Haberin İngilizcesi için tıklayın
Almanyalı bilişim uzmanı Peter Steudtner, Almanya’ya gitmek üzere yola çıktı.
Steudtner Büyükada'da toplantı yaparken gözaltına alınarak tutuklanan ve dün Çağlayan Adliyesi'ndeki ilk duruşmada serbest bırakılan sekiz hak savunucusu arasındaydı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı ve hükümet sözcüsü de yazılı açıklama yaparak, tahliyelerle ilgili memnuniyetlerini dile getirdi.
“Hapiste başka Almanya vatandaşları da var”
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, tahliyekararı sonrası açıklamasında memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayarak "Bu cesaret verici bir sinyal, bir ilk adım" dedi.
"Anlaşılamayan nedenlerle Türkiye'de hapiste tutulan başka Alman vatandaşlarının da bulunduğunu" kaydeden Gabriel, bu tutuklamalar için de acilen bir çözüm bulunması ve serbest bırakılmalarının sağlanması için çabaları kararlı bir şekilde sürdüreceklerini dile getirdi.
Endlich! Peter #Steudtner und weitere Menschenrechtler kommen frei. Wir freuen uns mit ihnen + denken an die, die immer noch in Haft sind.
— Steffen Seibert (@RegSprecher) 25 Ekim 2017
“Destekleyenlere müteşekkiriz”
Steudtner açıklamasında, "Hepimiz son derece rahatladık. Bizi hukuki, diplomatik olarak destekleyenlere, dayanışma gösterenlere inanılmaz derecede müteşekkiriz" dedi.
Hükümet sözcüsü Steffen Seibert Twitter hesabından "Nihayet! Peter Steudtner ve diğer insan hakları savunucuları serbest bırakılıyor. Onlar için mutluyuz ve düşüncelerimiz hala hapiste olanlarla" paylaşımında bulundu.
Ne olmuştu?İstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklandı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Hazırlanan iddianameye Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da “şüpheli” olarak eklendi. Cumhuriyet savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler “FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C” olarak sıralandı. TIKLAYIN - Büyükada İddianamesinde Hangi "Deliller" Yer Aldı? Hak savunucuları, 25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı. Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi. |
(PT/ÇT)