12 Haziran'da yapılan seçimleri izlemek Türkiye'ye giden heyetler arasında bulan bir grup Almanya parlamentosu üyesi Yüksek Seçim Kurulu'nun 20 Haziran'da Hatip Dicle'nin vekilliğini düşüren kararına yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi.
Bunlar arasında Avrupa Parlamentosu Almanya Sol Parti Milletvekili Jürgen Klute, Almanya Federal Parlamentosu Sol Parti ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi olan Andej Hunko, Almanya Federal Parlamentosu Sol Parti Parlamenteri İngrid Remmers, NRW Eyalet Parlamento üyesi Bärbel Beuermann, Sosyolog Martin Dolzer ve Avukat Britta Eder bulunuyor.
Yapılan ortak açıklamada, Dicle'nin "vekilliğinin düşürülmesinin, Türkiye Hükümetinin seçimler sonrasında süreci germeye yönelik endişe verici bir adımı olduğu" belirtildi. Açıklamada, "Büyük bir endişe ile görüyoruz ki, Türkiye hükümeti ve devlet yetkilileri seçimlerden sonrada ülkede istikrarsızlığı yol açan bir politikada ısrar ediyorlar" denildi.
Klute: Hükümet istikrarsızlıkta kararlı
YSK'nın 77709 oyla Meclise girmeye hak kazanan Hatip Dicle'nin 90'lı yıllarda parlamenterken tutuklandığı, 10 yıl cezaevinde kaldığı ve en son KCK davasından tutuklu bulunduğunu hatırlatıldığı açıklamada, Alman parlamenterlerin konuya ilişkin tepkilerine de yer verildi.
Avrupa Parlamentosu Almanya Sol Parti Milletvekili Jürgen Klute: "Seçimlerde belgelenen ihlallere rağmen seçim sonuçlarını barışçıl ve demokratik bir sürece yol açması için, Kürt tarafı tek taraflı ateşkesi uzattığını açıklasa da, bu kararla Hükümet istikrarsızlıkta ısrarlı olduğu görülüyor."
Hunko: Hükümet barışçıl sürecin gelişmesini istemiyor
Almanya Federal Parlamentosu Sol Parti ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi Andej Hunko: "Seçim öncesi üç aylık gibi bir sürede 2000'den fazla BDP ve Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'na yakın insan tutuklandı ve neredeyse her gün askeri operasyonlar düzenlendi. Seçimlerden sonra gözaltına alınan 70'ten fazla insan ve Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi gösteriyor ki, Hükümet olayların ve sürecin yatışması ve barışçıl bir sürecin gelişmesini görmek istemiyor."
Beurmann: Kürtlerin demokratik talebi tanınmalı
NRW Eyalet Parlamento üyesi Bärbel Beuermann: "Özellikle şimdi seçimlerden sonra Türkiye hükümetinin ülkenin demokratikleşmesine ve Kürt sorununun barışçıl çözümüne doğru gidecek bir süreç başlatması gerekiyor. Bu da öncelikli olarak, Kürt halkının demokratik taleplerinin tanımada geçiyor."
Remmers: Karar demokratik taleplere saldırıdır
Almanya Parlamentosu Sol Parti Parlamenteri İngrid Remmers: "Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi halkın demokratik taleplerine bir saldırıdır. Somut olarak Türkiye'nin demokrasi ile arasında büyük uçurumlar olduğunu görülüyor. Avrupa, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı sözde reformlar ile daha merkeziyetçi bir Başkanlık sistemini geliştirmeye çalıştığını görmeli. Bu da Türkiye'nin Avrupa'ya giden demokratikleşme yolunda zarar veriyor."
Açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: "YSK'ya yapılacak itirazın Hatip Dicle'nin Milletvekilciliğinin tanınması ve iadesi Türkiye'de demokratik ve barışçıl bir sürecin gelişmesine dönük bir ciddi bir adım ve perspektif oluşturacağını düşünüyoruz." (ÇT)
* Haberi Fırat Haber Ajansı'ndan aldık. Basın açıklamasının Andrej Hunko'nun sitesinde yayınlanan orijinal versiyonu için tıklayın.