Haberin İngilizcesi için tıklayın
Almanya Federal Meclisi’nde yarın, 1915 Ermeni Soykırımının tanınmasıyla ilgili karar tasarısı oylanacak.
Federal Mecliste 2005 yılında soykırıma ilişkin bir tasarı kabul edilmiş, ancak metnin içinde olayların pek çok bilim insanı ve tarihçi tarafından soykırım olarak nitelendirildiğine yer verilmekle birlikte, doğrudan soykırım tabiri kullanılmamıştı.
Leipziger Volkszeitung: Ermeniler yine unutuluyor
Deutsche Welle Türkçe, tasarıyla ilgili Almanya basınında yazılanları aktardı.
Leipziger Volkszeitung’da, Ermeni Soykırımı karar tasarısıyla ilgili şu haber yer alıyor:
“Milletvekilleri bir yasa çıkarmıyor ya da adli bir hükme varmıyor. Karar tasarısı, unutulmuşluğa, hali hazırda her Ermeni'nin yaşamaya devam ettiği kolektif bir travmanın bastırılması karşısında bir jest.
“Trajik olan Federal Meclis'teki soykırımın kabulü tasarısının sadece Türkiye ya da [Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan dikkate alınarak görüşülecek olması. Kimi bunu Erdoğan'a direniş hareketi olarak görüyor bir başkası da bu sayede Boğaz'daki despotun sinir olup olmayacağına kafa yoruyor. Ermeniler yine unutuluyor.”
Landeszeitung: Doğru bir adım
Lüneburg kentinde yayımlanan Landeszeitung gazetesi de şu yoruma yer verdi:
“Zamanlama hiç bu kadar kötü olamazdı ama yine de yarın Federal Meclis'te oylama yapılacak ve Osmanlı İmparatorluğu'nun 100 yıl önce Ermenilere yaptığı kıyım soykırım olarak tanımlanacak.
“Almanya'nın mülteciler konusunda ihtiyaç duyduğu Türkiye ise tetikte; tehditler savurup, köpürüyor. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un bir konuşması sırasında soykırıma değinmesiyle Ankara diplomatik çekimserliği neredeyse tamamen elden bırakıyordu.
“Almanya'nın bundan daha farklı ve daha büyük başka sorunları olabilir, karar tasarısıyla da hayatını kolaylaştırabilirdi. Ancak 1915'teki bu vahşetin federal meclisçe gerçek adının konması doğru bir adım.”
“Daha fazlası olmalı”
Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesi Almanya'nın Ermeni Soykırımını tanımasının Türkiye ve Ermenistan arasında uzlaşmaya hizmet etmeyeceği yorumunu yaptı:
“Uzlaşma sağlamak için alçak sesler ve diplomatik sezgiler, yüksek sesle dile getirilen taleplerden daha önemlidir. Boğaz'daki muktedir adama karşı direniş eyleminin oylamasını şişirmek, yakınlaşmayı sağlamaktan çok muhtemelen buna daha da zarar veriyor.
“Erdoğan Ermeni kurbanların torunlarıyla bir araya geldi ve ‘soykırım' kavramına sessizce tahammül etti. Bundan daha fazlasının olması arzu edilir. Ancak dışarıdan yapılan baskının Erdoğan'ın bu anlayışa hazır olmasını sağlamayacağını tecrübe gösteriyor. Tam tersine. Alman parlamenterler haklı oldukları için ve güç göstermek istediklerinden, uzlaşma sürecinin tıkanmaya girmesini riske ediyorlar. Acı çekenler, güya adlarına harekete geçilen, Ermeni kurbanların torunları olacaktır.”
Neue Osnabrücker Zeitung: Tasarı Rumları da tanımalı
Neue Osnabrücker Zeitung'da yer alan bir haberde de Tehdit Altındaki Toplumlar (GfbV) adlı örgütün Almanya Federal Meclisi'nden Hıristiyan inancındaki azınlıklarla da ilgilenmesini ve kurbanlardan sonra gelen nesillerin Türkiye ile uzlaşması için çaba göstermesini talep ettiği aktarıldı.
GgbV Genel Sekreteri Tilman Zülch milletvekillerine hitaben yazdığı mektupta, “1915'te Ermenilerin öldürülmesi ile ilgili mecliste görüşülecek karar tasarısının ‘tam’ olmadığını, tasarının Trakya Rumları, Pontus Rumları ve Ege Rumlarını da kapsaması gerektiğini” savundu.
Metinde "tehcir" ifadesinin kullanılmasını da eleştiren Zülch, "bunun 1915 ve 1916 tarihlerinde yaşanan ölüm yürüyüşleri ve sürgünlerle aynı anlama gelmediğini" savundu.
Zülch, Türkiye'nin "varlığı inkar edilen gizli Hıristiyanların yeniden tanımasını" talep etti.
Siyasilerde "mülteci anlaşması" kaygısı |
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, bu tasarıyla ilgili görüşlerini, başkent Berlin’de gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda açıkladı. Karar tasarısının, Türkiye ile Ermenistan arasında asıl gerekli olan diyalog yolunun kapanmasına neden olmamasını umduğunu vurgulayan Steinmeier, Almanya’da yaşayan ve büyük çoğunluğu Almanya vatandaşı olan Türkiyeli göçmenlerin, soykırım karar tasarısı nedeniyle ülkeye yabancılaşacağı yorumlarına katılmadığının altını çizdi. Bir gazetecinin, Türkiye’nin mutabakatları feshetme tehdidinde bulunduğunu söyleyerek, “Bu sizde karın ağrısına yol açıyor olmalı” sorusu üzerine Steinmeier, “Evet bu çok sancılı karın ağrılarına yol açıyor ve sizin söz ettiklerinizin gerçekleşmemesini umuyorum” dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni Başbakan Binali Yıldırım'ı telefonla arayarak yeni görevinden ötürü tebrik etti. Görüşmede, Ermeni soykırımı karar tasarısı da gündeme geldi. Anadolu Ajansı haberine göre Başbakan Yıldırım, mevkidaşına, “olayların soykırım olarak nitelendirilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu” söyledi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da tasarıyla ilgili “Bizim için hiçbir ilmi değeri olmayan bir metinden ibaret olur. Başka parlamentolar bu tür karar aldıklarında ne yaptıysak, aynısını yapar yolumuza devam ederiz” demişti. Almanya hükümetinin eski insan hakları sorumlusu Markus Löning de, Tagespiegel gazetesine verdiği demeçte “Acil sorunlara yoğunlaşmamız ve Türkiye ile ilişkilerimizi kötüleştirmememiz gerekiyor” dedi. Türkiye'nin hem mülteci krizinde hem de Suriye çatışmasının çözümünde vazgeçilmez bir ortak olduğunu kaydeden Löning, karar tasarısının bu önemli siyasi sorunların çözümüne yardımcı olmayacağını ifade etti. |
(AS)