Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi, alkollüyken trafik kazası yapan Tolgahan Y. ve Zeynep G.'nin bir yıl boyunca içkili lokanta, bar, gazino gibi yerlere gitmesini yasakladı. Ayrıca "Trafik güvenliğini tehlikeye düşürdükleri" gerekçesiyle birer yıl hapis cezası veren mahkeme, bunu 7 bin 300'er lira para cezasına çevirdi ve bir yıl süreyle ehliyetlerine el koydu.
Habertürk gazetesinden Cemal Doğan'ın haberine göre, her iki genç de bir yıl içinde içki içmeleri durumunda cezaevine girecek.
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Köksal Bayraktar, "içki içmeme" şeklindeki tedbiri ilginç bulduğunu söyledi.
bianet'e konuşan Prof. Dr. Bayraktar, kişilere para cezası verildiğini ve tedbir olarak da ehliyetlerine el konulduğunu belirterek, "içki içmemek" gibi bir tedbire ihtiyaç olmadığını ifade etti.
"'İçki içmemek' gibi bir tedbir olamaz"
Yeni ceza kanununda bu gibi tedbirler getirildiğini söyleyen Prof. Dr. Bayraktar, ancak bu tedbirlerin son derece genel ve soyut tabirlerle ortaya konulduğu görüşünde.
Bayraktar'a Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Habertürk'e verdiği demeçte"Bir yıldan daha az süreli hapis cezalarının adli para cezasının, eğitim kurumuna devam zorunluluğuna veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklamaya çevrilmesi mümkün. Ama adli para cezasına çevrildiğinde üzerine bir de yasak kararı vermiş. Bir suç için kanunda yazmadığı halde iki ceza vermiş. Kişinin evinde alkollü içki içmesi 'etkinlik' değildir ki alkollü içki kullanma yasağı verilebilsin. Eğer alkolik ise hastanede tedavi altına alırsınız ama içki içmesini yasaklayacak bir kanun hükmü yok. Hâkimin böyle bir ceza yetkisi yok" şeklindeki değerlendirmesini hatırlatıyoruz.
Bayraktar, ceza kanununda "içki içmemek" gibi bir tedbir olmadığını, bu nedenle Feyzioğlu'na katıldığını belirtiyor.
"Bundan dört yıl önce bir hakim bir kişinin Bursaspor maçlarına gitmesini yasaklamıştı. Bu da bir tedbir ve bu da kanunda yok."
"Benim şaşırdığım şey 'İçki içersen hapse girersin' denilmesi. Mahkeme ona da herhalde kabahatler kanunundaki yetkili merciin emrine riayetsizlikten dayandırıyor. Ancak o da yanlış. Çünkü yetkili merciin söylediği şeye aykırı hareket etmek bir kabahattir ve bunun genel nitelikte bir emir olması lazım. Hakimin soyut veya somut olayda ortaya koyduğu bir karara aykırılık hapis cezasını gerektirmez."
"Suç işlemeyecekleri konusunda kesin kanaat oluşmadı"
Her ikisi de danışmanlık yapan 31 yaşındaki Tolgahan Y. ile 28 yaşındaki Zeynep G. İncek yolu üzerinde kaza yaptılar. Kaza sonrası yapılan alkol ölçümünde Tolgahan Y. 1,37, Zeynep G. ise 1,12 promil alkollü çıktı.
Zeynep G., "basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde yaralandığı" kaza sonrası Tolgahan Y.'den şikayetçi oluca dava açıldı.
Davanın ilk duruşmasında taraflar, karşılıklı olarak birbirlerinin zararlarını karşıladıklarını belirterek "şikâyetçi" olmadıklarını söyledi.
Bunun üstüne Hakim Ömer Erdoğmuş, Tolgahan Y. hakkında, "tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yaralamaya sebebiyet verme" suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verdi.
Hâkim Erdoğmuş, daha sonra her iki sanık hakkında "trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokmak" suçunu işledikleri gerekçesiyle ayrı ayrı bir yıl hapis cezası verdi, ardından para cezasına çevrildiğini açıkladı.
Hakim Güngören, ayrıca ikisinin de ehliyetlerinin bir yıl boyunca geri alınmasına ve bir yıl süreyle alkollü içki kullanmalarının yasaklanmasına hükmetti. Hâkim, her iki sanığın bu 1 yıl boyunca "alkollü içki servis edilen gazino, bar, lokanta" gibi yerlere gitmelerinin men edilmesine karar vererek kararın kesinleşmesinden sonra yasağa uymamaları durumunda bir yıllık hapis cezasının infaz edileceğini söyledi.
Kararın gerekçesi olarak "İleride bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmamıştır" diyen hakim, cezayı ertelemedi. (EKN)