vorpommern yerel ve bölgesel seçimleri öncesinde AfD’nin yükselişine karşı nasıl bir strateji izleyeceğini tartıştığı bir toplantının hemen ardından gelmişti.
AfD hala CDU'nun önünde
Bu hafta Forsa araştırma enstitüsünün yayımladığı ankete göre AfD, ülke genelinde yüzde 26 oy oranıyla CDU’nun (yüzde 24) önünde. Saksonya-Anhalt’ta ise AfD, yüzde 40’lık desteğiyle CDU’nun (yüzde 26) çok çok önünde.
Bununla birlikte Merz, iç istihbarat teşkilatının “aşırı sağ” olarak sınıflandırdığı AfD ile herhangi bir iş birliğine girmeyi kesin bir dille reddediyor:
Merz, “AfD, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin 1949’dan bu yana aldığı bütün temel kararları sorguluyor,” dedi. “Uzatmış olduğu el, aslında bizi yok etmek isteyen bir el.”
Yine de bazı CDU yetkilileri — özellikle AfD’nin en güçlü olduğu doğu eyaletlerinde — daha yumuşak bir yaklaşım çağrısı yapıyor. Saksonya ve Thüringen’de, aşırı sağın 2024’te yüzde 30’un üzerinde oy aldığı yerlerde, CDU AfD’yi hükümet dışında tutmak için kırılgan koalisyonlara zorlandı. Gelecek yıl Saksonya-Anhalt’ta AfD’nin doğrudan iktidara gelme olasılığı var ve bu Merz’in liderliği karşısındaki ciddi bir sınav olarak görülüyor.
CDU taktiği ters tepebilir
Yorumcular, Şansölye’nin bu stratejisinin ters tepebileceği uyarısında bulunuyor. Sosyolog Oliver Nachtwey, salı günü Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada “İnsanlar eğer aynı mesajı yalnızca daha yumuşak bir tonda işiteceklerse neden CDU’ya geri dönsün ki?” diye sordu.
Siyasi yankılar ve kamu tepkisi
Tartışma sokaklara da taştı. Salı gecesi Berlin’deki CDU genel merkezi önünde binlerce kişi, Merz’in kentlerdeki güvenlik sorunlarına ilişkin “kızlarınız da bana hak verecek” sözlerine karşılık olarak “Biz kızlarız” sloganıyla toplandı.
Çevre aktivisti Luisa Neubauer kalabalığa hitaben, “Irkçı ve kabul edilemez ifadeler için bahane olarak kullanılmayacağız,” dedi.
Merz'in liderliği AfD ile imtihan edilecek
Göreve gelişinin henüz altıncı ayında Merz, ivmesini korumakta zorlanıyor.
Sosyal Demokratlarla kurulan koalisyon, durgun ekonomiyi canlandırma, altyapının modernizasyonu ve sosyal harcamaların reformdan geçirilmesi konusunda bölünmüş halde.
İktisatçılar, Almanya’nın bütçe disiplini ve demografik baskılar nedeniyle kamu maliyesinin baskı altında kaldığını, seçmenlerinse giderek hükümeti etkisiz gördüğünü söylüyor. Anketler, toplumun hükümetin ülkeyi yeniden rayına oturtamayacak kadar bölünmüş olduğu yönünde yaygın bir algısı olduğunu gösteriyor.
1945’ten bu yana ilk kez aşırı sağ bir partinin bir Alman eyaletinde iktidara gelmesinin Merz’in şansölyeliği için kara bir leke olacağında birleşen eleştirmenlere göre, AfD gibi konuşup ondan uzak durmaya çalışmak kazandıracak bir strateji olamaz.
Forsa araştırma enstitüsü başkanı Manfred Güllner çarşamba günü yayımladığı notta Merz’i, “AfD ile hiçbir şekilde işi olmayan seçmenlerin oluşturduğu büyük yüzde 80’lik çoğunluğun sorunlarını ve kaygılarını acilen ele almasının” daha doğru olacağı konusunda uyardı.
(AEK)





