Haberin İngilizcesi için tıklayın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davaya bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaptığı davanın 125’inci duruşmasında, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde Komiser Yardımcısı Özkan Mumcu, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri Hamdi Egbatan ve Tamer Bülent Demirel, Trabzon jandarma istihbarat görevlileri Veysal Şahin ve Volkan Şahin, Samsun emniyetinden Yakup Kurtaran dinlendi.
Önceki duruşmada alınan ara karar gereği tutuklanan Veysal Şahin ve Volkan Şahin ile diğer sanıkların hepsi Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu da duruşmayı takip etti.
Duruşma başında Hamza Celepoğlu’nun avukatı Vural Ergül ile mahkeme başkanı Akın Gürlek arasında tartışma yaşandı. 20 Ocak’ta görülen duruşmada savunmasının tamamlanmasına izin verilmediğini söyleyen Ergül, mahkemenin taraflı tutum içerisinde olduğunu belirterek reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti Ergül’ün talebini reddetti.
Ergül ayrıca başka bir sanığın avukatı olan Serdar Öztürk’e “Sen örgüt mensubusun. Yüzüne karşı söylüyorum, sen FETÖ’cüsün” dedi.
Duruşma boyunca da Gürlek sık sık savunmalara müdahale ederek, sanıklardan savunmalarını toparlamalarını istedi.
Veysal Şahin: Raporu zorla yazdım
Duruşmada ilk olarak Veysal Şahin savunma yaptı. Şahin cinayetten sonra doldurup imzaladıkları haber kayıt formundaki bilgilerin 6 ay önce aldıkları bilgiler olduğunu belirterek, "İstemeden imzaladım. Komutanlarımız, 'Bu işin altından kalkamayız, teşkilat zora düşer.' dedi. Ali Öz de böyle emretmiş. Üstlerimin istediği şekilde yalan ifade verdim. Haber kayıt formunda yazmaya yetkili değilim" dedi.
Diğer sanık Okan Şimşek ile birlikte Coşkun İğci ile görüştüklerini ve ona 'kimseye bilgi vermemesi gerektiğini' söylediklerini anlatan Şahin, "Onu tehdit etmedik. Emir ve talimatla görüştük. Yasin Hayal, Mc Donalds eylemi nedeniyle takip ediliyor idiyse de bu takibi ben yapmadım. Okan Şimşek ile birlikte Yasin Hayal ve Ogün Samast ile cinayet öncesi görüştüğümüz ihbarı doğru değil. Bu şahıslarla irtibatım olmadı. Cinayeti planlama faaliyetim yoktur. İstanbul jandarmasıyla irtibatım yok. Tahliye ve beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Volkan Şahin: İstihbarat şubenin yerini dahi bilmiyorum
Veysal Şahin’in ardından Volkan Şahin savunma yaptı. İddianamede Trabzon jandarma istihbarat görevlisi olarak gösterildiğini ancak o dönem astsubay çavuş rütbesiyle göreve yeni başladığını söyleyen Şahin cinayete yönelik bir haber almadığını ifade etti.
Şahin şöyle konuştu:
"Ben karakolda mesleğin birinci yılındaydım. Karakolda asayiş görevi yaptığıma dair belgeler de var. Ben istihbarat personeli değilim ve orada görevli herhangi bir personeli tanımıyorum, şubenin yerini dahi bilmiyorum.
Yasin Hayal, Ogün Samast ve Coşkun İğci'yi tanımıyorum. İsmimin istihbaratçı olarak soruşturmaya dahil edilmesine bir türlü anlam verememekteyim. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Tuncay Uzundal ile tanıştım. Erhan Tuncel ile o beni tanıştırdı. Öğrenci meselelerini konuşuyorduk. Haklarında öğrenci olmaları dışında bilgim yok.
Coşkun İğci'nin cinayet istihbaratını bana bildirdiği iddiasına dayanan bir delil gösterilmemiştir. Bu değerlendirmeyi mahkeme yapmıştır. Benim ismim nasıl buraya girdi sebebini hala bulamamaktayım. Hrant Dink ismini cinayetten sonra duydum. FETÖ/PDY ile bir alakam yok.”
Egbatan: F4 raporlarını görmedim
Volkan Şahin’den sonra Hamdi Egbatan savunma yaptı. Egbatan suçlamaları reddederek “Dairede görevliyken C2 büroda görev yapmadım. F4 raporlarını görmedim. Bylock programı kullanmadım. Bu davada yargılandığım için yapılan bir yakıştırma. FETÖCÜ değilim. “Devletine, milletine, vatanına bağlı bir insanım” dedi.
Mumcu: Cinayet sırasında askerdeydim
Daha sonra Özkan Mumcu dinlendi. Mumcu Trabzon emniyetinde görev yaparken cinayetten altı ay önce askere gittiğini, cinayetin işlendiği sırada da askerde olduğunu söyledi.
Askerde olmasına rağmen 3 yıla yakın hapis yattığından bahseden Mumcu ayrıca Erhan Tuncel’i muhbir yapan kişinin aynı şube çalışanlarından Muhittin Zenit olduğunu söyledi.
Mumcu “Muhittin Zenit’e Erhan Tuncel, Yasin Hayal’in Hrant Dink’i öldürmeye hazırlandığını söylemişti. Bu raporlandı ve İstihbarat Daire Başkanlığı ile önemine binaen İstanbul’a gönderildi” diye konuştu.
Mumcu ayrıca şube müdürü Engin Dinç de cinayetten önce tayini çıktığını belirterek “Afyon’a gitti. Onunla aynı durumdayız. Onun için mütalaada beraat talep edilirken bana suçlama yapılmasına da bir anlam veremiyorum” ifadelerini kullandı.
Kurtaran: Her şey 10-15 saniyede oldu
Yakup Kurtaran ise savunmasında Samsun Emniyetinde Ogün Samast’ın Türk bayrağıyla çekildiği görüntülere ilişkin “Türk bayrağıyla fotoğraf çekmek gibi bir amacım yok. Nasıl yapıldı bilmiyorum” savunması yaptı.
Kurtaran "Samast, bayrağı açtığında bayrağın bana yakın tarafında yırtılma sezdim. Aslında elinden alacaktım ama o da çekerse yırtılır diye almadım. Fotoğrafla bir mesaj vermedim. Birden tetikçiye şimdi de bayrağını çıkar denildi. Fotoğraf çekildi. 10-15 saniyede oldu bunlar. Bunda benim iradem yoktur. Garajda yapılan Üst aramasında bu bayrak nasıl alınmadı? Onu da sizin takdirinize bırakıyorum. Yasa dışı iş yapmadım. Bylock kullanmadım. Kaldı ki bu olsa bile hukuksuz delil teşkil eder" diye konuştu.
Ali Öz’e yeniden ev hapisi, Şahin'e tahliye
Savunmaların ardından mahkeme ara kararını açıkladı. 6 Ocak’ta tutuklanan Volkan Şahin, mevcut delil durumu, tanık ve sanık beyanlarının örtüşüyor olması nedeniyle tahliye edildi.
Mahkeme ayrıca aleyhine değişen delil durumu nedeniyle Ali Öz’ün tutuklanmasına karar verdi. Ali Öz’ün yaşını göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, tutuklamayı ev hapsi şeklinde adli kontrole çevirdi.
Ali Öz’ün ev hapsi kararı geçtiğimiz haftalardaki duruşmalarda kaldırılmıştı. Bu kararla birlikte Öz üçüncü kez ev hapsine çarptırılmış oldu.
Bir sonraki duruşmanın 27 Ocak’ta görülmesini kararlaştıran mahkeme heyeti bu duruşmada dönemin İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Trabzon Emniyet müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, gazeteci Ercan Gün ve İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Muharrem Demirkale, Samsun emniyet görevlisi Yüksel Avan ve İstanbul jandarma istihbarat görevlisi Yavuz Karakaya’yı dinleyecek.
Hrant Dink davasıHrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 19 sanık hakkındaki karar 17 Ocak 2012'de çıktı. Tutuklu sanık Yasin Hayal, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırıldı. "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraat etti. Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'inse 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren mahkeme, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırdı. Bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle tekrar yargılanmalarına karar verdi. "Kasten öldürmeye azmettirme'' ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan Yargıtay, Yasin Hayal hakkında ''silahlı terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak'' suçundan verilen beraat kararını ise ''suç örgütü kurmak ve yönetmek'' suçundan mahkumiyet gerektiği belirterek bozdu. Sanıklardan Erhan Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etmek'' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay, ''kasten öldürmeye azmettirmek'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Hrant Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozdu. Dava dosyası yeniden İstanbul 14. ACM'deYargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine, dosya İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etti. Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetti. Yeni iddianameYargılama devam ederken soruşturmayı yürüten savcı yeni bir iddianame hazırladı ve Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. İddianamede, Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca "kasten öldürmeye iştirak'' suçundan müebbet hapis cezası talep edildi. Ana dava dosyası sanıklarına hapis cezasıİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Haziran 2019'daki duruşmada, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal'in de olduğu 9 ana sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi. 17 Temmuz 2019'da açıklanan kararda, Erhan Tuncel'in "tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar vermek, silahlı suç örgütüne üye olmak ve kasten öldürmeye yardım" suçlarından toplam 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal'in "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 7 yıl 6 ay ve Ogün Samast'ın da "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması hükmü kuruldu. Benzer suçlardan sanık Zeynel Abidin Yavuz'u 14 yıl 22 gün, Tuncay Uzundal'ı 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu'yu da 1 yıl 10 ay 15'er gün hapisle cezalandıran heyet, sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal'in ise beraatini kararlaştırdı. |
(HA)