Die Welt'in Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanması Almanya'da büyük tepki çekti. Ülke genelinde Yücel ile dayanışma eylemleri düzenlenirken, gazetelerin bugünkü nüshalarında da "Deniz'e Özgürlük" ilanı yer aldı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de tutuklanma kararını “acı ve orantısız” olarak nitelendirdi.
Deutsche Welle’nin haberine göre, Yücel’in tutuklanmasının ardından sosyal medya kullanıcıları da #FreeDeniz (Deniz'e özgürlük) etiketiyle paylaşım yaptı.
Ein Zeichen der Solidarität mit @Besser_Deniz und allen in der Türkei inhaftierten JournalistInnen #FreeDeniz pic.twitter.com/PJfo0VsgCT
— Ines Pohl (@inespohl) February 27, 2017
Almanya'nın büyük gazeteleri bugün "Deniz'e Özgürlük" (Freiheit für Deniz) ilanıyla çıktı. İlanda, "Bilginin, düşüncenin, ifadenin, sanatın özgürlüğü için... Deniz Yücel ve Türkiye'de tutuklu bulunan diğer tüm gazeteci ve sanatçılar için hep birlikte!" ifadeleri yer aldı.
Deniz’e özgürlük! Freiheit für Deniz! #FreeDeniz https://t.co/ISgETRl9ZI pic.twitter.com/sYgQ4XF3eL
— taz (@tazgezwitscher) February 28, 2017
Die Welt: Yücel’in tutuklanması istisna değil
Yücel'in çalıştığı gazete Die Welt ise bugün gazetenin genel yayın yönetmeni Mathias Döpfner'in "Wir sind Deniz" (Hepimiz Deniziz) başlıklı başyazısıyla çıktı.
Döpfner yazısında, şu ifadelere yer verdi:
“Yücel parlak bir gazeteci, her açıdan bağımsız bir kafa ve özgür bir ruh... Ve böyle biri olarak Türkiye'deki pek çok gelişme konusunda endişeli. Ona suçlu muamelesi yapılması, bu türden özgürlükleri elde eden herkesin başına aynı şeyin gelebileceğine işaret ediyor. Tutuklanması istisnai bir vaka değil, bir sistemin parçası. Ancak yabancı bir gazetenin muhabirinin böyle bir muameleye tabi tutulması, konunun yeni bir boyuta ulaştığının göstergesi.”
Merkel: Özgürlüğüne kavuşmasını umuyoruz
Yücel'in tutuklanmasına Almanyalı siyasetçiler de tepki gösterdi.
Başbakan Merkel kararın “acı ve hayal kırıklığına” yol açtığını belirterek, Deniz Yücel’in gönüllü olarak ifade vermeye gittiğine işaret ederek alınan kararın sert ve orantısız olduğunu vurguladı.
Merkel açıklamasında “Almanya hükümetinin Türkiye adaletinden Yücel'e muamelesinde her demokratik toplum için yüksek değer taşıyan basın özgürlüğü ilkesini dikkate almasını beklediğini” vurguladı. Merkel, “Deniz Yücel’e adil ve hukuk devletine uygun bir muamele için güçlü bir şekilde çaba göstermeye devam edeceğiz. Yücel’in yakında özgürlüğüne geri kavuşmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı: Orantısız bir karar
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel da "Bu çok sert ve bu nedenle de orantısız bir karardır" diyerek Deniz Yücel'in kendi isteği ile soruşturma çerçevesinde ifade vermeye gittiğine işaret etti. “Türkiye’de üzücü bir dönem yaşandığını” belirten Gabriel, “Türkiye-Almanya ilişkileri için de zor bir dönemde” bulunulduğunu, Yücel’in durumunun “hukuk devletinin temel ilkelerini uygulanması ve basın ve ifade özgürlüğünün değerlendirilmesi açısından iki ülke arasındaki farkı ortaya koyduğuna” vurguladı.
Türkiye Büyükelçiliği önünde protesto
Kundgebung morgen 17:00 Uhr vor der Türkischen Botschaft! #FreeDeniz!
— Özcan Mutlu (@OezcanMutlu) February 27, 2017
Freiheit für alle inhaftierten Journalist*innen in der Türkei. pic.twitter.com/V2triKhWK6
Ayrıca, Yücel'le dayanışma amacıyla bugün Almanya'nın çeşitli kentlerinde de "Deniz'e Özgürlük" sloganıyla otomobil konvoyları düzenlenecek.
Akşam saatlerinde de Berlin'deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Yücel’in tutuklanması protesto edilecek.
İmza kampanyası
Yücel'in serbest bırakılması için Change.org sitesinde imza kampanyası başlatıldı. Kampanyada İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin "ifade özgürlüğü" başlıklı 19. maddesi hatırlatıldı:
"Deniz’e özgürlük!
“Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını içerir.“
(İnsan hakları evrensel beyannamesi, Madde 19)
Bilginin, düşüncenin, ifadenin, sanatın özgürlüğü için. Deniz Yücel ve şu an Türkiye’de tutuklu bulunan diğer tüm gazeteci ve sanatçılar için hep birlikte."
İmza kampanyasına katılmak için tıklayın.
Ne olmuştu?
13 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel "örgüt propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla sevkedildiği mahkemece 27 Şubat 2017’de tutuklandı.
Deniz Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili soruşturma ekiplerine ifade vermek üzere 14 Şubat'ta İstanbul'da gözaltına alınmıştı.
Yücel'e 2015'te yaptığı Cemil Bayık röportajı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ilgili haberler, Yüksekova ve Cizre haberleri soruldu.
Aynı soruşturma kapsamında gazeteciler Diken internet sitesi editörü Tunca Öğreten, DİHABER Diyarbakır Büro Şefi - editör Ömer Çelik ve BirGün Gazetesi İdari Sorumlusu Mahir Kanaat da 18 Ocak 2017'den bu yana tutuklu bulunuyor.
Öğreten, Çelik ve Kanat’la birlikte 25 Aralık 2016’da gözaltına alınan DİHA muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise serbest bırakıldı.
TIKLAYIN - 24 GÜN GÖZALTINDA TUTULAN 3 GAZETECİ TUTUKLANDI, 3 GAZETECİ SERBEST
25 Aralık günü ev baskınlarını haber yapan Sabah gazetesi soruşturma kapsamında Deniz Yücel'in adının olduğunu da yazmıştı. (EA/EKN)