"Allah Korkusu" Hafriyat Karaköy'de devam ediyor. Afiş sergisi "Alternatif seçim çalışmaları"ndan sonra ikinci dizi. Sergide 59 sanatçının işlediği konu iktidarın kullandığı korku enstrümanları. Allah korkusu da bu kavramlardan biri.
Sergide Allah korkusu kavramı dört şekilde ele alınıyor:
- Bireysel olarak, vicdanın sesi anlamında
- Toplumsal olarak hızla muhafazakarlaşan, islamileşen ve daha da milliyetçi bir köşeye sıkışan Türkiye'de Allah korkusu. Buz dağının yüzeye çıkan popüler kısmı: Mahalle baskısı.
- Allah korkusu üzerine Atatürksüzlük korkusu
- Küçülen dünya ve global ekonomi içinde Allah korkusu
10 yıl önce kurulan Hafriyat Karaköy'ün katılımcılarından İnci Furni oluşumun çalışma amaçlarını "Yerelliğe vurgu yaparak, çarpık modernleşme süreci üzerinden sanatsal bakış oluşturmak" diye anlatıyor. Grup şehir gerçekliği, varoş kültürü ve mimari çevresinde çalışıyor.
"Kriz çıksın diye yapmadık"
Furni "Allah Korkusu'nu cesaret oluşturmak ya da kriz çıkarmak için yapmadık, beklemediğimiz tepkiler geldi, oysaki çok sıradan bir konu idi" dedi.
Furni'nin dikkatini çeken daha sergi açılmadan adıyla gazetelerde haberlerinin yazılması ve provokatif bir şekilde yer bulması olmuş.
Vakit gazetesinin yaptığı habere gönderme yaparak "Bu dil kabul edilebilir değil, bu bir sanat çalışması" diyen Furni ve arkadaşları aslında medyada serginin Vakit gazetesi'nde yapılan "Küstah sergi" başlıklı haber üzerinden gelmesine de tepkili.
Medya çok ilgili ama...
"Sergi açıldığı gün anahaber programına bile çıkarmak istediler. Medya çok ilgili. Serginin bu şartlarda açılması çok önemli. Ama bu konu örneğin ABD'deki 11 Eylül korkusu kadar sıradan bir konu. Oradaki araç olarak korku ile aynı korku" dedi.
Hafriyat Karaköy Vakit'te çıkan haberle ilgili tekzip yayınlatmak isteyince hukuki süreç de başlamış olmuş. Aslında herhangi bir saldırıya karşı önlem almak için gelen polisler tehlikeli buldukları üç çalışmanın sahiplerinin kimlik bilgilerini istemiş.
Furni "Yasal olarak hakları olmadığını biliyorduk. Ancak afişini çeken arkadaşımız serginin 'Namaz kılan Atatürk afişinin olduğu sergi' olarak anılmasını istemedi. Kişisel kararıyla afişini çekti" diyor ve diğer yandan avukatlarının bu meseleyle ilgilendiğini ancak kendilerinin hak savunuculuğu yapamayacağını, sanatçı olarak eserleriyle sergide varolduklarını aktarıyor.
"Serginin zan altında kalmasını istemiyoruz" diyen Furni katılım sayısından da izleyenin verdiği tepkiden de memnun: "Gelenler çok beğeniyor. Olumlu eleştiriler aldık."
Sergi Allah korkusuna gönderme yapan afişlerden oluşuyor, Che Guevera portresi baskılı tişört giyen tesettürlü kız, ya da yüzü resmedilmemiş Atatürk posteri, kameralarla donatılmış minare gibi ilgi çekici çalışmalar yer alıyor. (EZÖ/NZ)
2 Aralık'a kadar sürecek serginin katılımcıları şöyle:
Ahmet Başar, Ahmet Güntan, Aybeniz Esen, Bahar Onan, Barış Akbaş, Boran Güney, Burcu Tokatlı, Bülent Erkmen, Celia Sidler, Cem Akar, Ceren Oykut, Defne Önen, Deniz Dalman, Deniz Kazma, Duygu Beykal, Elif Yalçınkaya, Emre Senan, Esma Suna Erdoğan, Evrensel Bergin, Extra Mücadele, Fethi İzan, Feyyaz Genco Gülan, Gökhan Burhan, Gözen Ya Da Gülgün, Ha Za Vu Zu, Hakan Akçura, Hakan Gürsoytrak, Hakan Orman, Haluk Tuncay, Hüsniye Ünal, Işıl Döneray, İrfan Önürmen, Juan Botella Lucas, Kaan Tanman, Linda Herzog, Mehmet Ali Türkmen, Mete Güler, Murat Akagündüz, Murat Başol, Murat Lafçı, Murat Turan, Nazım Dikbaş, Neriman Polat, Ömer Ozan, Özlem Ölçen, Pengush, Plastik Şehir, Sadık Karamustafa, Salih Bora, Seda Şirem, Sedef Haydaroğlu, Serkan Tunç, Seyran Deniz, Tan Cemal Genç, Tunçtunçtunç, Uğurcan Ataloğlu, Ulaş Eryavuz, Zeynep Özatalay.