Avrupa Özgürlük ve Barış Platformu (EFFP), 26 yıldır İmralı Adası’nda tutsak olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüşmelerin yapılması için “‘I Want to Visit Öcalan/Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmek istiyorum”(1) kampanyası başlattı.
Avrupa Özgürlük ve Barış Forumu, AKP iktidarının ve Türkiye devletinin antidemokratik uygulamaları nedeniyle yurt dışında sürgünde yaşamak zorunda kalmış olan akademisyenler, aydınlar, siyasetçiler ve gazetecilerden oluşuyor.
Yaklaşık 6 yıldır, COVID öncesinden de başlayarak, yeni bir diaspora programı oluşturmaya çalışırken Avrupa’daki demokrasi ve barış mücadelesinin de bir parçası olarak görüyorlar kendilerini.
Kampanya için kendisi ile yapılan bir söyleşide Avrupa Özgürlük ve Barış Formu (EFFP) Koordinasyon üyesi Prof. Dr. Neşe Özgen bulundukları yere dair: “Öncelikle ayağımızı bastığımız yer Türkiye ve Kürdistan. Bunun Avrupa'daki demokrasi hareketiyle ortaklaşmasını sağlamaya çalışan bir grubuz. Şu anda 300’e yakın bileşenimiz var; bunun içerisinde vakıflar, forumlar, inisiyatifler, dernekler, çeşitli birleşimler ve ayrıca kişisel katılımlar var. Dolayısıyla yeni bir siyaset, yeni barış siyaseti gütmeye çalışıyoruz" dedi.
Özellikle diasporada sürgünde olanlar olarak “barış ve demokratik toplumun inşası” için Avrupa ve dünyanın dört bir yanında enternasyonalist çalışmalar yürütmek neden önemli? Avrupa ayağında bu sürece nasıl bir katkı sağlanılıyor? sorusuna ise Neşe Özgen şöyle yanıtladı:
“Geçmişteki diaspora çalışmalarından farklı dedim ya başlangıçta; işte tam da farkı burada. Hepimizin dilinde, aklında ve kalbinde bir üzüntüyle dile getirdiği Avrupa'da sağın yükselişi, sözün engellenmesi, Filistin konusundaki büyük suskunluk, Avrupa'nın Ukrayna ve Filistin savaşlarına doğrudan müdahil olması ve doğrudan savaşın içinde ülkeler hâline gelmesi; bazı ülkelerde gençlik mücadelelerinin sol mücadelelerle birleşmesi ve sokaklarda görünmeye başlaması... Ama buna rağmen parlamentoların, orta sınıfın özellikle de orta yaş üstü grupların giderek sağcılaşması nedeniyle parlamentoların ve başkanlıkların sağcılaşmasıyla karşı karşıyayız.
Bütün bunlar aslında dünyanın değişmekte olan yeni konjonktürünü bize gösteriyor. Neler geliyor, kapımızda neler var? Sadece Türkiye'de değil; Türkiye'den neredeyse çok üzülerek söyleyeceğimiz üzere Türkiye'nin otokratik rejiminden neredeyse örnek ve cesaret alan çeşitli Avrupa ve dünya ülkeleri var. Bunun kendi ülkemizden bir örnek olarak gerçekleşmesi hakikaten üzücü.
Bizler demokrasiye, barışa, adalete, eşitliğe örnek olmalıydık. Şimdi bunu yapmak için çağrı yapıyoruz. Ve diasporadaki Avrupalı arkadaşlarla da hem bulunduğumuz ülkelerdeki siyaseti güçlendirmek — demokratik siyaseti, antifa siyaseti, kadın özgürlükçü ve eşitlikçi siyaseti güçlendirmek — hem de bu güçlendirmeyle birlikte enternasyonalist bir yapıyla Türkiye'deki etkilerini de artırmak için yeni bir diaspora siyaseti izliyoruz.
Sadece Türkiye'de olan biteni Avrupa'ya aktarmak üzerinden yürüyen eski diaspora siyasetini terk ettik. Bulunduğumuz ülkelerde de siyaset yapıyoruz”
"Öcalan sürece aktif katılmalı"
Kampanya aktivistlerinin kampanyaya dair açıklamaları şöyle:
EFFP Koordinasyon üyesi Prof. Dr. Neşe Özgen: “Şu anda gündemde olan kampanyalarımızdan bir tanesi, aynı zamanda Avrupa Sol Hareketi (European Left)(2) ve The Left in the European Parliament ile birlikte geliştirdiğimiz bir kampanya. Başlatıcısı biziz, onlar da destek veriyor. Bu kampanyada, 26 yıldır İmralı Adası'nda tecrit koşullarında bulunan PKK'nin kurucu lideri Abdullah Öcalan'ın “barış ve demokratik toplum” çağrısına bir karşılık vermek istedik. Bu çağrı üzerinde tek taraflı olarak PKK ateşkesi ilan etti; fakat Türk devleti, gerçekleştirmesi gereken ve müzakerelerle taahhüt ettiği basamakları ertelemeye ve zaman kazanmaya çalışmaya devam ediyor.”
EFFP Koordinasyonu'ndan Dr. Latife Akyüz: “Daha önceki barış süreçlerinden farklı olarak yürüyen ve adını henüz koyamadığımız bir süreç var. Bunun yürüyebilmesinin yolu, barış, demokrasi ve adalet meselesine gönül verenlerin, bu konuyu çalışan ve aktivizmini yapan insanların sahip çıkmasından geçiyor. Süreç ancak böyle ilerleyebilir. Sürgündeki entelektüeller ve akademisyenler de devletin adım atmasını sağlamak için uluslararası kamuoyunun bu konuya yüzünü dönmesini, bu konuda adım atmasının önemli olduğunu biliyor ve bu kampanyayla bunu hedefliyor.”
EFFP Koordinasyon’undan siyasetçi Tuncay Yılmaz ise Kürt Halk Önderi'nin 26 yıldır esaret altında, özellikle son 5 yıldır mutlak tecrit altında tutulduğunu hatırlatarak, “Konuşmaya başladığı an, Kürt halkı, Türkiye’deki diğer halklar ve Ortadoğu’daki halklar açısından umut verici bir sürecin önünü açabiliyor. Böyle bir kapsayıcılığı ve potansiyeli var. Bu sürecin olumlu şekilde sonuca ulaşabilmesi, olası sabotajlara karşı doğru adım atılabilmesi açısından Sayın Öcalan’ın koşullarının sürece aktif şekilde katılmasına imkan tanıyacak şekilde düzenlenmesinin çok belirleyici olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Kimler katıldı?
Avrupa Parlamentosu Sol Grubu Eşbaşkanı Martin Schirdewan, kampanyaya desteğini şöyle duyurdu: “Abdullah Öcalan, Türk devleti tarafından 26 yıldır tecrit altında tutulmaktadır. Buna rağmen, bu yılın şubat ayında, ciddi bir barış süreci için bir fırsat olması ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ciddi bir barış süreci ve barış müzakerelerine girişme iradesi olması halinde PKK'nin silahlarını bırakacağını ve kendini feshedeceğini açıklamıştır. Bu nedenle Türk devletinden, Abdullah Öcalan'ın Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'daki barış süreciyle ilgili fikirlerini ve vizyonunu sunmasını engelleyebilecek tüm engelleri kaldırmasını talep ediyorum.Çünkü bu fikirler, bu vizyon ve barış süreci, Kürt ve Türk halkları arasındaki devam eden çatışma ve savaş durumunu aşmamız için bize bir fırsat verecektir. Türkiye'ye gitmek, Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmek istiyorum.”
Slovenyalı Marksist filozof Slovaj Zizek: “Bu nedenle Abdullah Öcalan'ın bir Kürt Nelson Mandela'sından başka bir şey olmadığı sonucuna varılabilir: PKK'nın kendini feshetmesi yönündeki önerisi, barış mücadelesine katılmanın özgün ve cesur bir eylemidir.”
Avustralyalı filozof, feminist kuramcı ve profesör Elizabeth Grosz: “Türkiye hükümetinin Türkiye, Ortadoğu ve dünya genelinde Kürt halkıyla sürdürdüğü müzakerelerden ötürü heyecanlı ve umutluyum… Herkesin tanınma ve duyulma, ait sayılma ve barışçıl, çok kültürlü, demokratik ve saygılı bir topluma dönüşümün parçası olma hakkını alkışlıyor ve onaylıyorum.”
Kampanya neyi hedefliyor?
Kampanya kapsamında Türk devletinin Adalet Bakanlığı’na, Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuru yapılması ve dijital medyada paylaşılmak üzere video mesajların oluşturulması isteniyor.
Kampanya açıklamasında, bu çağrının yalnızca barış için değil; özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi temelinde yüz yıllık Kürt sorununun çözümü açısından da güçlü bir zemin sunduğu ifade edildi. Bu sürecin başarıya ulaşabilmesi için ise, Abdullah Öcalan’ın uzun yıllardır hazırlığını yaptığı çözüm vizyonunu kamuoyuyla paylaşmasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiği belirtildi.
Kampanya çerçevesinde, akademisyenler, sanatçılar, siyasetçiler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve aktivistler başta olmak üzere uluslararası kamuoyunun çeşitli kesimlerinden kişilere, Abdullah Öcalan’ı İmralı zindanında ziyaret etmek üzere Türkiye Adalet Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunmaları çağrısı yapılıyor. Açıklamada, bu ziyaretlerin, Öcalan’ın çözüm önerilerini birinci elden dinlemek ve daha yaşanabilir bir dünya inşasına dair fikirlerini öğrenmek açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.
Açıklamada katılımcılardan yazılı başvuruların yanı sıra kısa videolar üreterek bu ziyaretlerin neden önemli olduğuna dair mesajların paylaşılması da istendi. Kampanya çerçevesinde paylaşılacak videoların 30 saniye ile 2 dakika arasında olması isteniyor. Kampanya bütün yaz boyunca devam edecek.
Kampanya çerçevesinde ziyaret talebinde bulunmak isteyen kişi ve kurumların, başvurularını Türkiye Adalet Bakanı’na e-posta yoluyla iletecek. Forum açıklamasında e-posta gönderilerinin ayrıca [email protected] adresine de yönlendirilmesi isteniyor.
E-posta adresi: [email protected]
Sosyal medya paylaşımı için etiket: @yilmaztunc
Hashtag: #VisitOcalan
Kampanya paylaşımları aşağıdaki sosyal medya platformları üzerinden yapılabiliyor
(EJA/EMK)
Facebook: https://www.facebook.com/adaletbakanlik
Instagram: https://www.instagram.com/adalet_bakanlik/
TikTok: https://www.tiktok.com/discover/adalet-bakanlığı
(1) https://forumforpeace.eu/visitocalan/
(2) https://www.european-left.org/i-want-to-visit-ocalan-a-joint-campaign-for-peace-and-democracy/